"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuk, kendisini suçlar mı?

Rifat OKYAY
15 Mart 2019, Cuma 00:34
Çocuklukla alâkalı yazdığımız bütün makalelerimizde de ifade ettiğimiz gibi, çocuk daima almaya, algılamaya, öğrenmeye ve istemeye hazır ve beyaz tahta gibidir.

Ne yazılırsa o okunur. Hangi renk bir kalemle yazmışsanız, o renkli yazıyı çocuğun lisanından, dilinden, fiillerinden ve yaptığı, yapacağı bütün işlerinden, hareketlerinden, okuyabilirsiniz.

Devamlı her isteği yerine getirilerek yetiştirilen çocuklarımızın şımarmayı ve kanaatsizliği öğrenmesi gibi devamlı olarak utandırılan çocuk da kendisini suçlamayı ve dengesiz bir şekilde kendisine isnad edilen, öğretilen cezaları kabul etmeyi öğrenir.

Çocuk sevilecek ve sevgi hamuru gibi yoğrularak çocukluğun en iyi özellikleriyle  donatılacakken; kendi elimizle çocuğu çocukluğa ve çocukça yaptığı her işe ve kendimize düşman etmememiz gerekmektedir…

Çocuk kendini suçlamayı öğrenmeden evvel; eğer çocuk terbiyesi hakkında anne-baba, akrabalar, öğretmenler ve eğitimin diğer bütün faktörleri kendilerini suçlayabilme ihtimaliyle bir mes’uliyet ve sorumluluk içerisinde çocuk terbiyesiyle alâkadar olabilirlerse büyük bir çocuk eğitimi faaliyetini gerçekleştirmiş olurlar. Ve bu haliyle çocuğun daha terbiye verilmeden kendisini suçlamasının önüne geçmiş olurlar.

Önemli olan karşılıklı olarak çocukların veya diğer eğitim faktörlerinin suçlanması veya suçlamaya muhatap ve ortak olmaları değildir. Çocuğun bu şekilde normal terbiye, eğitim ve öğretim ortamında normal olarak öğreneceklerini verebilmek, onu vasati şartlarda eğitebilmektir. Yoksa çocukla suçlama yarışına girmek değildir.

Bu konuda en önemli etkileyici unsur ve tesirli tedbir çocuğun devamlı olarak, hem ailede, hem okulda ve okul haricindeki arkadaşları arasında utandırılmaması ve küçük düşürülmemesidir.

Bir bakıma çocuğu, çocukluğun çocuksu hallerine ve eline düşürmemek için planlı ve programlı olarak çocuğun her hareketini ona fark ettirmeden; severek, takdir ederek, mükâfatlandırarak ve izah ederek takip edebilmeli ve muhakkak surette bu takibin de neticesini alabilmelidir.

Çocuk, eğer bizimle bu konularda yarışabilecek kabiliyette ve fıtratta/yaratılışta ise bu konuda eğitimin bütün faktörlerinden yardım isteyebilmelidir. 

Bu bir eksiklik ve noksanlık değil bilâkis bir fazilet ve gerçek manada bilgiçliktir.

Okunma Sayısı: 1249
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı