17 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Gençleri anlamak


A+ | A-

Gençler; müthiş bir fikir, tecrübe, bilgi açlığı içindedir. Aç olan, midesini doyurmak için çareler arayacaktır. Bunu meşrû yoldan gerçekleştiremezse; gayr-i meşrû yola müracaat edecektir. İşte burada devreye girip onları yanlış yollara düşmekten kurtarmanın yollarını mutlaka bulmalıyız.

* Öncelikle gençleri anlamak ve problemlerine çare üretmek durumundayız. Şuûrlu bir empatiyle bunu başarabiliriz. Empati; bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun düşüncelerini doğru olarak anlama, duygularını hissetme ve bu anlayışını ona sözlü ya da beden diliyle (lisan-ı hâl ile) anlatma sürecidir.

* Ergenlik çağındakiler, farklı arayışlara girer. Anlaşılmak ister. Hayatını anlamlandırmak ister. Eğer siz anlamazsanız, anlamlandırmazsanız, birileri onları anlayacak ve nasıl anlamlandıracağını söyleyecektir.

* Onlarla değerlerimizi, duygularımızı, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, beklentilerimizi, sırlarımızı, hattâ yiyeceklerimizi paylaşmak zorundayız. Eğer biz paylaşmazsak, başkaları paylaşacaktır.

* Gençlere uygulayacağınız baskı, şiddet, sindirme, korkutma ters teper; size isyan olarak döner. O takdirde de onların bu isyan duygularını okşayanlara yaklaşacaklardır.

Aidiyet kimliğini yitirmiş veya kazanamamış; âileleri, çevreleri, toplumları, kültürleri, değerleri, dinlerinden kopmuş gençler yanlış yollara meyyaldir. Özellikle, 12-20 yaşları arasında ve bilhassa başıboş kalan, kültür değerlerine yabancılaşan gençleri birileri dolduracaktır. Çünkü, en enerjik, en heyecanlı, duygularının en çok bağımlı oldukları ve isyan duygularının zirvede olduğu dönemlerindeler.

İfsat şebekeleri; kitleleri ve özellikle gençleri, “Gücü engellediği için bütün aldanma ve yalanları reddet. Sana kendini sakınmayı değil, istediğini yapma özgürlüğünü; sana ruhsal boş umutlar, hayaller yerine hayatî varoluşu; iki yüzlü bir şekilde kendini aldatmak yerine, saf aklı sunarız” gibi cazip felsefi sözlerle etkilemeye çalışırlar.

* Hastalığın tedâvisinin yarısı doğru teşhistir. Hepimizi ve gençleri de inançları ve düşünceleri yönetir, yöneltir. Düşüncelerini anlamalı, teşhis etmeli; kafalarındaki yanlış fikirlerin yerine doğrusunu yerleştirmenin yolunu bulmalıyız.

Unutmayın, insan beyni, hafızası boş bir testidir, bir hardisktir. Siz meşrû şeyler doldurmazsanız; başkası boş ve zararlı unsurlarla dolduracaktır. Meselâ, eğer gençler; müzikten zevk alıyorlarsa, bilhassa sert müzikten hoşlanıyorlarsa; bu ihtiyaçlarını meşrû müzikle karşılamalısınız. Çünkü, insan hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata/eğlenceye de ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı...1

* Gençler, özel semboller/simgeler kullanıyorlarsa; siz de kültür değerlerimizin sembolleriyle haşir neşir olmalarını sağlamalısınız.

* Saldırgan eğilimleri varsa; bu negatif duygularını; başta nefislerine, kâfirlere, zalimlere, haksızlara, diktatörlere, canavarlara karşı yöneltmelerini sağlamalısınız.

* Muhakkak bir arkadaş çevresi edineceklerdir. Ahlâk dışı çevrelerle arkadaşlık kurmalarını değil; meşrû eğlenceyi esas alan, araştırma ve ilmî çalışmalar yapan gruplara katmalı veya öyle gruplar teşkil etmelisiniz.

* Geçler üretmek, öğrenmek, kabiliyetlerini geliştirmek gibi inanılmaz bir enerji ile yüklüdürler. Bu enerjilerini mecraına akıtmalısınız. Doğruya, iyiye, güzele, meşru olana yönlendirmezseniz; zıtlarına yöneleceklerdir.

Dipnot:

1- Emirdağ Lâhikası, s. 307.

17.02.2010

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (15.02.2010) - İnsanlığın mutluluğu hak dinin esaslarında

  (12.02.2010) - Vesveseden kurtulmanın çaresi

  (11.02.2010) - Yalıtım/unutma mekanizması ve iman

  (10.02.2010) - Ruh, duygu ve içtimâî gerginlikler

  (09.02.2010) - Sosyal bir olgu olarak cemaatleşme

  (08.02.2010) - İdarecilik de bir sanattır

  (05.02.2010) - Duygusal çatışmalar ve kulluk görevi

  (04.02.2010) - Supresyon mekanizması ve inkârcılık

  (03.02.2010) - Huzur, kadere iman ile mümkündür

  (01.02.2010) - Benlik dâvâsından vazgeçip Allah’a iman etmek

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl