Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Davut ŞAHİN

Uyuşturucu partileri



Okul tuvaletinde uyuşturucusu ‘partisi’ yapan gençlerin görüntüleri kuşkusuz devlet ricalini değil, tüm anne-babaları şok etti.

Görüntüleri izleyenler “İçlerinden biri benim çocuğum da olabilirdi” dedi.

Star televizyonunun gündeme getirdiği bu görüntüleri birçok televizyon kanalı “duyarlılık” göstererek derhal ekranlarına taşıdı.

Skandalın perde arkası da geldi.. Bunlar mezun olmuş kolej talebeleriydi.

Hangi kolej mi: TED!

Daha sonra TED Ankara Koleji Vakfı Yönetim Kurulu tarafından bir açıklama yayınladı. Şöyle diyordu: “Kolej’de uyuşturucu partisi” başlığıyla 03 Ocak 2007 tarihinde Star Televizyonunda yayınlanan, 04-05 Ocak 2007 tarihlerinde ise çeşitli basın yayın organlarında yer verilen ve Türkiye’nin gündemini meşgul eden üzücü ve tatsız habere ilişkin gerek velilerimize gerekse kamuoyuna bir açıklama yapma gereği duymuş bulunuyoruz.

“Sözkonusu haberlere yer veren çeşitli basın yayın organlarında olayın, TED Ankara Koleji’nde meydana geldiği iddialarına yer verilmiştir. Türkiye’nin en köklü ve en saygın eğitim kurumlarından biri olmanın gereği ve çocuklarımıza, velilerimize karşı duyduğumuz sorumluluk bilinciyle olaya ilişkin derhal inceleme başlatmış bulunuyoruz.

“Kurumumuzun, sözkonusu olaya ilişkin net bir inceleme ve açıklama yapabilmesi için habere konu olan görüntülerin sansürsüz olarak incelenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla ilgili kanaldan ve yetkili mercilerden habere konu olan görüntülerin tarafımıza iletilmesi talep edilmiştir. Görüntülerin detaylı olarak incelenmesinin neticesinde gerekli açıklama yapılacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Peki, nasıl oluyor da Türkiye’nin en saygın eğitim kurumu da olsa, böyle rezaletler yaşanıyor?

Ardından bir açıklama daha yayınlandı gazetelerde.

Yıllardır madde bağımlılarıyla uğraşan Prof. Dr. İlhan Yargıç, son birkaç yılda 18 yaş altındaki gençlerin uyuşturucu kullanımında artış olduğunu söyledi.

Uzman Danışman Jale Kerimol bir adım daha öteye gidiyor diyor ki:

“İstanbul’da uyuşturucu kullanılmayan tek bir okul var mı acaba?” (Sabah)

Gazete bir bağımlıyla röportaj yapmış.

“Lisede alkolü de uyuşturucuyu da rahatça kullanıyordum. Eroini sifonun üstünde saklıyordum. İki yıl kimse fark etmedi. ÖSS’ye bile uyuşturucu alıp girdim.”

Prof. Yargıç devam ediyor açıklamasına:

“Dikkat edin ‘şu an’ diyorum... Bugüne kadar 40’a yakın çocuk hastam oldu. Tedavi ettiğim hastaların en küçüğü 12 yaşındaydı. Bu çocukların hepsi orta ve üst sınıf ailelerin çocukları” diyor.

Uzman Jale Kerimol bir gerçeğin altını çiziyor:

“İlköğretim 6. ve 7. sınıflardan hastalarım var. Çocuklar okulda bu maddelere daha kolay ulaşıyor.” Biz ebeveynler çocuklarımızı ihmal ettikçe bunun bedelini çok pahalı ödeyeceğiz.

Bu işin şakası yok!

Kuşkusuz gençlik, değişim ve toplumda yer edinme dönemi...

Bağlı bulunduğu bir takım değerlerden kimi zaman kopma durumuna gelebilir. Misal, anne ve babasından özerk hale gelebilir, ait olmak istediği gruba takılır. Bu da kimlik kargaşasını beraberinde getirir...

Ayrıca, gençlikte farklı bir boyut kazanmaya başlayan kız-erkek ilişkileri ve bu ilişkiler içindeki bağlanma durumları, kendini kabul ettirme çabaları, çekici görünme isteği de kişinin davranışlarında rota değişikliğine sebep olabilir.

Yetişkinler için tabiî kurallar haline gelmiş şeyleri kendi süzgecinden geçirerek içselleştirmek ister. Aynı zamanda gençlik, en idealist dönemdir, bu çağda kişi her şeyi mümkün görür. Ayrıca ego sentrik (ben merkezci)’dir ve herkesin kendisi gibi düşünmesini bekler. Gereği gibi aşılırsa bu dönemin sonunda hayat felsefesi, kişisel değerler, hayatın anlam ve amacı gibi kavramlar oluşur. Uzmanlar şunu da söylüyor;

Gençlikte riskler daha kolay alınır. Çevreyi etkileme ve kendini ispatlama çabasının yanı sıra, “Bana birşey olmaz” düşüncesi hakimdir. Gelecek ve gelecekte olabilecek riskler çok uzak görülür. Misal: Alkol ya da maddenin o anda vereceği doyum ya da çevrenin baskılarından kurtulma genç için önemliyken sigaraya bağlı yıllar sonra çıkabilecek sağlık sorunlarını pek de umursamaz. Ya rol modelleri?

Eğer manevî noktada takviye almazsa, manevî önder seçmezse, geleceğini tümden karartır. Uzak gibi görünen problemler onun hayatını eritir.

Devlet kesinlikle “manevî” noktaları ihmal etmemeli. İhmal ederse ne olur?

Bu gibi haberleri daha çook haber izleriz...

09.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.01.2007) - "Farkında" mıyız?

  (06.01.2007) - Bir çevre fedaisi

  (05.01.2007) - Canlı canlı barbarlık

  (31.12.2006) - Hafif bir tebessüm

  (29.12.2006) - Tekzip

  (28.12.2006) - Forum

  (27.12.2006) - Etikçi mi, tetikçi mi?

  (26.12.2006) - İsimler ve diziler

  (24.12.2006) - Niyazov'un kararları ve ölümü

  (23.12.2006) - Diziler

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004