Kimine alçaklar, yüce görünür,
Kimine gündüzler, gece görünür,
Tarafgirlik nazarıyla bakana,
Cüceler dev, devler cüce görünür.
A. Y.
Herkesin kendi inancı, felsefesi, aldığı eğitim ve yetiştiği sosyal çevreye göre bir hayat tarzı, mesleği ve meşrebi vardır. Herkes hayatta kendi düşüncesine göre gittiği yolun doğru olduğunu kabul edebilir. Bediüzzaman Hazretleri, bu hakikati şu veciz cümlesi ile ifade ediyor: “Mesleğim haktır veya daha güzeldir demeye hakkın var. Fakat, ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur.”
Ben de kendi inancım ve düşüncem doğrultusunda, mesleğim, yani gittiğim yol haktır, doğrudur diyorum. Bunu söylemeye hakkın olduğunu düşünüyorum. Fakat “benim mesleğim haktır” demek, bir doğrunun yarısını ifade eder. Diğer yarısı ise, “yalnız hak benim mesleğimdir” demeye hakkım yoktur.
İşte işin püf noktası burasıdır. Benim gittiğim yoldan başka hiçbir yol doğru değildir, herkes bâtılda, yalnız ben hak yoldayım diye düşünürsem, o zaman başkalarına haksızlık yapmış olurum. Herkes, sadece kendi gittiği yolun doğru olduğuna inanır, başkaları yanlış yolda gidiyor derse, o zaman sosyal ve içtimaî hayatta problemler çıkar. Benim görüşüm doğru olabilir, ama doğru bir tane değildir, başka doğrular da vardır. Onlara da saygı göstermek, hoşgörü ile bakmak gerekir. Yoksa, cemaatte olsun, toplumun genelinde olsun, kutuplaşmalar ve ötekileştirmeler ortaya çıkar.
‘Yalnız benim mesleğim haktır’ demek, başka hakları görmemektir, başka doğruları kabul etmemektir. Yani her şeye tarafgir bir nazarla bakmaktır. Tarafgirlik ise, insana ne kendi kusurunu, ne de sevdiklerinin kusurunu göstermez.
İnsan kendi inancına, düşüncesine, ırkına, hayat tarzına uygun olan taraftan yana olabilir. Onlarla samimî işbirliği ve dayanışma içinde bulunabilir. Bir cemiyete, cemaate, derneğe, kulübe taraftar olabilir. Bu durum, toplum huzurunu bozmadığı, insanları birbirine karşı tahrik etmediği, başkalarının da başka fikir ve düşüncelerde olmasına saygılı olunduğu müddetçe, herkesin hakkıdır.
Bugün yaşadığımız tartışmaların, kutuplaşmaların, ötekileştirmelerin temelinde bu “yalnız benim mesleğim haktır” iddiası ve her şeye tarafgirlik nazarı ile bakmak alışkanlığı yatmaktadır. Bu duygulara bir de kör inat eşlik ederse, artık o insanın gözüne hakikatleri soksanız da fikrini değiştiremezsiniz.
İnsanın, kendi meslek ve meşrebini sevmesi, başkalarının meslek ve meşrebine düşman olmayı gerektirmez. Aslolan, hoşgörü, karşılıklı saygı ve sevgi içinde bir arada yaşamaktır. Zaten inancımızın gereği de budur.