Bizde halihazırda tatbik edilen sistemde ise gaye; resmî ideolojiye bağlı, bir takım fasit ezberlerin dışına çıkamayan, serbest düşünemeyen, düşüncesini ifade edemeyen, mânevî değerlere önem vermeyen basit insan yetiştirilmeye matuftur! Ezeli düşmanların sömürgeleştirmek gayesiyle tahriki neticesinde, yapılan darbelerle bu sistem koruma altına alınmıştır! Baskı ve dayatmayla bir asra yakın devam ettirilen bu sistem devamlı değişikliğe uğramış (hâlâ değişmekte) bir türlü rayına sokulamamıştır! En bariz misallerden biri; önceki yıl kaldırılan ve her gün talebelere topluca söylettirilen “Andımız” isimli militarist hoyrat parçanın, bu yıl tekrar tatbikata konmasıdır. 

Hangi sebep ve düşünceyle, kimlerin isteğiyle gerçekleştiği ayrı bir soru işareti! Tefrikaya (bölücülüğe) yol açan, hiçbir faydası olmayan, Cumhuriyetle bağdaşmayan bu parçanın illa da okunmasının izahı nedir?

Bugün tatbik edilen ve yap–boz tahtasına dönüştürülen, giderek daha da karmaşık bir hal alan, dinden, ahlâktan uzak bu militarist eğitim sisteminden ne bekleyebiliriz? Bununla yetişenleri ve gelecek nesilleri yozlaştırmaktan başka ne işe yarayacaktır? 

Bu sistem, sabıkalıdır! Çünkü:

Siyasî sahada; halkın seçtiği hükümete itaat etmek vazifesini ihmal edip, silâhını kendi halkına çevirecek kadar kahraman (!) darbecileri, ergenekoncuları, balyozcuları, derin devletçileri, düşmanla iş birlikçilerini yetiştirmiştir!

Ekonomik sahada; hayali ihracatçıları, devlet hazinesi ve banka soyguncularını, ihalelere fesat karıştıran sahtekârları, hırsızları, faizcileri, tefecileri, üç kâğıtçıları yetiştirmiştir! 

Sosyal sahada; birbirine düşman gruplar (şucu-bucu) yetiştirmiştir! 

Ahlâk ve mâneviyat sahasında; dîne mesafeli durup, ahlâksızlığa adeta zemin hazırlamaktadır! (Karma eğitim bunun en çarpıcı misalidir.)  

TOPLUMUN BEKLENTİSİ

Bu güne kadar gelişen hadiseler, yapılan ilmî araştırmalar ve tesbitlerin neticesi olarak, toplumun beklentilerini şöyle sıralayabiliriz:

* Din ilimleriyle fen ilimlerinin birlikte okutulması. Zira, dinsiz veya materyalist bir eğitim ancak robot insan yetiştirir. 

* Ahlâk ve namus değerlerinin korunması için karma eğitime son verilmesi.

* İnsan haklarına matuf her türlü yasaklamaların kaldırılması. (Başörtü yasağı hâlâ tam olarak kaldırılmış değil.)

* Militarist hareket ve görüntülere son verilmesi. (“Andımız” isimli o hoyrat parçanın söyletilmesi, eğitim ve öğretimi aksatan ve büyük masraflara yol açan törenler vs.)

* Devletin tekelciliği bırakıp, eğitimi serbest bırakması ve meslek eğitimine ağırlık verilmesi.

* “İnkılâp Tarihi” dersinin kaldırılması ve ihtiva ettiği konuların “Tarih” derslerinde işlenmesi.

* Başta Tarih dersi olarak diğer Sosyal ve Türkçe derslerinin konuları, resmî ideolojiye göre değil, objektif ve kendi ilmi metodlarına uygun olarak işlenmesi.

Toplumun beklentisi şüphesiz bu kadar değil. En göze çarpan bu beklentiler halledildiğinde, diğer ufak tefek beklentiler de halledilebilir.

Netice itibariyle, şanlı ecdadımızın bedduâlarından ve gelecek kuşakların kınamalarından, sitemlerinden korunmak için, bir an evvel eğitim sistemini bin yıllık kendi öz değerlerimizle şekillendirip, gerçek mânâda yörüngesine yerleştirmemiz şarttır!