26 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

H. İbrahim CAN

Kürt açılımına güvensizlik tezkeresi


A+ | A-

Çatışmaların çözümü süreci güvene dayanır. Güven ortamının oluşmadığı yerde kalıcı bir çözümden söz edilemez. Hükümete göre demokratik açılım, halka göre “Kürt Açılımı”nda güven verici adımların özellikle devletten gelmesi beklenmektedir. Zaten terör örgütünün “taraf” olarak görülmediği sıklıkla vurgulanmaktadır. Terör örgütünden beklenen ise, hemen silâhlarını bırakıp teslim olmasıdır.

Peki neden devlet güven vermek zorundadır?

Çünkü Kürt sorunu Cumhuriyet tarihi boyunca genellikle “kalkışma”, “terör”, “üç beş eşkıya”, “bölücülük” gibi terimlerle özdeşleştirildiği için, buna göre politikalar geliştirilmiştir. Bu politikalar çoğunlukla “bastırma”, “bombalama”, “kontrol altına alma”, “terörle mücadele” terimleriyle ifade edilegelmiştir. Zaten ortada bir “Kürt sorunu”nun varlığı dahi onlarca yıl boyunca kabul edilmedi. Bu da Kürt kökenlilerde devletin onlara uzattığı her zeytin dalını kuşkuyla karşılama psikolojisi doğurdu.

Şimdi ise hükümet bu sorunu kabul ettiği gibi, “ne pahasına olursa olsun” çözme yolunda kararlılığını sık sık dile getirmektedir. İlk adım olarak sorunun varlığı kabul edilmiş, “anadil” kullanımı konusunda ciddî çalışmalar başlatılmıştır. Kürt kökenli vatandaşlar bu çabalardan umutlandı.

Şimdi asıl güven ortamını oluşturacak adımın atılmasına sıra gelmişti: silâhların susması ve kanın durması!

Terör örgütünün eylemlerini durdurup, bütün militanlarını sınırdışına çıkarması bu aşamanın ilk adımı olması gerekiyordu.

Tam bu sırada güven ortamına katkıda bulunacak, militanların da sınırdışına çıkışını kolaylaştıracak bir karar gündeme geldi. Yıllardır tekrarlanan sınırötesi harekât tezkeresinin süresinin uzatılıp uzatılmaması. İlk gün gelen haberler iyiniyet göstergesi olarak tezkerenin uzatılmayacağı yönünde idi. Ancak bu haberlerin çıktığı gün Genel Kurmay Başkanlığı tezkerenin hükümete sunulduğunu açıklarken, hükümet de ilk bakanlar kurulunda görüşülerek meclise sevk edileceğini duyurdu. Yani önemli bir fırsat kaçırılıyor.

Aynı zamanda Başbakan Erdoğan, “operasyonlar devam edecek” açıklamasını yaptı.

Alınacak tezkerenin hiç kullanılmaması büyük ihtimal. Nitekim geçmiş yıllarda da çok sınırlı olarak kullanıldı. Ama yine de bu yetkinin verilmesi, teorik olarak da olsa kullanılabileceği anlamına gelmektedir.

Aklımız karıştı. Bir yandan barışçıl yollarla dağdaki teröristleri “eve döndürmeyi” planlayacaksınız; öbür yandan da “siz bunu yaparken tepenize bomba yağdırmaya devam edeceğiz” diyeceksiniz. Buna rağmen açılımın “muhatapları” sizin iyiniyetinize ve “açılımınızda” samimî olduğuna güvenecekler.

Peki gerçekten tezkere vazgeçilmez bir unsur mudur? Bunca yıl boyunca sınırötesi operasyonlarla terör sorununu bitirebildik mi? Ayrıca şimdi uzatılmazsa bile, açılım yürümez ve mutlak sınırötesi operasyona ihtiyaç duyulursa, bir iki günde çıkarılamaz mı?

Bizce hükümetin öncelikle devletin kurumları arasında bu konuda fikir ve politika birliğini sağlaması gerekiyor. Hem “demokratik” hem de “operasyonel” açılımın bir arada yürümesi imkânsız. Bu tür çelişkiler oluşturulmaya çalışılan güven ortamını yok ederek, açılımı açılmadan kapatmaya götürme riski taşıyor. Umarız bu kuşkular çabucak giderilir ve güven ortamı pekiştirilir.

26.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.09.2009) - İbretlik Birleşmiş( ! ) Milletler toplantısı

  (24.09.2009) - Başbakan’ın Amerika gündem(ler)i

  (19.09.2009) - 18,5 milyar dolarlık altın ve dövize ne oldu?

  (18.09.2009) - Suriye ile balayı

  (17.09.2009) - BM, feryat ediyor: Durdurun ısınmayı!

  (16.09.2009) - İran’ın nükleer programı: Yeni gerginlik ve Türkiye’nin rolü

  (15.09.2009) - Türkiye'nin Ortadoğu'daki arabuluculuğunu kim istemiyor?

  (14.09.2009) - Afganistan’da sahur topu: NATO'nun bombaları!

  (12.09.2009) - Amerika’da en çok ayrımcılığa uğrayanlar, Müslümanlar!

  (11.09.2009) - Kıbrıs’ta, ikinci uzlaşamazlık turu başlarken

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.