"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak

C. Said Demirdöğmez
14 Mart 2019, Perşembe 01:13
Ölmeyecekmiş gibi yaşamak.. nereden geldi bu his bize?

Nasıl bir his ki bu böyle sarstı bizi. Ne aklımız kaldı düşünecek, ne zamanımız. Dünyanın dertleri ne ara bu kadar büyüdü ve bitmez oldu? Ne ara büyüdük biz? Hangi zaman diliminde bu kadar yoğun olduk? 

Her şeyin boş olduğuna inanarak yaşamak, ama ölümü hâlâ dikkate almamak ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak da ne oluyor? Hiç mi okumadık? Hiç mi görmedik bir cenaze? Toprağa konup üstüne atılan toprağı hiç mi seyretmedik? Hızlı geçen günlere hiç mi şahit olmadık ki, bu kadar kendimizi kaptırdık dünyaya. Ölen birisini duysak “Allah rahmet eylesin” dedik de, biz ölürsek peki rahmet edecek mi Allah, dedik mi hiç? 

Şu başını dünya bataklığına sokup çıkaramayan insanlar ne umuyorlar ki bu kadar dünyadan, vazgeçemiyorlar.

Bediüzzaman Said Nursî, Sözler adlı eserinde dediği; “Ey nefsim! Deme, “Zaman değişmiş, asır başkalaşmış. Herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder, derd-i maişetle sarhoştur.” Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalb olup başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür’at peydâ ediyor.”

Sözüne kulak asıp ders almamız gerekir. Önce nefsimizi dinlettirip, ölüm var diyebilmeyi aşılayıp öyle yaşamalıyız. Yoksa yaşadığımız onca güzel şey, fani, geçici olup geçip gidecek. Başımıza binler belâlar elemler verecek. 

Geri dönüşü olmayan bir yola hazırlık yapmamak, konu haline getirmemek, duyurmamak kadar olmaması gereken başka bir şey var mı? Bütün soruların cevaplarını nefsiniz cevaplasın. Cevap veremeyecek belki de. Veremeyecek ve hâlâ kendini dışarı atarak herkes gibi olmaya çalışacak.

Ve yine Bediüzzaman Said Nursî, “Hem deme: ‘Ben de herkes gibiyim.’ Çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. Herkesle musîbette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır” diyerek kendini başkalarına muvazene ölçüsü yapma. Herkese bağlanma. Geçici şeyler için kafa yorma. Çünkü ölümün ne zaman ve nerede geleceği değişmiyor. O bağlandıkların veya bağlı sandıkların öldükten sonra sana arkadaşlık edemeyecek, dersini insanlara vermiştir. Aynen öyle de ders almamız gereken durumlar karşısında neden hep kaygısız, rahat oluyoruz? Madem ölüm var, biz neden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz?

Okunma Sayısı: 4821
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı