"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkçe ezan provokasyonu

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Kasım 2018, Cuma
“Geçen dönem parti yönetiminde de bulunmuş CHP’li bir milletvekilinin Türkçe ezan talebi, Kılıçdaroğlu’nun partiyi halkla barıştırmak için sürdürdüğü çabaları sabote etmeye yönelik yeni bir provokasyondan başka birşey değil. CHP’nin bunlardan arınmadıkça düze çıkabilmesi imkânsız.”

Bu milletvekilinin, en büyük zararı kendi partisine verecek anlamsız talebi için sosyal medyada yaptığımız bu özet yorumun açılımı babında bazı hususlara daha temas edelim.

Merhum Tokdemir’in geçen hafta yayınladığımız yazısında belirttiği gibi, 1950’de iktidar olan DP’nin ilk icraatı, 1932’de uygulamaya konulan Türkçe ezan dayatmasını kaldırıp ezanı hürriyetine kavuşturmak oldu. Menderes’in takibiyle 14 Haziran 1950’de Bakanlar Kurulu’nda kararlaştırılarak 16 Haziran’da Meclis’te kabul edilip aynı gün Cumhurbaşkanınca onaylanan ve ertesi gün Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren bu düzenlemeye CHP’nin de itirazı olmadı.

Merhum Demirel bu konuda şöyle diyor:

“1930’lu yıllarda ezanın Türkçeleştirilmesi (...) halkta çok büyük tepkiye sebep olmuştur. Halkın sesinin ve oyunun bir anlam taşıdığı bir devir açılınca ilk yapılan şey, ezanın Türkçeleştirilmesinden vazgeçilmesi, ‘Tanrı uludur’ yerine ‘Allahü ekber’ diye başlayan ezanın, Müslümanlığın başladığı günden beri olan okunuş şekline dönülmesi, halkın dine sahip çıkmışlığının en güzel örneklerindendir.” (İslam, Demokrasi, Laiklik, s. 89)

30’ların şeflik rejiminin marifeti olan Türkçe ezan dayatması, aynı zamanda Türkeş’in “İhtilâle DP’nin Arapça ezanı getirmesi üzerine karar verdik” sözüyle de hatırlanıyor.

(Ama 27 Mayısçılar da, 12 Eylülcüler de, Türkçe ezanı gündeme bile getiremediler.)

Yine Türkeş’in partisinin, 1995 seçiminde aday gösterdiği eski DGM Savcısı Nusret Demiral’ın da Türkçe ezan istemesi üzerine gelen tepkilerle baraja takılarak Meclis dışı kaldığı, yakın tarihin kayıtlarında.

Bütün bunlar biliniyorken, 2018 Türkiye’sinde Türkçe ezan talebinde bulunmak, en çok 50 öncesi ve ihtilal dönemlerindeki halkla ve inançlarıyla kavgalı imajından kurtulmaya çalışan ve bu yolda ciddî mesafeler kaydeden CHP’ye zarar verir, ama AKP’nin işine yarar.

O CHP’li milletvekili AKP’ye mi çalışıyor?!

***

Medrese-i Yusufiye Risalesi

http://www.yeniasya.com.tr/video/medrese-i-yusufiye-risalesi_477630

Okunma Sayısı: 4783
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Av. Ahmet Danışmaz

    9.11.2018 14:15:39

    Ülkenin tam da seçim atmosferine girdiği bir ortamda böyle bir beyanın kime yarayacağı malum. Bu zatın da kim veya kimler için çalıştığı da. Selamlar

  • HÜSEYİN İLHAN

    9.11.2018 10:48:17

    Bu asırda hala TÜRKÇE EZAN,TÜRKÇE KUR'AN OKUNSUN diye dayatmada bulunanların kesinlikle AKIL SAĞLIKLARI YERİNDE DEĞİLDİİİR. Zira akıllı insan dünyadaki realiteleri görüp ona göre fikir üreten,davranış sergileyen ve talepte bulunandır. TÜRKÇE EZAN diyenin aynen 'Anaa ben bu tekeden süt sağacağım ,diyen divane yavrucağın hali ya da NEMRUT VARİ BİR ZİHNİYETİN bu asırda ucubesidiiir.

  • Gündüz Alp-3

    9.11.2018 09:21:28

    Dahilde toplumsal barış ve huzurun hariçte de dünya barışının tesisi, böyle ayrıştırıcı politikalarla değil, uzlaştırıcı, birleştirici, barışçıl politikalarla olabilir. Kavganın olduğu yerde ne barış ne huzur olur. Kavga ve ayrışmayı netice verebilecek Öğrenci Andı, Türkçe ezan ve benzeri tartışmalar, cehaletten kaynaklanmıyorsa o vakit başka amacı vardır, denilir. Kaldı ki bunu başlatan siyasal partiye zerre yararı yoktur. Keşke bütün tartışmalar ve gündem, antidemokratik tekçi sistemden kurtulmak adına demokrasi ve hukuk merkezli yapılabilse. Millet İttifakının, artık bir demokrasi ve hukuk ittifakına dönüşerek, yeni ve güçlü bir başlangıç yapması, milletin, iyice umutsuzluk girdabına girmeden derdine derman olacak bir keyfiyet kazanması gerekmektedir. Yoksa kayıkçı kavgası türünden atışmalarla muhalefet yapmak, olsa olsa iktidarın ekmeğine yağ sürmek olacaktır. Bu tarz bir muhalefet, şeklen muhalefet olsa da sonucu itibariyle hem kelam hem zaman hem emek hem enerji israfıdır.

  • Gündüz Alp-2

    9.11.2018 09:01:19

    Ülkenin ciddi bir ekonomik kriz yaşadığı böyle bir dönemde, en büyük sorunu ve en çok ihtiyaç duyduğu konular adalet, hürriyet, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, insan haklarına riayet iken; bunları göz ardı ederek, 68 yıl önce tarih olmuş, toplumda karşılığı olmayan bir meselenin ısıtılarak yeniden gündem yapılması hangi siyasal, sosyal ve ekonomik derdimize derman olacaktır? Toplum yeniden Türk-Türkçü ya da Kürt-Kürtçü gibi anlamsız ve yararsız bir tartışma girdabına sokulmak isteniyor. Dünya nereye biz nereye gidiyoruz? Yakın tarihte bu yıkıcı ve yakıcı gündemlerin zararlarını bu millet çekmemiş mi? Hâlâ mı ders almayacağız? Bırakalım herkes kendi aidiyet ve mensubiyetinin muhabbeti ile yaşasın. Ama kimse kendini üstün, gayrıyı hor-hakir görerek ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmasın. Demokrasi, muhalefet ve farkılıklar rejimidir. Hepimiz bu vatanın sahibi, birinci sınıf vatandaşıyız. Kiracı yahut sığınmacı değiliz.

  • Gündüz Alp

    9.11.2018 08:47:09

    Sayın Güleçyüz, 68 yıl önce tarihe gömülmüş bir yasağın tam da hürriyetçi demokrasinin tek adamlığa evrildiği bir zamanda yeniden gündeme getirilmesi provokasyon değilse bile tam bir aymazlıktır. Bu çıkış tam da iktidarın arayıp da bulamadığı altın bir fırsattır. Kendi tekçi rejimine bakmadan yeniden ve yüksek sesle "bu ce-ha-pe var ya!..." diyerek safları sıklaştıracak, bu anlamsız çıkıştan oy devşirecektir. Yazık bu ülkeye. Ülkenin sorunlarını öteleyen gündemin biri bitiyor diğeri bekliyor. Öğrenci Andı ile başlayan tartışma nerelere geldi. Ve iyi bilinmeli ki bize anlamsız gelen bu tartışmalar, toplumu kutuplaştırmakla kalmıyor gizliden gizliye toplum kesimleri arasında tehlikeli fay hatlarının oluşmasını da sonuç veriyor. Yeni yeni halkla barışmaya başlamışken, Türkçe ezan çıkışı en çok halk partisine zarar verecektir. Bu iktidarın en büyük şansı, karşısında, güçlü ve etkili bir demokrasi ve hukuk merkezli muhalefetin olmamasıdır.

  • Kasım Özdemr

    9.11.2018 00:30:38

    Öyle anlaşılıyor yahut o kertede akıl fukarası

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı