Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

İkindi olmak



Bir rüku halidir ikindi namazı. Belini doksan derece kırmış, yere bakan, toprağa odaklanan bir seyrin, kürenin merkezine paralel inerek nuranî sütun Kâbe’ye odaklanıldığı nazarî hat ve andır.

İkindi, rükudur. Eller, dizkapaklarını kavrarken, ikindide durmanın hususiyet halini ruha verir. Günün ikindisi, zamanın ikindisi, alemin ikindisi, duygu ve kalbin ikindisi yaşanır o anda, o zamanda, o niyazda.

Beli bükülmüş ihtiyarlıktır ikindi. Zamanın son çeyreği, akıp giden işin gevreği ve kemâle ermiş öğleden sarkan son belirtilerin hüznü.

İkindi olmak, sonbahardır. Kıvamında bir olgunluğun, kalben dünyadan kopuş emarelerinin yaşandığı, eseflenmenin ibretlik öğretilere dönüştüğü bir hazım dönemidir. Bir hazm-ı nefs tecrübesidir.

İkindi olmak, güneşin aydınlığını yavaşça akşama doğru rotaladığı, kızıllığın aydınlığını çaktırmadan sardığı ve gölgelerin gerçeği geçmeye başladığı bir yansımadır.

İkindiden sonra, gölgeler, boy aynasını geçer. Öğle gerçeğindeki bire bir (1/1) ölçeği, paydanın büyüyen değeri ile birlikte, sonucu küçültmeye başlar. Zaten gölge büyüdükçe, gölgeyi oluşturan varlığın değeri küçülüyor demektir. Yani guruba/batışa/tükenişe gidiliyor demektir.

Güneş, yatay düzleme doğru batışın izdüşümünde, zeminle paralel bir hal alırcasına insanla yüzleşiyorsa, yüzyüze bir hal alıyorsa, gidişi yakındır.

İşte ikindi olmak, ikindiye dururken, yani beli büküp, beraberinde nefsin hortumunu eğercesine kırılganlığına ve yeni vaziyetine ruhen ve vicdanen alışıyorsak, biz ikindiyiz, biz ikindideyiz, biz ikindi olmanın farklı hüznünü ve masumiyetini yakalamışız demektir.

Takribî ömrün muhtemel son çeyreği yaşamaya namzet bir halette, kalben terk edilen dünyayı, kesben/iş anlamında da yavaş yavaş terk etme halidir. Neyi yapıyorsak, bundan sonra onu devretme, onu başkalaştırma, onu başkasına bırakma ve kendine çekilme sürecine girme halidir. Tıpkı güneşin ikindi sonrası yavaş yavaş çekilişi gibi.

Yeniden doğuş, geceyi yaşamakla başlar. Sabahın irkilişi değil, dirilişi olmanın yolu ikindiyi anlamaktan ve sonrasına ait olma şuurundan geçer.

İkindi dönemi, yani ikindiyle başlayıp, gün batımı ile biten süre, gündüzün son çeyreğidir. Cismanî aydınlığın, kararacak gece içinde kendi nuraniyetini yaşamaya başlayacağı geçiş ve intibak mevsimidir. Hazan denilse de mahzun olmadan, ürkmeden kendini emanet sahibine ait hissederek dönüşümün getireceği haşir numunelerine, yeni aydınlıklara, yeni başlangıçlara hazırlanma izanıdır.

İkindi olmak, namazın dizine dokunmuş, onu bağlamış, her şeyi arkasına almış, önüne ve arkasına bakmayan, bilmânâ gireceği kabrin toprağına derin bir nazarla bağlanmış bir tefekkür ve kulluk şahestesi ile “Sübhane rebbiyel azim” deme şahikasıdır.

Bir tutuştur, kendini, nefsini zaptederek. Rabbi adına kendine bağlanma ve farklı bir pozisyonda, hem ayakta, hem beli bükük, hem yere nazır, hem de çevreden kopmuş bir haleti ruhiye ve niyaz abidesi bir sebatla rükuu yaşama, ikindi olma ve sonrasında akşamın karanlığına kapanmak üzere kıyama kalkıp, dik durup akabinde eğilmek ve toprağa yüz sürecek bir berzah hazırlığına gidiştir.

Berzahın yaşanacağı uzun bekleyişe, son kez hazırlanma, son hareket alma ve sonrasında kıyametin kıyamını bekleyene dek, iman deposu ve amel cihazı ile soluklanıp, ruhanî lezzeti tatma hazırlığıdır.

İkindi, 50 yaş sonrası bir dönemdir belki de. Erkence uyanma, zamanında ahirete boyanma ve yeni bir hal ve etvarın tercümesi olma bahtiyarlığıdır. İşi, eşi, aşı, maddî ve manevî meşguliyetleri tekrar muhasebe ve murakabe etme tefekkürüdür.

İkindi, akşama hazırlamalı. Bir kabulle yola çıkmalı. Dirilmek üzere fani damgasının tecelli edeceği ana götürmeli. İkindi öncesini yaşamamışların, ikindi sonrasına devredeceği dünyevi meşguliyetler, hırslar, makam mansıp ve tatminsiz arayışlar, çoğu zaman beyhudedir. İkindiyi tatma zevkinden ve ikindi olma kalitesinden mahrum bırakır.

İkindi olmak, namazın ikindisinde, devri âlemin son aydınlık çeyreğinde göz kapamaya, ebedî bir istirahata hazırlanmaya, dünyevî nevalelerden ve nefsin kandıran hilelerinden ve kontrol edilemez enaniyet vartalarından kurtulmanın son durağı, son servisi, son mevsimi ve son çaresidir.

Evet, bugün ikindiyi farklılaştırın. Planlarınızı, hayatınızın kalan basamağını ikindileştirin. Güneşinizin batımını, hayat direğinizin yavaş yavaş çöküşünü bizzat yaşayın, seyredin ve dokunun o eriyişe, mahviyete ve kurb-u İlahiye.

Bir “inkılâp başı” olarak ikindi, azgın taleplerin olgunca hırslandığı ve yanılttığı en kritik dönemdir. Masumca ihtirasların, geçmişi telâfi adına kendi mevsimini unutturacağı en hassas dönemdir.

İyisi mi, ikindiyle beraber ikindileşmek, akşamın yakamozu aya ışık veren güneş huzmelerini doyasıya seyretmek ve kendimize “Allah’a ısmarladık” deyip, kalben, şuuren ve irade olarak dünyayı terk etmek. Ve ahlâken ortaya koymakla, başkasına nümune olmak.

Bugün benim ikindime üç yıl kaldı. Hazırlanıyorum ikindime. Akşama hazırlayan ikindi kadar, ikindiye hazırlayan öncesini de iyi idrak etmek gerekiyor.

Nefs’ül emirde ikindimi karşılıyorum. İkindiye hazırlananlara müjdeler olsun.

11.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.11.2007) - Türkiye'nin istidadı

  (07.11.2007) - Bediüzzaman’da Türk-Kürt kardeşliği

  (06.11.2007) - Muhabbet fedaileri

  (05.11.2007) - Şefkat, ırkçılığı çözer

  (04.11.2007) - Yatsıya kalmak

  (01.11.2007) - Güneydoğu’yu anlamak

  (31.10.2007) - Osmanlı'yı öğrenmek

  (30.10.2007) - Güneydoğu meselesi

  (29.10.2007) - Cumhuriyete resim ve ruh

  (28.10.2007) - Akşamla namaz

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri