"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Önceliğimiz ne olsun?

Abdullah UZUN
02 Ağustos 2015, Pazar
Saniyeler, dakikalar, saatler, günler, haftalar ve yıllar akıp gidiyor. Neler olduğunu anlamadan bir anda kendimizi yaşlılar kervanına katıyoruz.

Daha dün mahalle aralarında koşup dururken, bugün o yerlerde izlerimiz bile silindi. Ne anamız, ne babamız, ne mahallemiz, ne de orada yaşayan akranlarımız kalmadı.

Ve günler hızlı bir şekilde akıp gitti. Dün cami avlusunda 5 kişiyi ebediyete uğurladık. Onlar da bizim gibi bu merhalelerden geçti. Ne hayaller kurdular. Sonunda musallaya geldiler.

Her tehlikeden bir şekilde kaçabiliriz, ama ölümden asla! Çocuktuk büyüdük, genç olduk. Çoluk çocuk sahibi olduk. Biz değişiyoruz, ama gündem hep aynı. Siyaset, makam, şan ve şöhret peşinde koştuk, koşuyoruz.

Sonunda herkes musallaya gelip onunla tanışıyor. Oysa hiç, aklımıza gelmiyor ölüm hakikati.

Dünya sahnesine ne mazlûmlar ve zalimler geldi ve geçtiler. Dünyaya sığmayan bedenler ve hayaller 2 metrelik toprağa öyle sığdı ki...

Dünyada evlere, köşklere sığmayan beden ve hayalimiz toprağa sığdırıldı. Siyasî kavgalar, makam ve mevki kapmalar insanlık tarihinde hiç eksik olmadı. Hayaller peşinde koşan insanoğlu, bir anda gelen ölümle uyanır.

Musalla taşında yatan merhumun cenazesine iştirak edenler, vakit namazına camiye girmiyorlar. Ne kadar ibretlik. Ölümlerden bile nasihat alamaz olduk. Hislerimiz köreldi. Duygularımız dumura uğradı.

Yarın, evet yarın bizim de aynı akıbete uğrayacağımız aklımıza gelmiyor. Geçen günlerde yoğun bir koşuşturma vardı. Bazı insanların vekil olmak için uykuları kaçtı. Sokak sokak, cadde cadde gezmeler, kendilerini daha iyi tanıtmalar...

Sonuçta kazanan ve kaybedenler oldu. Tıpkı ebedî hayatımız gibi. Orada da kazanan ve kaybedenler olacak.

Orası burası gibi asla olmayacak. Burada kaybedilenin telâfisi olabilir, oranın ise telâfisi yok. Bu kadar çalışmanın yarısını ebedî hayat çalışmış olsak...

Merak ve heyecanla TV karşısında günlerimiz heba olup gidiyor. Sinirlerimiz geriliyor. 

Gün gelir siyasetçiler mazbatalarını alır. Meclise giderler. Aileleriyle daha da iyi şartlarda hayatlarına devam ederler. Ya bizler? Kırdığımız kalpler, çektiğimiz stresler neyin bedeli olacak?

Bunlar da olsun. Ama önceliğimiz bu olmasın. Önceliğimiz, ebedî hayatı kazanmak olsun.

Okunma Sayısı: 1836
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı