Türkiye’nin iyiye gittiğini söyleyen; 

1. Grup: Türkiye’nin gerçekten iyiye gittiğini düşünüyorlar, havuz basın medyasında kendilerine anlatılan tabloyu gerçek zannediyorlar.

2. Grup: Türkiye’nin iyiye gitmediğini görüyorlar, ama kabullenmek istemiyorlar, mevcut hükümete gönül bağları gerçeklerin önüne geçiyor.

3. Grup: Türkiye’nin iyiye gitmediğini biliyorlar, ama menfaatlerini ve makamlarını kaybetmemek uğruna herkese ülkede her şeyin süper gittiği propagandasını yapıyorlar.

Ülkenin kötüye gittiğini söyleyenler ise;

1. Grup: Türkiye’nin kötüye gittiğini düşünüyorlar mevcut hükümetle görüşleri çok uyuşmadığı için onlara göre hükümetin her yaptığı yanlış, öyle görüyorlar.

2. Grup: Ülkede her şeyin kötü olduğunu söylüyorlar, böyle söylemek zorundalar, muhalefetler. Yapılan şeyin ne olduğuna bile bakmıyorlar. Bu insanlar menfaatlerini hükümetin değişmesinde görüyorlar. 

3. Grup: Ülkenin kötü gittiğini görüyorlar. Vatanın ve milletin selâmeti için hem hükümeti, hem de kamuoyunu uyarmaya çalışıyorlar.

Yok ben bu gruplardan birinde değilim diyorsanız siz azınlıkta kalanlardansınız.

***

ELEŞTİRİ

Eleştiri iyidir. Kendinizi eleştirin, sizi geliştirir. İşinizde eleştiri bırakmayın işinizi geliştirir. Dostunuz varsa söyleyin eleştirsin sizi. Size farklı bir bakış açısı katar, belki göremediğiniz bir yönü görürsünüz. Âmâ sakın hükümeti eleştirmeyin, çünkü hükümetimiz her türlü eleştiriyi hakaret sanıyor. Hiç mi Bülent Arınç’tan ders almıyorsunuz?

***

ÖZÜR DİLERİM

Bülent Arınç geçenlerde CNN Türk’e röportaj verdi. Ben de bunun üzerine yazı yazdım. Bu olay AKP medyasında yer almaz demiştim ya, yanılmışım. Muhteva olarak detayları fazla yer almadı, ama hakaret yarışında havuz medyası bu olaya yer verdi. “Cübbeli Bülo”, “Manisalı Lawrence”, “kripto”, “hâin”, “uyuyan hücre” diyerek Bülent Arınç’ı linç yarışına girdiler. Açıkçası bu kadar tahmin edemediğim için özür dilerim. Hâlâ bu ülkede bu kadarını da yapmazlar diye düşünebiliyorum!