"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ölüm son muydu?

Halenur Kurun
13 Aralık 2018, Perşembe 01:48
Her zamanki üniversiteden eve dönüş yolu.

Bisikletin pedallarına pek çevirmeyerek yokuş aşağı gidiyorum. Aklımda ezberlediğim Japonca metnim dört dönüyor. Tekrar tekrar okuyorum ezberden. Tekrarım bitince gelişi güzel kendimle Japonca sohbetime başlıyorum. Arabalar karşımdan gelip bir bir yanımdan geçiyor. Ters şeritten sürüyorum genelde bisikleti, karşımdan geleni görebilmek için. Kendi gittiğim yönde sürünce arkamı göremediğimden çok hoşuma gitmiyor nedense. Göbek ve ışıkları geçip bilmem kaç kere bisikletle geçtiğim yolda ilerliyorum. 

Aklımdaki düşünce ve konuşmalar ile göğe yönelen bakışlarımı önüme çeviriyorum ve bir araba görüyorum. Karşıdan geliyor. Sağa dönecek. Bense soluma doğru yönelip kaldırımın kenarından sürerim hep. Ama benim solum onun sağı. Bir anda görüntüler yavaşlıyor. Hiçbir şey gelmiyor elimden. Araba ile çarpışacak gibiyim. Ağır çekimde üzerime gelen arabanın kaportasında gözlerim. Ve sonra yerdeyim. Ama iyiyim sanki. Telâşla kalkıyorum. Bisikleti kaldırıyorum. Yere düşen hırkamı alıyorum ve gözüme yere düşürdüğüm Kardeş Olalım kitabı ilişiyor. Birkaç gündür yanımda taşıyıp da okumadığım minicik kitap. Onu da alıyorum. Arabaya hiç bakmıyorum. Bir yerlerim biraz ağrıyor sanki, ama iyiyim. Arabadan ortaokullu gibi görünen bir kız çıkıp bana bakıyor-endişe ile olsa gerek. Kızın yüzüne doğru düzgün bakmadan ‘Kusura bakmayın’ deyip bisikletime binip ilerlemeye başlıyorum. Pedallarken omuzumdan kayan çantamı düzeltiyorum.

Kazalar böyle oluyormuş demek ki. Bir anda, aniden. Aklımın bir karış havada olmasından dolayı kızıyorum biraz kendime. Şoföre karşı üzgün de hissederekten… Biraz Felak, Nas ve Âyetü’l-Kürsî okumanın ardından Fatiha’ya başlıyorum. Şükürler olsun Sana Rabbim diyorum. Ardından Elhamdülillahi Rabbi’l-âlemin çekiyorum bisikleti durağa bırakırken. Feracem yırtılmış biraz, ama ben iyi gibiyim, elhamdülillah Rabbim. Aklımda bin bir felâket senaryoları geçmeye çalışsa da susturuyorum onları. Ben miydim ölüm hakikatini yakın hissedemiyorum diyen? Bir teker, bir adım kalmıştı sadece. Araba sadece ön tekerine çarpan bisiklet ve frene adımını bastıran şoför ve her şeyin tasarrufu elinde olan Rabbim. Şükür, şükür, şükür…

Ölüm, son veya adem değildi, ama benim gibi Rabbisine borcu çok birikmiş kullar için yakın olması istenemeyen bir şeydi. Bu fani dünyada Muhyî isminin tecellisini üstümden almayan Rabbime tekrar tekrar şükrettim. O olmasa böyle bir olaydan eve dönerken nasıl hissederdim, neler düşünürdüm acaba? 

Ufak tefek ağrılar ile atlattığım bu olaydan sonra bana kalan, kaderdeki bu kazanın sayısız hikmet ve sebepleri arasında bana bakan yüzünü bulmak, şefkat tokadı ve rahmetî bir uyarı bilerek dikkat etmekti.

Okunma Sayısı: 1903
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı