Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Allah’ın rızasına ermek



“Kayyûm-u Bâkî olan Zât-ı Zülcelâle verilen ve Onun yolunda sarfedilen şu ömr-ü zâil [yok olup giden ömür], bakiye inkılâb eder. Baki meyveler verir.”1

Böyle diyor Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri. Madem Allah ölümsüzdür. Elbette ölümsüz olan Allah yolunda, yani emirleri çerçevesinde harcanan fanî ömür dakikaları da ölümsüzleşir, bakî meyveler verir. Çünkü baki yoluna sarf olunan herşey bakîleşir.

Yine der ki: “Bâki-i Hakikînin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer Onun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki Onun yolunda bir saniye lâyemuttur [ölümsüzdür], çok senelerdir. Ve dünya cihetinde ehl-i gafletin yüz senesi bir saniye hükmüne geçer.”2

Fani, geçici bir hayatta, ölümsüz, baki bir hayatı kazanmanın yolu başka nasıl olabilir? Eğer organ, duygu ve kabiliyetlerimizi Allah’ın rızası yolunda kullanırsak herbiri fanî birer şişe hükmünde iken baki birer elmas olurlar.

Demek her şey kullanılış niyet ve maksadına göre anlam ve değer kazanıyor. Eğer yapılanlar ihlâsla, samimiyetle yapılabiliyorsa anlamlıdır, kıymetlidir. Böyle amellere değer verir Allah. Bir hadis-i şerifte buna şöyle dikkat çekiliyor: “Bir kimse, hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmadan, tam bir ihlâs ile Onun birliğine inanarak, Ona ibadet ederek, namazı dosdoğru kıldığı ve zekâtı verdiği halde dünyadan ayrılırsa, Allah kendisinden razı olarak ölmüş olur.”3

Demek Allah’ın rızasını kazanmanın ilk ve olmazsa olmaz şartı ihlâsla Allah’ın birliğine inanmak, Ona hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Sonra da yaptıklarını bu duygu ve anlayışla yapmaktır. “Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, karşılığında onlara Cennet vermek sûretiyle satın almıştır”4 âyetinde de anlatılmak istenen can ve malları Allah’ın emrettiği, istediği şekilde kullanmak değil midir?

Evet, kişi canını ve malını Allah’ın gösterdiği yolda kullanırsa malını da, canını da ebedîleştirmiş olur.

Bundan daha büyük kazanç düşünülebilir mi?

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 32; İman ve Küfür Muvazeneleri, s. 31.

2- Lem’alar, s. 22.

3- İbni Mace, Mukaddime: 9.

4- Tevbe Sûresi: 111.

09.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.03.2008) - En hayırlı insanlar

  (07.03.2008) - İmanın tadına ermek

  (06.03.2008) - Hizmet aşkı

  (05.03.2008) - Adalet terazisini düşününce

  (04.03.2008) - Cenneti istemeyenler

  (03.03.2008) - Arayı bulma

  (02.03.2008) - İyilik için yaşamak

  (01.03.2008) - Kalp harekete geçirildiğinde

  (29.02.2008) - Sahabenin sevinci

  (28.02.2008) - İşe yaramak

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri