"Gerçekten" haber verir 13 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Robert MİRANDA

Türkiye ziyaretime dair



Bu yıl Temmuz ayında İstanbul, Barla, Manisa, İzmir ve Isparta şehirlerini kapsayan bir Türkiye ziyareti yapmanın keyfini yaşadım.

Bu benim Türkiye’ye üç yıl içinde beşinci gelişim oldu. Ve en kısa zamanda yeniden gidebilmeyi dört gözle bekliyorum. Çünkü Manisa’da ve Yeni Asya camiasında edindiğim yeni arkadaş ve meslektaşlarımı yeniden görmek için sabırsızlanıyorum. İnşallah hepsi şu anda çok iyilerdir.

İki haftadan daha uzun süren ziyaretim boyunca birçok Müslüman kardeşimle tanışma imkânı yakaladım. Ayrıca Türkiye ve İslâm hakkında daha da önemlisi kendim hakkında da çok şeyler öğrenme fırsatım oldu.

Türkiye gerçekten de muhteşem bir ülke.

Büyük Türk şair Cahit Sıtkı Tarancı bir şiirinin ilk iki kıtasında şunları söyler:

“Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.”...

Ben de kardeşlerimin arasındaydım, beni kendilerinden biri olarak kabul ettiler. Benimle hayatlarını, kültürlerini ve maneviyatlarını paylaştılar.

İstanbul’a vardığım ilk gün, Yeni Asya çalışanlarıyla tanıştım. Beni gazeteye götürdüler ve orada Yeni Asya’nın önde gelen şahsiyetleriyle, yoldaş köşe yazarları ve muhabirleriyle tanıştık. Gazetedeki bu güzel tanışma turunu Sayın Mehmet Kutlular’ın liderliğinde yaptık.

Sayın Kutlular bana Yeni Asya’nın bütün birimlerini tek tek gösterdi ve buralarda ne tür hizmetler verildiğini ve gazetenin çıkarılış safhalarını ve yapılan işlemleri anlattı. Şunu söylemem gerekiyor ki; Yeni Asya çalışanları her biri kendi alanında ehil kişiler ve işlerini oldukça ustaca yapıyorlar. Ben de bir gazeteci olarak, Yeni Asya’daki meslektaşlarımdan oldukça etkilendiğimi belirtmek isterim. Bu nurlu takımın bir üyesi olmama izin verdiğiniz için de çok teşekkür ederim.

Sonra ise Barla’ya gittik. Gerçekten de Barla gezisi beni oldukça manevî iklimlere sürükledi. Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatının en sıkıntılı dönemlerinde yürüdüğü yerleri adımlamak, tam anlamıyla bir sükûnet haline girmeme sebep oldu. Diğer yandan, Bediüzzaman’ın evinin bir penceresinden dışarı bakınca, birden içimde huzur ve çözülme duyguları hissettim ve şimdi aşağıda yazacağım fikirler geldi aklıma. İçimden dedim ki, Bediüzzaman, Barla’da sıkı tarassudat ve baskı altında tam sekiz buçuk sene geçirmiş, burada Risâle-i Nur’un üç çeyreklik kısmını yazmış. Benim için, Barla Köyü, hayatın yeniden başladığı bir mekândır. Bediüzzaman’ın yazdıkları, dünya üzerindeki herkesi sihirli bir kelimeye çağıran birer yaşayan belge hükmünde: ÖZGÜRLÜK...

Bediüzzaman Said Nursî bir keresinde demişti ki; ‘’Kur’ân’ın sönmez ve söndürelemez mânevî bir güneş olduğunu dünyaya isbat edeceğim ve göstereceğim!”... İşte orada, Barla’da, Bediüzzaman’ın asla söndürülemeyecek yaşayan ‘sözleri’ yankılanıyor.

Daha sonra ise Manisa’ya gittik. Orada Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar ile tanışma şerefine ulaştık. Başkan Kar ile önceki senelerde de, benim şehrim Milwaukee ile Manisa arasında bir ‘kardeş şehir’ anlaşması sağlamak adına teşrik-i mesaide bulunmuştuk.

Manisa çok güzel bir şehir. Orada geçirdiğim günler unutulmazdı. Manisa’da bulunduğum sürece benimle ilgilenen böylesi Müslüman kardeşlere sahip olmanın mutluluğu ve şükrünü hissediyorum. Onlar tarafından kardeş kabul edilmek benim için büyük bir onur.

Şüphe yok ki; Türkiye’nin misafirperverliği dünyaya model olacak derecededir. Yeni Asya da bu standardı çok güzel temsil ediyor. Benim ziyaretimin maddî ve manevî açıdan tatmin edici olması için ellerinden geleni ardlarına koymadılar. İzmir’deki Yeni Asyacılar, aynı derecede cömert ve misafirperverdiler. Gerçekten de, İzmir’in bu müthiş insanlarıyla bir arada olmaktan çok memnun kaldım. Ve adeta oradan hiç ayrılmak istemedim.

Gökleri mavi, dalları yeşil, tarlaları sarı ve kuşların ve çiçeklerin diyarı olan ve en önemlisi mânevî bir iklime sahip olan Türkiye’yi yeniden ziyaret etmeyi canı gönülden arzuluyorum.

TERCÜME: UMUT YAVUZ

13.08.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.08.2008) - Ne pahasına modern bir İslâm?

  (30.07.2008) - Müslümanlar! Neo-con’ların din mühendisliğinden sakının

  (23.07.2008) - Savaştaki iyi ve kötüler

  (17.07.2008) - İslâmofaşist uyduruk bir Batı terimidir

  (25.06.2008) - McCain manevî önder olarak kimleri tercih ediyor

  (18.06.2008) - Çok teşekkürler

  (11.06.2008) - Üniversiteler demokrasinin köşetaşlarıdır

  (04.06.2008) - Bir düşman aramak

  (28.05.2008) - İslâm bizim kalkanımız

  (21.05.2008) - Artan sayıda Lâtin Amerikalı İslâmı seçiyor

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır