"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risâle-i Nur dersi yaparken nelere dikkat edilmeli? -1

Abdülbakî ÇİMİÇ
29 Ocak 2018, Pazartesi
Önceki yazılarımızda bizzat Bediüzzaman Hazretleri’nin yapmış olduğu derslerden hatıralar aktarmaya çalıştık.

Hatta saff-ı evvel ağabeylerin Üstad ile beraber yapmış olduğu derslerden de nakiller yaptık. Ayrıca Zübeyir Ağabeyin Risâle-i Nur derslerini nasıl yaptığı ve yapılması gerektiğine dair önemli prensipleri tesbit ettik. Bunlardan başka temayüz etmiş Risâle-i Nur Talebelerinin hatıralarıyla Risâle-i Nur ders usûllerini paylaştık.

Buraya kadar tesbit edebildiğimiz Risâle-i Nur ders usûllerine istinaden şu tasnifatı yapmaya çalışalım:

1. Risâle-i Nur’un ders makamı “velâyet-i kübrâ olan verâset-i Nübüvvetteki makam-ı tebliğin”1 envarını temsil eder. Risâle-i Nur derslerini okuyan şahıslar da “dellâl-ı Kur’ân Saîd’in vekili, belki mânen aynı hükmüne”2 geçer. Bu cihetle Cemâate Sözler’i (Risâle-i Nur’u) okumak zamanında, okuyanlardaki hissiyât-ı âliye ve fazla inkişaf ve fedakârâne hamiyet-i diniye galeyanının sırrı, velâyet-i kübrâ olan verâset-i Nübüvvetteki makam-ı tebliğin envarı altına girdiği içindir. Risâle-i Nur, gurur ve kibir ve hodfüruşluk ve zillet gibi ahlâk-ı seyyieden kurtararak; tevazu’ ve mahviyet ve izzet ve vakar gibi güzel ahlâklara sahip kılar. Bu hâller öncelikle kişinin şahsına bakmaz, makamın ulviyetine bakar. Onun için Risâle-i Nur’un ders makamındaki ahvâl ve etvârı şahıslar tek başına temellük edemez ve etmemelidir. Bu ahvâl ve etvârı bir şahs-ı mânevînin temsil etmesi daha münasiptir.

2. Risâle-i Nur’un ders makamının izzet ve vakarı muhafaza edilmelidir. Zübeyir Ağabey derdi ki: ‘’Ders yapan insanın çok dikkatli olması gerekir. Ders makamı Üstadımızın makamıdır. Dersten sonra oradakiler, ‘Bu ders nereden yapıldı, bu kitabı ben de alabilir miyim’ demelidir.’’ 3 Öyleyse ders makamının izzet ve vakarını tenzil edecek hareket ve fiillerden kaçınmak gerekir. Asıl maksad, Risâle-i Nur’u nazarlara vermek olmalıdır.

3. Risâle-i Nur dersi yapılırken; Risâle-i Nur’a sadık kalarak ders okunmalı, şerh ve izah gerektiren yerler yine Risâle-i Nur’dan bulunup okunmalıdır. Risâle-i Nur’un hocası, yine Risâle-i Nur olduğu bilinmeli ve buna azamî dikkat edilmelidir. Ancak Risâle-i Nur’un ruh-u aslisine zarar vermeyen, Risâle-i Nur derslerinin daha verimli ve istifadesine vesile olan Bediüzzaman’dan nakiller ve yaşanmış hadiselerden bahsedilebilir.

4. Risâle-i Nur dersi yapacak olan kişiler, Risâle-i Nur derslerini yapmadan önce muhakkak okunacak bahse çalışmalı, lügât mânâları öğrenmeli ve okunan yerle ilgili başka Risâlelere atıf yapılacak yerlere de hazırlanmalıdır. Bu durum hem dersin istifadesini arttırır, hem de derse gelenlerin şevkine vesile olur.

5. Ders yapan kişinin diksiyonu düzgün olmalı, okurken sade ve tok bir sesle okumalı, zaman zaman kafasını kaldırıp dinleyenlerin yüzüne bakarak, tebessüm ederek okumalıdır. Bu hâl dersi dinleyenleri müteyakkız tutar, ülfet ve ünsiyeti kırar.

6. Lüzumsuz ve farkında olmadan kullanılan, ülfet peyda edilmiş olan kelime tekrarlarından kaçınılmalı, el-kol hareketleri lüzumundan fazla yapılmamalı, gereksiz jest ve mimikler olmamalıdır. Ders yapan kişi müteyakkız bir dinleyici karşısında olduğunu unutmamalıdır.

7. Ders yaparken önce metin paragraf olarak, sonra tekrar lügât manaları verilerek okunmalıdır. Burada paragraf ile ilgili tekmil edici başka bir yer okunması gerekiyorsa, daha önceden sayfa ve yeri ayarlanmalı, konuyu bozmadan açılıp okunmalıdır. Bu vaziyet Risâle-i Nur’un izah ve tekmiline hizmet eder.

8. İlmî ve târîhî konular ile ilgili yerler okunurken muhakkak önceden o mesele hakkında kısa ve doğru bilgilere ulaşılmalı, yâ da o konuda ehil olan kişilerden yardım alınmalıdır. Bu imkânlar yoksa ilgili mevzu ya düz okunup geçilmeli; veya başka bir zamana tehir edilip gerekli bilgilere ulaşıldıktan sonra paylaşılmalıdır.

9. Risâle-i Nur dersi okunurken muhakkak nazarlar kitaba çevrilmeli, hatta esas maksadın me’hazdaki kudsiyet olduğu ihsas edilmelidir. Şahıslar kendisini öne çıkarmamalı, kardeşlerin gıpta damarı tahrik edilmemelidir. Özellikle Risâle-i Nur’u perdeleyici malûumatlardan sakınılmalıdır.

10. Derse iştirak edenlerin mukteza-i hâlleri nazar-ı dikkate alınmalı, bir kişi dahi olsa kat-ı alâka edilmemeli. Yeni gelen kişilerin mukteza-i hâline mutabık dersler yapılmalıdır. Belâgatın ve güzel söz söylemenin gereği beliğ-i muknî (güzel sözle iknâ’ edici) olmalı, tâ muktezâ-yı hâle (halin gereğine) uygun olsun hakikatine mürâat edilmeli.

Haftaya devam edelim inşallah.

Dipnotlar:

1- Barla Lâhikası, s. 408.

2- Barla Lâhikası, s. 408.

3 -A. E. Dernekli’nin hatıraları.

Okunma Sayısı: 5695
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Rüstem Garzanlı

    29.1.2018 13:55:57

    Abdulbâkî hocam, çok önemli bir konuyu işlemişsiniz. Allah ebeden razı olsun.

  • Mustafa USTA

    29.1.2018 09:40:15

    Allah razı olsun. Usul ve esaslara dair toparlayıcı bir yazı olmuş. Rabbim kaleminize kuvvet versin.

  • Sabahattin Boyacı

    29.1.2018 08:28:38

    Tebrikler muhterem kardeşim. Allah razı olsun. Bu güzel tesbitlerin hayata geçirilmesi duasıyla

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı