"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP, merkez demokrat mı?

A. Emrah ŞENEL
26 Kasım 2015, Perşembe
Siyasî meseleleri tahlil ederken farklı bakış açılarına sahip olabiliyoruz.

Birilerimizin ak dediğine diğerleri, kara diyebiliyor.

Daha düne kadar yan yana duran insanlar siyaseten iki farklı uca savrulabiliyor.

Günümüz siyasetinde doğruyla yanlışı ayırt etmek çok güç.

Temelde Türkiye’de 4 siyasî grup var.

Demokrat grup, Siyasal İslâmcı grup, Milliyetçi grup, Sol grup.

Mevcut partileri nereye oturtuyoruz. Sol grubu CHP temsil ediyor.

Milliyetçi grup temsilcisi MHP vardı, Kürt milliyetçiliğine HDP de eklendi.

Siyasal İslâmcı ve merkez Demokrat oylarının üstüne de AKP oturdu.

Tartışma da burada çıkıyor; AKP merkez demokrat bir parti midir?

AKP, Menderes ve Özal misyonuna sahip çıktığını söylüyor. Posterlerde Erdoğan’ın ve Davutoğlu’nun resimleri bu kişilerle yan yana konuluyor. Menderes’in idam edilmesi bu partinin istismar malzemelerinden bir tanesi; “Menderes’e yaptıklarını Erdoğan’a yapamayacaklar” propagandası yayılıyor. Menderes üzerinden puan toplanıyor. AKP’nin çıkış kökeni olan Erbakan’a bu kadar atıf yapılmıyor. Çünkü Türkiye’de Siyasal İslâm çizgisinin oy potansiyeli belli. Fakat dinî söylemler ve davranışlar bol bol siyaset malzemesi yapılıyor. Böylece dindar ve dine hürmeti olan kesimlerin oyları alınması mümkün oluyor.

Peki, AKP, merkez demokrat partiyi temsil ediyor mu? 

Buna cevap verebilmek için AKP’nin uygulamalarına bakmanız yeterli;

Türkiye, AKP hükümetinde daha demokratik bir ülke haline mi geldi?

Türkiye’de basın yayın özgürlüğünden söz edilebilir mi?

Gelir daha adil ve eşit bir biçimde dağıtılıyor mu?

Devlette çalışan memura partizanca değil de, liyakate göre görev veriliyor mu?

Hukuk adalet dağıtıyor mu? Hukuk tarafsız mı?

Yolsuzluk bitti mi? Milletin parasıyla israf bitti mi, arttı mı?

Milletin parası hizmete mi, birilerini zengin etmeye mi harcanıyor?

Hükümet harcama yaparken bunun şeffaf bir biçimde denetlenmesine izin veriyor mu?

Hükümet herkesi kucaklıyor mu? Bütünleştirici mi, kutuplaştırıcı mı?

İş adamlarının mal ve mülkiyet hakları güvencede mi?

Muhalefet ve muhalifler kendilerini ifade edecek yeterli platform bulabiliyor mu?

Toplumun büyük bir kesimi neden bu kadar endişeli?

Hükümet neden kendisi dışında kalan herkesi hain ve düşman ilân ediyor?

Bu ya da bunun gibi soruların cevapları size AKP’nin demokrat bir misyonu temsil etmediğini söylecektir.

Ama, siz bunlara rağmen kendinizi kandırmak isterseniz. Size ne söyleyelim ki?

Mükafat

Doğrucular pek sevilmez bizim ülkemizde.

Kim iktidardaysa onun borusunu öttürmek avantajlıdır.

Bu yüzden çoğu sivil toplum, basın ve iş adamları gruplarının yönü iktidardan yana olur.

Çünkü hükümet eliyle dağıtılan devlet imkânlarından daha çok pay kapmanın yoludur bu.

Her devrin doğrucuları vardır. Bir de hep doğru duranlar.

Siyaseti bir menfaat aracı olarak görmeyenler, doğruları söylemek için ödül beklemeyenler, hatta doğruları söylediği için bedel ödeyenler vardır.

Yeni Asya, bu çizgiyi koruyabilen nadir yayın ve sivil toplum grubundadır.

Bunun sırrı mı? Mükâfatı kimden ve hangi dünyada beklediğinizde saklı.

Muhalefet serbest mi?

AKP’ye muhalefet yapılabilir mi?

Muhalif bir gazeteciyseniz, hakkınızda soruşturma açılır.

Muhalif bir iş adamıysanız, şirketlerinize kayyım atanır.

Muhalif bir devlet memuruysanız, sürülürsünüz.

Muhalif bir savcıysanız, HSYK tarafından görevden alınırsınız.

Muhalif bir akademisyenseniz, görevden atılırsınız.

Muhalif bir emniyetçiyseniz, sürgün veya emekli edilirsiniz.

Muhalif bir parti mensubuysanız, sesinizi duyuracak gazete, radyo, televizyon bulamazsınız.

Bir de bunlara tutuklanmayı eklerseniz, muhalif olabilirsiniz. Ne de olsa demokratik bir ülkede yaşıyoruz!

Sarıl bana

Avrupa’da sokak ortasında bir genç duruyor.

Gözler bağlı, kollarını açmış iki yana. İnsanlar gelip sarılıyorlar.

Yanında bir karton üzerinde şu yazıyor.

“I’m a Muslim and I’m not  terrorist. I trust you. Do you trust me? If yes, hug me”

Yani, “Ben Müslümanım terörist değilim, sana güveniyorum sen de bana güveniyorsan sarıl bana” diyor.

Ne acı ki, bazı Müslümanlar terörist olarak anılmak istemedikleri ve ön yargıyı kırmak için böyle yöntemlere müracaat etmek zorunda kalıyorlar.

Okunma Sayısı: 1742
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nurçin bulut

    27.11.2015 15:32:21

    kral çıplak diyenlerin fısıltıyla konuştuğu su zamanda doğruları dillendiren Yeni Asyanın okuyucu efkarına makes olmuş bir yazı. tebrikler...

  • talebe

    26.11.2015 18:00:39

    cok güzel analiz. Allah razı olsun.

  • İ.Seyda

    26.11.2015 13:25:47

    Emrah Bey; Önemli bir konuya değinmişsiniz. Çoğu kez gözden kaçırdığımız husus budur. En çok tartıştığımız konulardan. "AK Parti demokrat mı, değil mi?" konusunu müzakere ettiğimizde karşımıza çıkan söylem ekseriyetle "siyasal islam"ın söylemi. Oysa Üstad Said Nursi'nin demokratlara yüklediği anlam bu değildir. Konunun pekişmesi açısından KÖPRÜ DERGİSİ'nin Kış 2014 sayısında yayınlanan bir makaleyi paylaşmak istiyorum. İşte o zaman mevzu daha iyi anlaşılacaktır. Köprü Dergisi Demokratlık Kış 2014 [ 125. Sayı ] Siyasal İslâm’ın “Muhafazakâr Demokrat” Söylemi ve Tarihsel Arka Planı Celil Bozkurt Yrd. Doç. Dr. Düzce Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi. http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=1165

  • Mustafa aydın

    26.11.2015 01:02:04

    Harika bir Analiz. Tebrikler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı