"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kalpleri yargılamak...

Halenur Kurun
21 Ekim 2018, Pazar
Hayat yaşadıkça insana iyi-kötü, değişik birçok şeyi gösteriyor. Öyle uzun yaşamış değilim gibi gelse de ömrün kısası veya uzunu nedir, nasıldır farklı kriterleri olan bir konu.

Gördüğümüz iyi şeyler arasında insan olarak başta bu âlemde en güzel ömrü sergileyip bizlere ve tüm insanlığa örnek olmuş Peygamber Efendimiz(sav) saymak gerek. Ve asrımızın yol göstericisi Risale-i Nur Külliyatının müellifi Üstad Hazretleri ve eserleri de iyi şeyler silsilesinin bir parçası.

Saymaya kalksak sonunu getiremeyeceğimiz bu müsbet silsilenin aksinde bulunan menfi silsile de arayıp bulmaya çalışanı için sayılamayacak kadar çok olsa gerek. Birini sayıp bulmak bizi hayra, hasenata, güzelliğe ulaştırırken; diğerinin nereye götürdüğü… Menfiliği bulmaya, saymaya çalışan birinin ruh hâli nasıldır diye kendimi sorguladığımda aklıma gelen tenkit nazarı ile kâinata bakan sadece kendine zarar eder düşüncesi. Ama keşke kendisi ile sınırlı kalabilse…

Nereden nereye gidiyor bu yazı diye merak ediyor olmalısınız ama inanın ben de tam kestirememekle beraber keşke şahit olduğum yöne doğru gitmese diyorum.

Evet, bu daire içinde Risale-i Nur’ların bize gösterdiği doğrultuda, sırat-ı müstakimi tutturabilmeyi amaçlayarak ilerlemeye çalışan büyük bir topluluğuz. Bizleri ayakta tutup hizmete güç veren hangi minik bedenlerdeki koca kalplerdir, kestirmesi kimsenin kabil olmadığı bir şey –La yağlemu’l-gaybu illallah. Ki bu hususta herkes Allah Rasulünün ‘Kalbini yarıp baktın mı?’ sözünü duymuştur diye düşünüyorum. Habibullah bile münafık olduğunu bildiği kişileri itham etmezken; bazı yaşanan, görünen, duyulan olaylar bu yönden insanı hayrette bırakıyor.

Müsbet hareket, esasımız; aramızdaki bağ, uhuvvet; amacımız, rıza-i İlahi iken birilerinin kardeşlerimizin, abilerimiz, ablalarımızın meşrebi veya Risale esaslı düşünceleri hakkında ileri-geri konuşmalarına veya ithamlarına şahit olmak üzücü. Ve bu birilerinin kalpleri açıp da görebilmeleri de bir o kadar hayret verici (!)

Tenkit nazarı ile bakmayıp müsbet hareket edelim derken böyle sözler sarf etmek çelişki uyandırmasın. Maksat başta kendi nefsimiz olmak üzere diğer nefislere ve vicdanlara seslenmek. Havf ve reca arasında yaşaması gereken ben, sırat-ı müstakim üzerine yaşadığımdan %100 emin bir şekilde başkalarını yargılayıp aforoz edebilir miyim?

Üstad Hazretlerinin tevhid üzere olan Hıristiyanlara kadar el ele vermemizi belirttiği bir fitne zamanında kardeşler arası uhuvvetimizi, muhabbetimizi arttırmaya; müfritane irtibat hasletini içimizde yerleştirmeye ihtiyaç vardır ve elzemdir.

Bırakalım da kalplerimizi yargılamayı, kimin sırat-ı müstakimde olup olmadığını o kalpleri yaratan ve sırat-ı müstakimi gösterten Zaat-ı Akdes karar versin, ve’s-selam.

Okunma Sayısı: 1548
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı