"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yitik bir mal: İstikamet

Yasir Özer
19 Ağustos 2018, Pazar
Camiamızın son süreçteki duruşu malûm.

Adalet-i mahza gereği, kimliğine bakılmaksızın en küçük bir feryadı, en küçük bir mazlûmiyeti dahi dışarda bırakmayan ism-i Adl ve İsm-i Rahim’in mâkes bulduğu kuşatıcı bir dairenin muhafızlığına yapıyor. Gariptir, bu zamana kadar camiamıza yapılan hakaretler, hiç olmazsa ağır tenkitler, milletle arasına mesafe koymuş bir kesimden gelirken, bu dönemde aynı cümleler bizi çok yakından bilen ve tanıyan insanlar tarafından sarf edilir oldu.

Halbuki veremeyecek hesabı olmayan, tek derdi Hakk’ın hatırını âli kılmak olan bir cemaati, Risale Nur’un fikri ölçülerinden inhiraf etmekle suçlamak hiç şüphesiz izan ve insaftan mahrum olmak demektir.

Zira camiamız muhasebeye çekilmek için 17-25 Aralık tarihlerini esas almıyor. Gazetesinin kurulduğu 70’li yıllardan bugüne kadar her anını tarih önünde şahit tutuyor. Gerçi, bir yazarın ifade ettiği gibi, “okumak istemeyen için yazılmış kitap yoktur.”

Bununla beraber bu süreçte oluşan mağduriyetlerin diğerlerinden daha farklı bir tarafı var. Çünkü 28 Şubat’ta “ezilenlerinin sesiyiz” ve “biz kısık sesleriz” sloganlarıyla gelen muhafazakâr menşeli bir parti, zamanında hangi mağduriyete hedef olmuşsa, şimdi de oluşturulan mağduriyetlerin faili konumunda bulunuyor. Mağduru muhafazakâr, mazlûmu muhafazakâr, müdafii muhafazakâr, âlet olanı muhafazakâr, olduğu dehşetli bir ortamda pozisyon belirlemek zor.

Her zaman olduğu gibi işte şimdi de yol iki görünüyor:

Bir kısmı sadece “dindar” ismine bakıp, her türlü zulmü içine koyabileceğiniz bir torba olan  “ehven-i şer” tabirine dayanarak, gerçeklere gözünü kapatıyor. Ve dünyevî noktada risksiz, kalabalık bir grubun içindeler. Ancak bütün bu yapılanların mesleğimizle ve vicdanla bağdaşır bir tarafının olup olmadığına bakmadan yol alıyorlar. Gayet gösterişli olan bu yolun onları kim bilir, hangi haksızlıklara vesile edeceğini düşünmüyorlar.

Diğer taraftan ise şahıslara ne teveccühü ne tenezzülü olmadan, istibdat havuzundan gelen suyun milleti zehirlediğinin farkındalar. Adalet-i mahza uğruna Üstadlarının yaptığı gibi, nereden gelirse gelsin istibdata sillelerini vuruyorlar. Dertleri, bu zamana kadar ayrılmadıkları Darüsselâm Caddesi’nde giden İman hakikatleriyle yüklü bir sefineyi bu fırtınalı ve çalkalanan ahirzamanda kemal-i emniyetle, istikametini bozmadan gelecek nesillere devretmek.

Şimdi seçim senin...

Unutma! Seçtiğin yola göre o yolun sıfatlarını da üzerine alırsın, sol yolun yolcusuysan sağda gibi davranamazsın.

Fertlerin içinde bulunduğu haksız kalabalıklardan ve yanlışta ittifak etmiş bir çoğunluktan tecerrüt edip, eğilip bükülmeyen azınlık bir şahsiyetin kalesine sığınanlara ne mutlu...

YAZI: YASİR ÖZER

 

Okunma Sayısı: 1614
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Malt

    20.8.2018 13:54:07

    Son süreci ve duruşunuzu ne kadar güzel özetlemişssiniz.Cenab-ı Hak istikametinizi bozmasın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı