"Gerçekten" haber verir 12 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şükrü BULUT

İnsanı kim koruyacak?



Elbette ki Allah… Hafîzimiz elbette ki Allah´tır. Bu makaledeki muradımız; insanı evvelâ kendi kötülüğünden ve daha sonra sair insanların tahriplerinden korumaktır. Tahrip yalnızca savaş, zulüm ve adaletsizliklerle meydana gelmez. Tarih, insanın insanı veya kendi nefsini manipule etmesinden de meydana gelir.

Geçen asırda ve asrımızda sıklıkla duyduğumuz kelimelerin başında “çevre,” “ekoloji”, “tabiatı koruma” ve “iklim” kelimeleri gelir. Bu istikamette global dernekler kurulmuş, organizasyonlarla küresel konferanslar düzenlenmiş ve düzenleniyor. Ormanlar başta olmak üzere; hayvanları, denizleri, bitkileri ve hattâ kadınları koruma dernekleriyle zamanımızın insanı birşeylerin korunmasının gereğine inanarak didiniyor, çırpınıyor.

Son zamanlarda bu istikamette korunması mutlak gereken bir unsurun “tropikal ormanlar” olduğu sıklıkla vurgulanıyor. Kendi menfaati için dünyanın hayatını tehlikeye atan harîs ve zalim zihniyetlerin dünyamıza verdiği zararlar karşısında, bu hareketlere katılmamak ve desteklememek elde değil. Bu mevzu çerçevesinde Avrupa medyasında başlayan bir tartışmayı sizinle paylaşmak istiyorum.

Papa XVI. Benedikt Roma'daki sene sonu konuşmasında; tropikal ormanların korunması kadar insanın da korunmasının şart olduğunu ifade etti. Eşcinselliğin bir sapıklık, kaidedışılılık ve hastalık olduğunu vurgulayan Ratzinger, bu tür ahlâksızlıkla Allah'ın bir mükemmel san'atı olan insanın tahrip edildiğini, insanı koruma altına almanın kilisenin görevleri arasında olduğunu gazetecilere anlattı. Bilhassa Allah'ın kadın ve erkeği hangi rollerde yarattığının mânâsı üzerinde dururken, insanları fıtratın sesini dinlemeye dâvet etti.

Papa'nın bu beyanları üzerine Avrupa'nın dinsiz ve sefih yüzündeki hayat biçimini tesbit eden çevreler ayağa kalktı. Bazıları söz konusu beyanlardan hakaret, bazıları ayrımcılık, diğerleri gericilik ve bir kısmı da çağdışılık çıkararak Katolik kilisesine hücûm etmeye kalkıştıysalar da, elle tutulur bir tesirde bulunamadılar. Üniversiteden gelen, gençliğinde dinsizlikte dehşetli Frankfurt Mektebiyle mütemadiyen fikrî mücâdelelerde bulunan, Katolik Hıristiyanlık başta olmak üzere bütün semavî dinlere ve insanlığa hücumun şimal cereyânından çıktığını bilen Ratzinger karşısında, modern bolşeviklerin işleri hayli zor görünüyor.

“İnsanı Koruma” tartışması Risâle-i Nurları okuyanlara “nesh-i insaniyet” kelimesini hatırlatabilir. Sefih, mütemerrid, dinsiz Avrupa feylesoflarını, Kur´ân´dan çıkardığı delillerle zelil hale düşüren Bediüzzaman Hazretleri, yirminci asrın henüz başında dinsiz felsefenin bu dehşetli projesinden haberdardır. İnsanı bozma, insanı tahrip etme; bedenen ve ceseden tahribin yanında; ruhen, fikren ve mahiyet olarak da tahrip etmenin, bir proje halinde Avrupa'da icraya konulmakta olduğunu bildiğindendir ki, “Muhatabım Ziya Paşa değil, Avrupa meftunlarıdır” diyor.

Yazımızın çerçevesi, tahribin mahiyetini teşrihe müsait olmadığından, bu konuyu mütehassıs ilgililerine bırakıyoruz. Nesh-i insaniyet tehlikesini Katolik kilisesinden tam yüz sene önce ifáde etmiş Said Nursî Hazretlerinin eserlerinde, insanın nasıl korunabileceği de detaylıca izah edilmektedir.

Önemli olan, hastalığın teşhis edilmiş olmasıdır. Hıristiyanlık âleminin ehl-i mektep olan hakperest Avrupalı âlimlerinin üslúbuyla problemlere yanaşması, Müslümanlara da ümit veriyor. Dinsizliğin, sefahetin, zulmün ve ahlâksızlığın çirkin ve acı neticelerinden hareketle de olsa bu teşhis, yine de İnşaallah insanlığın korunmasına yarar sağlayacaktır.

Hıristiyanlığın elinde olmayan Şeriat-ı Ahmediyedeki sağlam prensiplerin, Müslümanlarca yeni bir üslûpla insanlığa sunulmasının âciliyeti ortada. Ümit ederiz ki, Diyanet’imiz, İslâm ahlâkıyla ilgilenen ulemamız, dinî cemaatlerimiz ve üniversitelerimiz XVI. Benedikt'in seslendirmeye çalıştığı insanî fikirlere İslâmî ölçülerle destek verirler.

Çevreyi, hayvanları, tabiatı, suları ve yeraltı zenginliklerini insanın şerrinden korumak daha kolay olabilir. İnsanı insanın şerrinden veya iğfal edilmiş insanı kendi şerrinden korumak hayli zor görünüyor. Zekâvetiyle gelişen teknolojiyi de insanlar, “insanı tahrip” istikametinde kullanmaya başlamışsa, Papa'nın insanlığı ikaz ettiği noktaların ne denli hayatî oldukları kendiliğinden ortaya çıkıyor. Günah ortamını mübah, yalnızca bazı fiilleri günah sayan kilise, kendi prensipleriyle bu tahribi önleyemez. Hz. Muhammed'in (a.s.m.) insanlığa hediye ettiği “prensipli yaşama biçimini” öğrenmeden modern bolşeviklerle mücadele çok zor görünüyor.

İnsaniyeti koruma ve kurtarma yolunda şartlar tarafları mecbur etmeden, Müslümanlarla Hıristiyanlar ve hattâ Yahudiler âcilen işbirliğine gitmelidirler. Yarınlar çok geç olabilir…

12.01.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.01.2009) - Filistin meselesi…

  (02.01.2009) - Siyasal İslâmın gölgesindeki Filistin

  (29.12.2008) - Noel veya Hasret Bayramı

  (26.12.2008) - Çavuşesku’yu aratanlar

  (22.12.2008) - Bolşevizm ile Kemalizm arasındaki fark…

  (19.12.2008) - 68 kuşağı ve AB coğrafyası

  (15.12.2008) - Ekmek ile hürriyet arasında...

  (10.12.2008) - Bayramlar... Bayramlar...

  (08.12.2008) - Körü körüne taklit

  (01.12.2008) - Cem Özdemir, Yeşiller ve bizimkiler...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır