17 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Aile

Çocuk gelişim üniteleri ailelere yardımcı

İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri olan Bağcılar’da, çeşitli şehirlerde örnekleri bulunan, ‘Çocuk Gelişim Ünitesi’, “Sağlıklı bir gelecek için sağlıklı çocuklar” ilkesi ile Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hizmete açıldı.

Bağcılar’da büyük bir açığı kapatacak olan merkezde 0-6 yaş arası çocukların gelişimsel takipleri ile 0-18 yaş arası çocuk ve ergenlerin davranış problemleri konusunda danışmanlık hizmeti veriliyor.

Hastanenin Çocuk Gelişim Uzmanı Dr. Sezen Aksu, ünitede, bilgilendirme, eğitim, tanıtım ve koordinasyon çalışmalarının birlikte yürütüldüğünü kaydediyor.

“Gecikmiş yürüme ve gecikmiş konuşma ve çeşitli davranış problemleri ile ilgili danışmanlık almak isteyenler başvuruyor. Sıklıkla karşılaştığımız davranış problemleri ise, enürezis (idrar kaçırma), enkoprezis (dışkı kaçırma), tırnak yeme, parmak emme, sosyal uyum bozuklukları, mastürbasyon, beslenme bozukluğu, iştahsızlık ve obezitedir.”

Aksu, Bağcılar’da ailelerin çok çocuklu olmasından dolayı anne babaların çocuklarıyla yeterince ilgilenemediğine dikkat çekiyor. Dr. Aksu, “Aileler, çocuklarının ihtiyaçlarının ve gelişimlerinin içinde bulundukları yaşa uygun olup olmadığını ve davranış problemlerinin farkına varamıyor. Çocuklarında herhangi bir problem olduğunu fark eden anne ve babalar ise eğitim seviyelerinin düşük olması nedeniyle yetersiz kalabiliyor. İşte bu noktada bizler devreye giriyoruz” dedi.

HANGİ DURUMLARDA KORKULMALI?

l0-3 ay arasındaki bebekler, karşısındaki konuştuğunda gülümsemiyorsa, agulama sesleri çıkartmıyorsa, yüzükoyun yatarken başını yerden kaldırmıyorsa, zil ya da çıngırak seslerine tepki vermiyorsa,

l3-6 ay arasındaki bebekler, otururken önündeki oyuncağına uzanıp alamıyorsa, arkasından bir ses çıkarıldığında dönüp bakmıyorsa, otururken başını dik tutmuyorsa,

l6-12 ay arasındaki bebekleri küçük nesneleri iki parmağı ile kavrayamıyorsa, eline verilen yiyeceği yiyemiyorsa, bay bay yapamıyorsa, da-da-da gibi tek heceli sesleri çıkaramıyorsa,

l10-12. Aylarda tek kelimeleri söyleyemiyorsa, sekizinci ayda desteksiz oturamıyorsa,

l1-3 yaş arasında tek kelimeler kullanarak konuşmuyorsa,

l14 aylıkken düzgün ve desteksiz yürüyemiyorsa, sorulduğunda hayvan ve nesneleri resimlerinden gösterip, adlandıramıyorsa, iki yaşında bebeksi olsa bile anlaşılır konuşamıyorsa,

l3-6 yaş arasındaki çocukları düzgün cümlelerle konuşamıyorsa, zıt kavramları ve eş kavramları bilmiyorsa, geçmiş ve gelecek zaman cümleleri kuramıyorsa ve tek ayak üzerinde sekiz-on saniye duramıyorsa aileler ‘Çocuk Gelişim Ünitesi’ne’ başvurmaları gerekiyor!

17.07.2009


Karanlıkta TV seyretmek zararlı

GÜNLÜK hayatımızın evden işe işten eve gitmek şeklinde akıp gittiği düşünülürse bütün günümüz kapalı ortamlarda ve aydınlatmalar ile geçmektedir.

Günlük hayatımızın parçası ışığın fazlasının gözlerimize uzun vadede zararlara sebep olabileceği pek bilinmemektedir. Evimiz ya da ofisimizi aydınlatmalar ile güzelleştirmek için çalışırken acaba sağlığımızdan ödün veriyor olabilir miyiz? Dikkat edilecek birkaç detay ile hoş bir dekorasyon ile birlikte sağlıklı gözlere de sahip olunabilir.

Dünyagöz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Haluk Talu “Işığın gözünüze direkt olarak gelmesinden kaçınmalısınız. Özellikle gelişim çağındaki çocuklarımızın çalışma ortamlarının aydınlatılması büyük önem taşımaktadır. Gün ışığında olduğu gibi tüm renkleri doğru haliyle gösteren lambaları tercih etmenizi öneririm. Okul çağındaki çocuklarımızın göz sağlıklarını korumak ve yorulmadan uzun süre çalışmalarını sağlamak için, çalışma masalarının aydınlık olmasına ve ışığın gözlerine yansımamasına dikkat edilmelidir” diyor.

Sadece televizyon ışığında

oturarak televizyon

izlemek gözleri yoruyor

Dr. Talu, karanlıkta TV seyretmenin zararlarına dikkat çekerek “Göz sağlığımız için televizyonların izlenmesi sırasındaki aydınlık çok önemli. Televizyonun karanlıkta izlenmemesi gerekir. Çünkü TV ekranı çok ışıklı, çevre karanlık olduğu zaman göz yorulur. Özellikle ışığın dengelenmesi açısından televizyonun bulunduğu bölümün aydınlatmasının iyi olması gereklidir. Evlerimizde tasarruflu lamba olarak da bilinen akkor halojen lambaların seçilmesi uygun olur. Yalnız bu lambaların çıplak olarak kullanılmaması ve ışığının doğrudan göze gelmemesi gerekir. İşyerlerinde her türlü işin kusursuz yapılabilmesi ve en önemlisi de iş görenlerin göz sağlığının korunması, iyi bir aydınlatma tekniğini gerektirir. Aydınlatma, öncelikle, yapılan işlerde kalite standartlarının gerektirdiği tüm detayın görülebilmesi için gerekir” diye konuştu.

Gözlerimizin ışıktan

rahatsız olduğunu

nasıl anlayabiliriz?

BAZI bünyeler ışığa aşırı hassastır. Hatta direkt ışıklar bazı bünyelerde migren ataklarını da tetikleyebilir. Bu kişiler ağrıyı gözlerinde hissettiklerinden bunu göz ağrısı sanırlar; halbuki ana sebep migrendir. Işıklar ortamı ısıttıklarından gözlerde kuruluğa sebep olabilirler. Göz kuruluğu gözde kızarıklık, batma ve kum varmış gibi takılmalara sebep olabilir. Kuru gözlerde kuruluğun sebep olduğu irritasyon tepkisel olarak gözlerde yaşarmaya da sebep olabilir. Işıklı ortamlarda göz bebekleri küçülürler. Göz bebeklerinin sürekli küçük tutulması da beyine ekstra yük olduğundan, beyin de bu ekstra yüke baş ağrısı ile cevap verebilir. Bol bol yüzünüzü yıkayın EN önemli tedbir direkt ışıklardan kaçınmaktır. Yüzümüzü sık yıkayarak gözyaşımızın kurumasına engel olabiliriz. Yanı sıra sık sık göz kırpması gözyaşımızın kurumasına engel olabilecek bir diğer tedbirdir. Göz muayenesi ile göz kuruluğu derecesi tesbit edilip gerekli göz nemlendirilmesi yapılabilir. Işığın şiddetli baş ağrısı meydana getirdiği kişilerin mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gereklidir.

17.07.2009


Aşırı sıcaklarda susuzluk erken doğum sebebi

AŞIRI sıcak havaların, su ve tuz kaybına sebep olduğu için özellikle gebelerde erken doğum ağrılarını uyarabildiği belirtildi.

Uzmanlar, hamilelerin gün içerisinde bol sıvı almaları uyarısında bulundu. Türk-Alman Jinekoloji Eğitim ve Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, hava sıcaklıklarının artmasına bağlı olarak hamilelerin kış aylarına nazaran daha fazla sıkıntı yaşayabildiklerini söyledi. Gebelerin aşırı sıcaklarda sıvı ve tuz kaybı görülebildiğini belirten Ünlü, ‘’Bu, hem tansiyonun düşmesine neden oluyor, hem de halsizlik ve yorgunluğa yol açıyor, bacaklara kramp girmesine neden oluyor. Hatta bazen aşırı susuzluk nedeniyle erken doğum ağrıları uyarılabiliyor’’ diye konuştu. Ünlü, gün içerisinde özellikle güneşin dik geldiği saatlerde gebelere güneşte kalmamaları ve sürekli yanlarında su bulundurmaları teklifinde bulundu.

17.07.2009


Erkekler baba, kızlar anne gibi yiyor

ERKEK çocuklarının babalarının, kız çocukların annelerinin beslenme alışkanlığına sahip olabileceği bildirildi.

Plmouth Üniversitesi’nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, aşırı kilolu annelerin kız çocuklarının aşırı kilolu olma ihtimalinin 10 kat fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, aşırı kilolu babaların erkek çocuklarının aşırı kilolu olma ihtimalinin ise 6 kat fazla olduğu sonucuna varıldı. Obez babanın kızının, obez annenin de oğlunun beslenme alışkanlığını etkilemediği belirtildi. Annesi aşırı kilolu 8 yaşındaki kız çocuklarının yüzde 41’inin, normal kilodaki annelerin çocuklarının ise yüzde 4’ünün aşırı kilolu olduğu görüldü. Araştırmacılar, babası aşırı kilolu erkek çocuklarının yüzde 18’inin babasına benzediğini vurguladılar. 3 yıl boyunca 226 ailenin katıldığı araştırma, kız çocuklarının annelerinin, erkeklerin babalarının beslenme tarzını taklit ettiğini gösterdi. Bilim adamları, bu sebeple kampanyalar üzerinde yeniden düşünülmesi ve çocuklara yönelik mesajların bugüne kadar yapılanın aksine çocukları değil ebeveynleri hedef alması gerektiğine dikkati çektiler. Konuya ilişkin makale, Fransız Le Figaro gazetesinin internet sitesinde yayımlandı.

17.07.2009


Balığı pişirirken besin değeri kaybolmasın

ADIYAMAN Üniversitesi Kâhta Meslek Yüksekokulu Su Ürünleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlkan Ali Olgunoğlu, balığın pişirilirken besin değerinin korunması gerektiğini belirtti.

Olgunoğlu, balıklardaki Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerinin, sağlıklı beslenmede alınmasının zorunlu yağ asitleri olduğuna işaret etti. Besin değerinin korunması için balığın pişirme yöntemlerinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Olgunoğlu, şu bilgileri verdi: ‘’Balık pişirmede uygulanabilecek bir çok yöntemler mevcuttur. Örneğin tavada, buharda, ızgarada, fırında ve mikrodalgada pişirilmesi vitamin anlamında az kayba neden olacaktır. Pişirme yöntemleri arasında en sağlıklısı ve balığın doğal şeklinin de korunumunu sağlayan buharda pişirme yöntemidir.’’

TAVADA PİŞİRME YÖNTEMİ

Olgunoğlu, balığı tavada pişirirken besin kaybını en aza indirecek yöntemi şöyle anlattı: ‘’Balığın tavada pişirilmesi sırasında pişirmenin püf noktası; yağın iyice kızdırılması ve balıkların az sayıda olacak şekilde tavaya dizilerek kızartılmasının sağlanmasıdır. Bu amaçla kızartma işleminde un kullanılıyorsa, balığı una buladıktan sonra, balığa yapışan unun iyice silkelenerek uzaklaştırılmasından sonra kızartılmasının sağlanması önerilmektedir.’’

17.07.2009


TEKERLEMELER

lGökten bir damla düştü şıp benim alnıma şıp anamın alnına şıp benim alnıma, şıp anamın alnına...

lİki kel kör kirpinin yırtık kürkünü dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.

lİndim dereye sarul seke teke çepiç tek otlarlar. Dedim niçin sarul seke teke çepiç tek otlarsınız? dedi bizim soyumuz sopumuz torumuz topumuz sarul seke teke çepiç tek otlarlar.

17.07.2009


İLGİNÇ BİLMECELER

lBir yarışmada, ikinciyi geçen yarışçı kaçıncı olur?

(İkinci olur)

lTemel, kaç yaşında olduğunu niye bilmiyormuş?

(O zamanlar çok küçük olduğu için)

l“İçinde değil” ifadesine zıt anlamlı kelime nedir?

(İçinde)

17.07.2009


FIKRALAR

EŞEK BAŞI

İstanbul’a yeni gelen köylü kuyumcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı onunla alay etmek için:

Hemşerim dedi ne bakıyorsun öyle?

-Hiç... Bu dükkânda ne satılır diye merak ettim de...

Çocuk güldü:

-Eşek kafası satılır.

-Allah versin... Alış verişiniz yolunda olmalı...

-Nereden bildin dayı?

-Baksana koca dükkânda seninkinden başka kalmamış!

MUAVİN

Bir kamyonun şoförü Nevşehirli muavini de Kırşehirliymiş. Bir gün kamyona 6 metre yüksekliğinde yük yükleyip yola çıkmışlar. Bir süre sonra yüksekliği 5 metre olan bir alt geçitten geçeceklermiş. Kırşehirli muavin sağa sola bakınmış. Nevşehirli şoföre, “Trafik yok, geç abi” demiş.

17.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.