"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur içtimâî reçeteler de sunar

Abdil YILDIRIM
12 Haziran 2018, Salı 02:24
Çağdaş bir Kur'ân tefsiri: Risale-i Nur...

Risale-i Nur, "iman, hayat, şeriat" esaslarını tecdid etmek için yazılmıştır. Bu üç vazifenin en önemlisi, elbette iman vazifesidir. Önce imanı takviye eder, ondan sonra diğer vazifeler gelir. Risale-i Nur Kur'ân'ı tarif ederken, "hem bir kitab-ı zikir ve iman ve fikir, hem bir kitab-ı şeriat ve hikmet ve irşad gibi, çok kitapları ve ayrı ayrı dersleri tazammun ederek.." diye devam eder. Burada Kur'ân'ın bir şeriat, yani ibadetin yanı sıra aynı zamanda muamelat ve içtimaiyat kitabı da olduğu ifade edilir. Kur'ân, Allah ile kul arasındaki ilişkileri düzenlerken, kul ile kul arasındaki ilişkileri de düzenler. İnsanların bir arada, huzur ve düzen içinde nasıl yaşayacaklarını da kurallara bağlar. Kul hakkı, hürriyeti adalet ve yönetim tarzı ile ilgili esasları da belirler. İşte Risale-i Nur da Kur'ân'ın içtimaî hükümlerini zamanın anlayışına ve ihtiyacına göre izah eder.

Bediüzzaman Hazretleri “Benim hakîkî vazîfem, neşr-i esrâr-ı Kur’âniyedir.” der ve “Bu memleketle, hamiyet-i İslâmiye noktasından alâkadarım” tesbitini aktarır.

Asrın müceddidi olan Bediüzzaman Hazretleri, iman ve ibadet konusunda olduğu gibi, içtimaî alanda da vazifelidir. Bu vazifesini şu ifadesi ile belirtir: "Evet, bu zamanda hem imân ve din, hem hayat-ı içtimâî ve şerîat, hem hukuk-u âmme ve siyâset-i İslâmiye için gayet ehemmiyetli bir müceddid ister."

Müceddid-i ahir zaman olan Bediüzzaman, siyâset âleminde, diyanet âleminde, saltanat âleminde, cihad âleminde ve hayatın bütün alanlarında vazifeli olduğu bilinmektedir. Ümmetin ve insanlığın içtimâî ve siyâsî hayatına taalluk eden noktaları Kur’ân ve sünnetten ortaya koymuş, asrın içtimâî hastalıklarını da teşhis etmiş ve tedavisi için reçeteler hazırlamıştır. 

İslâm’ın yüksek siyasetini de asrımızın gündemine taşıyan Bediüzzaman Hazretleri müceddid-i ahirzaman olarak “ Siyâset-i âliye-i İslâmiye” prensiplerini de Risâle-i Nur’da ortaya koymuştur.

Böylece ümmetin istikbale ait çıkış reçetesini hem itikadî, hem imânî, hem İslâmî, hem de içtimâî ve siyâsî olarak Kur’ân ve sünnetten ilhâmen tefsir etmiştir. Ancak Risâle-i Nur’da her meseleyi kendi konumu ve durumu çerçevesinde değerlendirmek gerekir.

Okunma Sayısı: 3977
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı