Affetmek fazilettir, büyüklüktür. Beşer şaşar, hata işler, suç işler, ama yaptığı hatanın farkına vardığı zaman da pişmanlık duyar, hata yaptığı kişiden özür diler, affını talep eder. Suçunun derecesine veya af dilediği kişinin göstereceği olgunluğa ve âlicenaplığına göre affa müstehak olur.

Yarab! Ben de çok suçlar işledim, çok günahlara girdim, Senin yapma dediklerini yaptım, cezayı hak ettim. Rabbim, ben bunların cümlesinden pişman oldum, tövbe ettim, affımı talep ediyorum!

Yarab! Beni insan olarak yarattın, İslâm ülkesinde, Müslüman bir aile içinde dünyaya getirdin, kalbime iman gibi bir nur koydun, ben imanımın gereğini hakkıyla yerine getiremedim, çok mahcubum, affımı talep ediyorum!

Eşref-i mahlûkat olarak yaratıp, yeryüzünün halifesi olarak görevlendirdin. Kâinatı benim emrime verdin, Türlü türlü nimetlerle rızıklandırdın. Nefes aldığım havanın, lıkır lıkır içtiğim suyun, ışığından ve ısısından istifade ettiğim güneşin de bir bedeli oduğu halde, ben şimdiye kadar böyle bir bedel ödemedim, demek ki  bana ait olmayan malları sahiplendim yani gasbettim, ben bir suçluyum.

Günde 24 altın değerinde 24 saatlik ömür sermayesi verdi, bunun bir saatini  ebedi âlemde lâzım olacak ahiret erzakı için sarfet, gerisini de meşrû dairede istediğin gibi harca dedin, sen hepsini bu dünya için hem de gayrı meşrû yollarda harcadım, suç işledim.

“Meşrû daire keyfe kâfidir” diyerek, her türlü zevk ve ihtiyacının helâl olanını verdin, ben harama saptım, bir hizmetkâr ve köle iken efendime isyan ettim, suç işledim. 

Şükür için kalp, fikir için akıl, zikir için dil verdi, ben bunları asıl maksatları yerine nefsin istekleri doğrultusunda kullandım, suç işledim.

Rabbin bana Cennete lâyık bir vücudu emanet olarak verdin, ben gaflet ve dalâletimle bu vücudu Cehennemde yanmaya lâyık bir hale getirdim, emanete ihanet ettim, suç işledim.

Şimdi bütün bu suçlarımdan dolayı pişmanım, tövbe ediyorum, affımı talep ediyorum.

Yarabbi! Sen bana oruç tutumak, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek, Kelime-i Şehadet getirmek gibi vazifeler verdin. Ben bu vazifelerimi yaparken hile yaptım, hırsızlık yaptım. Namaz kılarken acele ettim, bazı rükunları atladım, yani namazdan çaldım. Fakirin hakkı olan zekâtı vermedim, fakirin hakkından çaldım. 

Kelime-i Şehadet getirirken acele ettim, bazı kelimeleri tam telâffuz etmeden söyledim, yani bunlardan da çaldım. Böylece ibadette hırsızlık damgasını hak ettim, cezaya müstehak oldum, şimdi bunların cümlesinden pişmanım, affımı talep ediyorum.

Yarabbi! Bütün hükümlü ve tutukluların gözlerini meclisin kapısına dikmiş, af beklediği şu günlerde, ben de senin mağfiret kapına yöneldim, ellerimi açtım, Celâlinden Cemaâline, gazabından rahmetine sığınıyorum. 

Sen merhametlilerin en merhametlisisin. Habibinin (asm) duâsıyla yalvarıyorum. “Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet!”