Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

Rövanş



Türkiye hızla seçime gidiyor. Seçim takvimi işlerken, adayların ortaya çıkmasından sonra meydanlar yavaş yavaş hareketlenmeye başlayacak. Şimdi aday adayları partilerin kapılarında sıraya girerken, partiler “flaş” isim peşine düştüler.

Adaylar arasında öyle ilginç kişilerin isimleri havada uçuşuyor ki, hayretler içinde kalıyoruz. Geçen dönem, DSP’de bakanlık yapan birisi bu dönem MHP’den aday adayı olabiliyor. Yine, geçmişte MHP’li olan birisi CHP’den aday adaylığı için başvuruyor. Ya da CHP’li birisi AKP’den aday olabiliyor. Bunları anlamak hayli zor, Türkiye’nin son aylarda yaşadığı süreçteki gibi, her şey bu konuda da birbirine girmiş durumda.

Artistlerden mankenlere, STK temsilcilerinden bürokratlara, futbolculardan haltercilere, gazetelerin Ankara temsilcilerinden yazarlarına kadar “aday” olabilmek için sıraya girip nabız yokluyorlar. Geçmişte kanlı-bıçaklı olanlar, bu dönem birlikte hareket ediyorlar. Emekli ya da görevde olup da istifa eden askerlerin, hatta görevde olan askerlerin eşlerinin de aday adayı olmaları bu seçimdeki adayları farklı kılan bir özellik oluyor. Sadece AKP, CHP, DYP, ANAP gibi partilere aday adayı olmak için başvuranların sayısı 15-20 binleri çoktan geçti.

21 partinin seçimlere katılacağı düşünüldüğünde, bu aday adayları seçimlerde yarışacak 10 binin üzerinde milletvekilliği adayları arasına girmek için değişik yollara başvuruyorlar. Kimisi genel merkezden tanıdık arıyor, kimileri genel başkana tesir edecek kişileri bulma telâşında, kimileri başka kaynaklarını devreye sokuyor.

“Aday adayı oldum. Aday olamasam da partim iktidar olursa bürokraside iyi bir yere gelirim” deyip de aday adayı olanlarda küçümsenmeyecek sayıda çok.

Bu süreçte “yıldızı parlayanlar!” da oldu tabiî. Ankara, İzmir, İstanbul, Manisa’da yapılan “solu birleştirme mitingleri”nde meşhur olan ve İstanbul Üniversitesinde ikna odaları kurarak tarihe geçen (!) ve 28 Şubat aktörlerinden Nur Serter ile Necla Arat’a CHP’den adaylık teklif edildiği söyleniyor. Tabiî bu isimler arasında, son günlerde meşhur olan Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Şener Eruygur ve Tuncay Özkan’a adaylık teklif edildi mi, bilemiyoruz. Teklif edilmezse, CHP için büyük kayıp olur!

Seçim takvimi sıkıştığı için, partiler önseçim yapamıyor. Bu durum bazı liderleri rahatlatsa da, teşkilâtının sesini dinlemek isteyen genel başkanları üzüyor. Aday belirlemede genel başkan ve başkanlık divanının işi hayli zor. Çünkü, “halkın sesini duyurabilecek aday”ları merkezden tesbit etmek hayli zor. Bu durumu DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar şöyle izah ediyor: “Yapabilseydik, en az 60 ilde önseçim düşünüyordum. Genel Başkan olarak ben de dahil, herkes önseçime girsin…”

Şimdi gelinen nokta da, milletvekili aday adayı olmak için partilere müracaatlar bazı partilerde bitti, bazılarında da bugün-yarın bitiyor. Aday adayları matbaalarda tişört, kalem, şapka yaptırmak için sıraya girmiş durumdalar. Tabiî seçim sürecinin kısa olması ve bir an önce çalışmalarına başlamak için matbaacıların başında bekliyorlar. Bu durum matbaacı esnafına da nefes aldırdı.

Adaylar belirlenirken halkı tanıyan, anlayan, onun dertlerini iyi bilenler seçilmezse geçmişte yaşanan sıkıntılar her partinin başına gelebilir. Öncelikle adaylar halkta güven uyandırmalı. Yani her durumda olduğu gibi, aday belirlemede de halkın sesine kulak veren kazanır. Adaylar belirlendikten sonra da seçim meydanlarındaki mesajlar ön plâna çıkacak. Artık milletin boş lâflara, kuru gürültülere, boş vaatlere karnı tok. Ayakları yere basan, yapılabilecek sözlerin verilmesini bekliyor. Çünkü bundan önce verilen “namus sözleri”nin tutulmadığını gördü.

Yani önümüzdeki seçim çok şeylerin rövanşı olacak nitelikte. Halkın bütün bunlara cevabı sandıkta olacak…

* * *

Küçük bir not

Gazetelerde, internet sitelerinde anketler yayınlanıyor. Bu anketler birbirini tutmuyor. Geçmiş seçimler bu anketlerin büyük çoğunluğunun tutmadığı da görülmüştü. Birçoğu yönlendirme özelliği taşıyor. Ancak, anketlerde dikkatimizi çeken bir şey oldu. Halk, cumhurbaşkanı seçim sürecinde hükümetin, Genelkurmay Başkanlığını, üniversitelerin ve muhalefetin tavrını olumlu bulmuyor. Halk, kurumlararası çatışma istemediği gibi, kavramlar üzerine yürütülen bu çatışmaya da olumlu bakmıyor. İlgililere duyurulur…

20.05.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.05.2007) - CHSC cephesi

  (13.05.2007) - “Yeter, söz milletindir”

  (12.05.2007) - Halktan korkmak niye?

  (08.05.2007) - Ankara nefes aldı, huzur buldu

  (06.05.2007) - Vekâlet...

  (05.05.2007) - Söz millette

  (02.05.2007) - Belirsizlik

  (29.04.2007) - Yeni bir süreç mi?

  (28.04.2007) - Meclis'te tarihî gün

  (22.04.2007) - Sezer portresi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004