Çiçeklenmiş dallar adeta yeniden dirilişin, hayat bulmanın, canlanmanın ilânatını yapıyorlar bizlere. Rengârenk bir şölenle yeniden karşımızda bahar. Her zamanki gibi en mükemmel haliyle bizleri selâmlıyor adeta. İmam-ı Gazali’nin “Kâinat, olabileceğinin en güzel şekliyle yaratılmıştır. Daha güzeli düşünülemez.” sözleri baharla birlikte kalbimize biraz daha işleniyor sanki.

”O Allah ki her şeyi en güzel şekliyle yaratmıştır.” âyeti dört bir yandan yüzümüze çarpıyor bahar mevsiminde. Peygamber Efendimiz’in (asm) hadisinde ki cümleyi adeta esen her rüzgârda hissediyoruz şu sıralar “Allah güzeldir, güzelliği sever.”

Çirkinin yaratılmasının bile çirkin olmadığı sonuç itibariyle yine güzel olduğu bir âlemde her şey güzelliklerle karşılıyor bizleri. Biliyoruz ki yaratılan her şey ya bizzat güzeldir ya da netice itibariyle güzeldir.

Kâinat müzesinde sergilenen her bir antika eser, O eser Sahibinin mükemmel isim ve sıfatlarını gösteriyor. Renk renk açan çiçekler, kulağımızın pasını silen kuş sesleri, tatlı esen rüzgâr, leziz taamlar her türlü güzellikler O Sanatkârın eseridir.

Yeni çiçek açmış bir ağaç mükemmelliği, kusursuzluğu, ilmi, iradeyi, sevgiyi âdeta ilân ediyor. Cenab-ı Allah’ın isim ve sıfatlarını herkese tanıtıyor.

İnsan elinin karışmadığı her şey mükemmel, kusursuz ve harika. Adeta Cenab-ı Hakk’ın mektupları gibi karşımızda duruyorlar. Okunmayı, açılmayı bekliyorlar.

Baharda, kışta, çiçekte ağaçta ancak görmeyi bilene gösteriyor güzelliklerini. Ancak O’nun adına bakan görüyor, ancak o eşsiz sanatların Sanatkârını bilen lezzet alıyor.

Fani, gelip geçici, elemli, meşakkatli, misafir olduğumuz bu dünya için bile bu kadar güzellikler yaratan, en ince nakışlarla dokuyan Cenab-ı Hak, hiç şüphesiz sonsuz âlem de bunların bin misli güzellikler sunacaktır bizlere.  Hadis-i şerifin ifade ettiği “Ben iyi kullarım için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir beşer zihninin tasavvur edemeyeceği mutluluklar hazırladım.” buyurduğu güzellikler asıl güzelliklerin ta kendisidir. Buradakiler ise, o güzelliklerin bir gölgesidir. Yani bu dünyadaki bahar, Cennetten bir çiçek kadar bile güzellik ifade etmez. 

Hayatımızı nasıl güzelleştirebiliriz sorusuna ise İbrahim Havvas şöyle cevap vermiş:

1.Tefekkürle Kur’ân okumak,

2. Mideyi tıka basa doldurmamak,

3. Gece ibadetine kalkmak,

4. Seherlerde Allah’a yalvarmak,

5. Dostlarla sohbet etmek.

Cenab-ı Allah bizleri “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.” düsturunca her şeyde olan güzelliği gören, güzelliğin lezzetini gerçek manada tadan kullarından eylesin inşâallah, amin.