"Gerçekten" haber verir 18 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Süleyman KÖSMENE

İftira ve gıybet



Abdullah Bey: “İftira atanın ve iftiraya uğrayanın iftira nedeniyle uğradığı kayıpları özetler misiniz? İftira günahından nasıl arınılır?”

Hiçbir Müslüman iftira edilmeyi hak etmemiştir. İftira atmak düpedüz yalancılıktır, büyük günahlardandır ve haramdır. İftira atanın uğradığı kayıpları özetlersek:

1- İftiracı iftirası sebebiyle haram işlemiştir. Günahkâr olmuştur.

2- Müslümanlar arasında Allah’ın görmek istediği uhuvveti, sevgiyi, muhabbeti, saygıyı, güveni, huzuru, neşeyi ve barışı bozarak, şeytana habis ve iğrenç işinde kolaylık sağlamıştır.

3- Kendisini Allah’ın rıza dairesinden uzaklaştırmış, Allah’ın lânetine yaklaştırmıştır.

4- Yalan söylemiştir. Tarafları aldatmıştır. Yalanı ortaya çıktığında kendisi insanlara mahcup olmaktan kurtulamayacaktır.

5- İftira attığı kişiyle helâlleşmezse cezasını mutlaka görecektir. Dünyada bir gün kendisi de attığı iftira kadar şeni’ bir iftiraya mahkûm olur. Âhirette de Allah’ın sorgusuna ve cezasına mahkûm olur.

Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “Kötülüğü aklından bile geçirmeyen iffetli mü’min kadınlara iftirâ edenler, muhakkak ki, dünyada da, âhirette de lânetlenmişlerdir. Onlar için pek büyük bir azap da vardır. O gün onların dilleri, elleri ve ayakları onların işlediklerini anlatıp aleyhlerinde şahitlik edeceklerdir. Allah hak ettikleri cezayı o gün onlara tamam olarak verecek; onlar da, Allah’ın apaçık hak olduğunu ve hak ve adaletle hükmettiğini bileceklerdir.”1 Devam eden âyette ise: “O temiz kadın ve erkekler, iftiracıların yakıştırdıkları şeyden uzaktır. Onlar için günahlarından bağışlanma ve Cennette bol rızk vardır”2 buyrulmuştur.

İftiraya uğrayan kişinin uğradığı kayıplara gelince:

1- İftiraya uğrayan kişinin Allah nezdinde kaybı yoktur. Bilâkis kazancı vardır. Cenâb-ı Hak: “Böyle imtihanlar sizin sevaba erişmeniz için birer vesile teşkil eder”3 buyurmuştur. Meselâ iftiraya uğradığı halde sabreder, kardeşlik hukukunu, uhuvveti ve toplum huzurunu bozucu taşkınlıklardan kendini alıkoyar ve iftira atmaktan da, iftiraya uğramaktan da Allah’a sığınırsa sevabını katlamış olur.

Ayrıca iftira atan kişiye, günahının birçoğunu da yüklemiştir. Halk arasında iftira fiili bu açıdan “günah alma” olarak bilinir ve bu doğrudur. İftiraya uğrayan kişi eğer suçsuz ise, mahşerde Allah’ın adaleti gereği ya iftiracının sevaplarından alır, ya da eğer iftiracının sevabı kalmamışsa kendi günahlarını ona yükler. Peygamber Efendimiz (asm) mahşerde böyle kaybeden kişileri “gerçek müflis” olarak nitelemiştir.4

2- İftiraya uğrayan kişi, insanlar nezdinde durum açıklığa kavuşuncaya kadar suçlanabilir. Fakat bu süreci Allah’a sığınarak geçirir ve hiç kimseye ne eliyle, ne diliyle zarar vermez ise, Allah nezdinde kazanan yine kendisi olur. Hazret-i Âişe Validemiz (ra) iftiraya uğradığında, gerek Hazret-i Âişe (ra), gerekse Sevgili Peygamberimiz (asm) sadece Allah’a sığındılar, hiç kimseye dil uzatmadılar.5

İftiranın izalesi, telâfisi, tövbesi var elbet. Tövbesi olduğuna göre, iftira günahından arınmak da mümkün demektir. Kısaca özetlemek gerekirse:

1- İftira attığın aynı kişilerin yanında, iftiraya uğrayan kişiyi tebrie etmek, yani günahsız ve masum olduğunu ilân etmek,

2- İftira ile kişilere maddî zarar verilmişse bunu tazmin etmek, yani ödemek,

3- İftiraya uğrayan kişi ile helâlleşmek,

4- İftira günahından dolayı Allah’a tövbe etmek ve bir daha hiç kimseye iftira atmamak.

***

Hatice Hanım: “Gıybet ve iftira arasındaki farklar nelerdir?”

Gıybet, bir Müslümanı yaptığı bir hatadan dolayı, kendisi hoşlanmayacak şekilde, kendisinin bulunmadığı bir ortamda kınamak ve eleştirmektir.6 Gıybette yalan ve iftira yoktur. Gıybette söylenen söz doğrudur. Ama söylenen sözle Müslüman gıyaben kınanmıştır. Burada haram olan yalan söylemek değil, Müslümanı gıyaben kınamaktır, kendisi bulunmadığı yerde kendisini eleştirmektir. Yasaklanan şey budur.

Eğer söylenen söz yalan ise bu gıybet değil, iftira olur.

Demek oluyor ki, bir Müslüman’ın gıyabında sadece iyilikleri, güzellikleri, iyi davranışları ve iyi sıfatları konuşulacaktır. Kötülükleri, kötü yanları, kötü sıfatları, günahları, hataları, ister yapmış olsun, ister yapmamış olsun, ister zan olsun, ister iftira olsun konuşulmayacaktır. Çünkü haramdır!

Dipnotlar:

1- Nûr Sûresi: 23-25; 2- Nûr Sûresi: 26; 3- Nûr Sûresi: 11; 4- Riyâzü’s-Sâlihîn, s. 195; 5- Buhârî, 8/1151; 6- Mektûbât, s. 267

18.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.11.2008) - Ceninin simasındaki mühürler

  (18.11.2008) - İftira ve gıybet

  (17.11.2008) - Ehl-i kitap, ehl-i necat mıdır?

  (16.11.2008) - Doğruları tavsiye ederken

  (14.11.2008) - Hatayı vesvese haline getirmemek

  (13.11.2008) - Aşk ve kulluk

  (12.11.2008) - Cehennemi kızdıran şirk

  (11.11.2008) - Muhtelif konular

  (09.11.2008) - Besmelenin esrârı

  (08.11.2008) - Yetimâne hüzünler üzerine

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır