"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yerli sermaye yok olurken

Furkan Enes DURAK
16 Mart 2018, Cuma
Son günlerde Türkiye’nin gündemini meşgûl eden meselelerden biri de bazı şeker fabrikalarının özelleştiriliyor olması.

Her ne kadar hükûmet kanadından “Halkımız rahat olsun, endişelenecek bir durum yok” mesajı verilse de halk, fabrikaların özelleştirilmesinden rahatsız ve bu konuda yapılan açıklamalarla da tatmin olmuş gözükmüyor. 

Özel sermaye tabiî ki olmalı, fakat 2002’den bu yana baktığımız zaman çeşitli sebeplerle özelleştirilen fabrikaların durumu pek de iç açıcı değil. Özelleştirilen fabrikaların çoğu sonradan ya zarar ettiği gerekçesiyle kapatılıyor veya eskisi gibi verimli üretim yapamaz hâle geliyor. Özelleştirildikten sonra büyüyen ve gelişen fabrikalar ise, her ne hikmetse, yabancı şirketlere satılıyor. Meselâ, doğrudan yabancı sermayeyi ülkemize çekemediğimiz için yerli ve büyük birçok gıda firmamız yabancı şirketler tarafından satın alındı. Bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki ortada tamamen yerli bir üretim yapabilen Türkiye’den bahsetmek çok zor. Ülkemizdeki fındık, zeytinyağı ve bebek maması gibi birçok gıda sektörü şu an çoğunlukla yabancı şirketlerin elinde. Şimdi soruyoruz: Ülkemizde bu kadar çok hammadde ve kaynak varken biz neden bunları işleyemiyoruz? Ve en önemlisi neden yıldızı parlayan firmalar veya şirketler elimizde kalmıyor da yabancı şirketler tarafından satın alınıyor? Ülkemizin iyiliğini düşünen insanlar olarak biz bu soruları sormalıyız ve siyasîlerimiz bu konuda bize açıklama yapmalılar. Ama kimse bu konuda açıklama yapma ihtiyacı hissetmiyor ve olan yerli sermayeye oluyor. 

Biz halk olarak şunu bekliyoruz ki; idarecilerimiz bu ülkenin değerlerine sahip çıksın ve yabancı sermayeye kaptırmasın. Kalkınma deyince bizim aklımıza ne yazık ki beton geliyor. Nerede yüksek katlı bina görsek hemen şu hükme varıyoruz: “Ha, demek ki artık gelişiyoruz ki bu yüksek katlı iş merkezleri de bunun göstergesi.” 

Eğer durum böyle olsaydı Arap ülkelerinin en gelişmiş ülke konumunda olması gerekmez miydi? Dubai, Suudi Arabistan ve Kuveyt’i örnek verelim. Bu ülkeler de yerli kaynaklarını yabancılara satarak çok para elde ediyorlar ve şehirlerine dünyanın en yüksek binalarını dikiyorlar. Ama böyle yaparak gelişmiş ülke olmayı bırakın, sadece sömürge durumuna düşüyorlar. Önümüzde böyle örnekler varken ülkemiz olarak gereken dersi çıkarmalıyız. Bu ülkenin değerleri verimli bir şekilde kullanıldığı zaman kendi kendine yetecek duruma gelecek ve fazlasıyla ihracat yapabilecek. Yeter ki bu ülkeyi seven ve ülkemiz için çabalayan “yerli”ler tarafından yönetilelim. Şu an için bu pek mümkün gözükmese de, biz ilerisi için ümitvârız...

Okunma Sayısı: 2601
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali KAYA

    16.3.2018 00:42:32

    Güzel bir yazı... Devamını bekleriz...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı