"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’u perdeleyen enaniyet hastalığı

Abdullah NURSÖZ
30 Ağustos 2016, Salı
Bu hafta da Risale-i Nur’u perdeleyen özelliklerden “enaniyet ” hastalığını incelemeye çalışalım inşallah.

Enaniyet: Benlik ve şimdinin tabirince egodur. Bu asır hem ehl-i dünya ve dalalet için, hem de ehl-i ilim ve diyanet için tam bir enaniyet asrıdır. “Ehl-i ilmin bir kısmında bir enâniyet-i ilmiye bulunur. Kendi mütevazı da olsa, o cihette enâniyetlidir; çabuk enâniyetini bırakmaz.”1 Halbuki “Enâniyetten neş’et eden şirk-i hafî katılaştığı zaman esbab şirkine inkılâp eder. Bu da devam ederse küfre tahavvül eder. Bu dahi devam ederse, tàtile, yani hâlıksızlığa incirar eder.” Veyahut “enaniyetten neş’et eden şirk-i hafi, eğer kabuk bağlayıp tasallüb ederse, esbab şirkine inkılâb edebilir. Bu da devam ile müstemir bir hal alırsa, küfre tahavvül edebilir. Bu dahi devam ederse, tàtile kadar gidebilir. El’iyazü billâh.”2 İşte enaniyet böyle tehlikeli bir hastalıktır. Enaniyet taşıyan zatlar da ne yazık ki Risale-i Nur’a karşı mütemerrid bir hal göstererek mümanaat etmişler, ne kendileri, ne de başkalarının Risale-i Nur’dan istifade etmesine taraftarlık göstermemişler ve engel olmuşlardır.

Said  Nursî’nin enaniyet hastalığına eserlerinde çokça tahşidat yaptığını görüyoruz. Demek ki asrın ehemmiyetli bir hastalığı olması hasebiyle meseleyi her cihetiyle ele almıştır. Meselâ “Bu zamanın bir hastalığı daha var; o da benlik, enaniyet, hodfuruşluk, hayatını güzelce medeniyet fantaziyesiyle geçirmek iştahı, tiryakilik gibi hastalıklardır.”3 Gaflet ve dünyaperestlikten çıkan dehşetli bir enâniyet bu zamanda hükmediyor. Ehl-i hidayet dahi enâniyetten tecerrüd edemedikleri için, ifrat ve tefrit yüzünden, ulvî bir menba-ı kuvvet olan ittifakı kaybedip, ihlâs da kırılır.

“Fakat esefa! Hubb-u nefis ve taraftar-ı nefis ve acz ve enaniyetten neşet eden teberrî-i nefs ile kendi kabahatini başkasına atıyor. Şöyle yanlışa muhtemel olan sözünü veya hatâya kabil olan fiilini, bir büyük zâta veyahut muteber bir kitaba, hattâ bazan dine, çok defa hadise, en nihayet kadere isnad etmekle, kendini teberrî etmek istiyor. Hâşâ, sümme hâşâ! Nurdan zulmet gelmez. Kendi âyinesinde görülen yıldızları setretse de, semadaki yıldızları setredemez. Fakat kendi göremez.”4 Öyleyse “Bu zamanda enaniyet çok ileri gitmiş. Herkes, kameti miktarında bir buz parçası olan enaniyetini eritmeyip bozmuyor, kendini mazur biliyor; ondan nizâ çıkıyor. Ehl-i hak zarar eder; ehl-i dalâlet istifade ediyor.”5

Görüldüğü üzere bu asrın en ehemmiyetli hastalıklarından birisi de enaniyettir. Enaniyet cihetinden istifade eden perde altında iş görenler, Risale-i Nur’a karşı enaniyetli hocaları, bir kısım âlimleri ve şahısları istimal ederek Risale-i Nur’un intişarını durdurmak ve perdelemek istemişlerdir. Ancak buna muvakkaten muvaffak olsalar da devam etmemiştir. “Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir, Hakikatbînin gözüne hayalin ne haddi var ki hakikat görünsün, aldatsın?”6 Demek, hakikat tahavvül etmez; hakikat haktır. “Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez.” “Millet uyanmış; mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir. Hakikat telâkki olunan hayalin ömrü kısadır. Feveran eden efkâr-ı umumiye ile o aldatmalar ve mugalâtalar dağılacaktır. Ve hakikat meydana çıkacaktır, inşaallah.”7

Dipnotlar:

1- Mektubat, s.724

2- Mesnevi-i Nuriye (Trc: Abdülkadir), Zerre

3- Emirdağ Lahikası(2), s.878

4- Muhakemat, s.56

5- Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s.326

6- Sözler,s.376

7- Eski Said Dönemi Eserleri, s.462

Okunma Sayısı: 3361
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı