"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Son yazı...

Abdil YILDIRIM
04 Ekim 2016, Salı
Cenâb-ı Hak her insana da belli bir ömür takdir etmiş.

Her canlının hayatına bir hudud koymuş. İnsan da bu hudud dahilinde yaşar, meslek edinir, çalışır ve o hududun sonuna geldiğinde her şeyi bırakır, emaneti Sahibine teslim eder,  Biz de hayatımızın belli bir bölümünde çalıştık, mesleğimizi icra ettik, mesaimizi bitirdik ve emekli olduk. Her şeyin bir başlangıcı, bir de sonu oluyor. Bu fıtrat kanunlarında işleyen bir hükümdür. Önemli olan, her işe hüsn-ü hatime ile son noktayı koyabilmektir.

Mesleğimizin yanı sıra bir de “san’at” tâbir ettiğimiz bir meşguliyetimiz daha vardı. Yazmak. Yeni Asya’nın yayın hayatına başladığı ilk yıllarda bizim de ilk şiirlerimiz Yeni Asya’da yayınlanmaya başladı. Elhamdülillah, kırk yılı aşkın bir süredir gazetem ile muhabbetimiz ve irtibatımız devam ediyor. Bu zaman zarfında ne şairler, ne yazarlar geldi geçti. Hepsinin de hatıraları, izleri kaldı. Kimisi Yeni Asya’da başladığı  yazı hayatına başka mecralarda devam ederken, kimisi de istikrar ve istikamet abidesi gibi, çizgisini hiç değiştirmeden, hiçbir tarafa yalpa yapmadan, cemaatin şahs-ı mânevîsi içinde fâni olarak son yazısına son noktayı Yeni Asya’da koydu. Biz de inşallah son yazımıza son noktayı burada koymak istiyor, bunun için camiamızın duâlarını talep ediyoruz.

Yeni Asya’da ilk defa “son yazı” Mustafa Polat tarafından yazılmıştı. 23 Ağustos 1970 tarihinde “Tahlil” köşesindeki yazısını yazarken, son yazısı olduğunu bilmiyordu. Ertesi gün, yani 24 Ağustos 1970 günü Zeytinburnu sahil yolunda geçirdiği trafik kazasıyla Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine kavuşmuş, böylece son yazısı Yeni Asya arşivlerinde unutulmayacak yerini almıştı. Mustaf Polat Ağabey, yazılarına Yeni Asya’da son veren ilk bahtiyarlardan olmuştu. 

Yazılarına Yeni Asya’da son noktayı koyan bahtiyarlardan birisi de, rahmetli Şaban Döğen Hoca’ydı. Şaban Döğen Hocamız da Risale-i Nur eksenli konferansları, dersleri ve Yeni Asya’daki günlük köşe yazıları ile ilmi ve sosyal muhtevalı eserleriyle yıllarca Yeni Asya’da hizmet etmiş, son yazısını Yeni Asya ile noktalamış ve son nefesini Yeni Asya Cemaatinin şahs-ı manevisi içinde kalarak vermişti. 

Halil Uslu Ağabey de son yazısını Yeni Asya ile noktaladı ve Rahmet-i Rahman’a yürüdü. Halil Ağabey, her hafta Salı günü yazısını yollar, sonra da telefon açarak, yazısının gelip gelmediğini sorardı. 21 Temmuz 2015 Salı günü yine aramış ve “ Sultanım yazı ulaştı mı?” diye sormuştu. Aynı gün kalp krizi ile hastaneye kaldırılmış ve akşam üstü vefat etmişti. “Başet”in yayın günü olan 24 Temmuz Cuma günü yazısını yayına hazırlarken, üstüne şu notu düşmüştük: “Halil Ağabey bu yazıyı 21 Temmuzda göndermişti. Demek ki hemen sonra hastaneye kaldırılmış ve aynı gün Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu. Biz de bu son yazısını yayınlarken, kendisine Cenâb-ı Hak’tan sonsuz rahmet, kalanlarına da baş sağlığı diliyoruz.” Son yazısını okumak kendisine nasip olmamıştı.

Halil Ağabey gibi, kendi yazdığı son yazıyı okuyamadan Hakk’a vasıl olan bir yazarımız da Süleyman Bayşu oldu. Süleyman kardeşimizin son yazısı da vefatından iki gün önce elimize ulaşmış, yazısı yayınlanmadan vefat haberi gelmişti. Son yazısının başına düştüğümüz notta da şöyle demiştik: “Geçen Cumartesi akşamı Hakk’ın rahmetine kavuşan Süleyman Bayşu’nun elimize ulaşan son yazısı. Rahmete vesile olması dileği ile.”  

Onlar kendi son yazılarını okuyamadılar, ama o yazıları okuyan binlerce insan ve sayısız melekler, kendilerine rahmet okumaya devam ediyorlar. Onların amel defterleri günah ciheti ile kapandı, ama yazdıkları her yazıda ifade ettikleri hakikatler okundukça, sadaka-i cariye olarak sevap hanelerine mânevî hediyeler yazılmaya devam edecektir inşallah. Bu vesile ile, son yazılarını yazarak ahirete intikal eden yukarıda adlarını zikrettiğimiz ve zikretmeyi unuttuğumuz bütün hizmet kahramanlarını bir defa daha rahmetle anıyor, bugünkü yazarların da aynı hüsn-ü hatime ile yazılarına son vermelerini diliyorum. 

Okunma Sayısı: 3246
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Bedri Tahir Adaklı

    4.10.2016 18:03:51

    Emeklilik için tebriklerimi sunuyorum ama hiç olmazsa biraz daha kenarından köşesinden hizmet hizmetlerle beraber olup uzun ve sağlıklı ömürler dilemek istiyorum. Rabb'ime emanet olunuz muhabbetlerimle...

  • Doktor Nur

    4.10.2016 15:58:51

    Allah ebeden razı olsun Abi, kaleminize yüreğinize sağlık, hizmet bitmez belki şekil değiştirir, başka branşta istihdamınız başlamıştır belki. Yüzlerce nur talebesi bu zamana değin yazılarınızdan, işaret ettiğiniz Risalei Nura yol bularak istifade etti, ben de onlardan biriyim inşallah. Son nefesinize, nefesimize kadar Abimiz, nasihat edicimiz olmanız duasıyla..Selam ve dua ile

  • Hayati Binler

    4.10.2016 15:14:35

    Cenab-ı Hakk razı olsun. Amin

  • Abdurrahman KOÇAK

    4.10.2016 10:31:08

    Cenabu Hak Yar ve Yardımcınız olsun...Hizmette emeklilik olmaz...Yazılarınızı bekliyoruz....selametle kalın...

  • Rüstem Garzanlı

    4.10.2016 06:43:12

    Abdil ağabey;yazını okuyunca bihayli duygulandım, çünkü bir sırdaşım ve yakın bir arkadaşım idin. Yazdığım yazıları önce sizin kalite kontrolünden geçmesini istiyordum,bazen yazdığım yazıları daha sonra tashihini yapar Abdil ağabey, bir düzeltme var! diyordum. Geniştin, sabırlı idin, nezaket dolu idin. Bazen tepkilerimi yumuşatır, itidale davet ederdin. Yazı yazmaya devam, ara verme diyordun.... Bugün bile Abdil ağabey, dikkatinize bir yazı yazdım, ayni şeyleri sizlerle paylaştım.... Bu yorumu yazarken bile göz yaşlarıma hakim olamadım.... Demek ki ayrılık acıdır, vefalı insaanlar için.... Bundan böyle yapacağınız hizmetlerden başarılar diler, muhabbetle kucaklar, yolun açık olsun.... Bu dünya muhabbetimize, uhuvvetimize yetmedi, yetmeyecektir de, çünkü hayat ne kadar uzun da olsa çabuk geçiyor, ancak ebedi alemde uzun uzun sohbetlerimizi, sevgimizi yad ederiz, inşallah... Allah'a emanet olunuz....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı