"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da aynı anlamda bilinen bazı kelimeler

Abdussamed Avcı
25 Nisan 2016, Pazartesi
İnkılâb kelimesinin, lügat manası değişme, bir halden başka hale geçme, başka türlü olma, alt üst olma gibi anlamlara gelmektedir.

İnkılâp kelimesi kalb kelimesinden türemiş bir kelimedir. Günümüz Türkçesi’nde ise sonunda “p”  harfi ile söylenir.  İnkılâp başlı başına köklü bir değişimdir. Beyaz bir renktir, onun başka bir renk olan siyah rengine dönüşmesine inkılâp denir.  Meselâ, Osmanlı’da halifeliğin olması, şeriatın olması Kur’ân düstur-u esasileri ile hüküm sürülmesinden günümüzdeki inkılâplara geçilmesi gibi...

Elmas ve kömürü incelediğimizde madde olarak karbondan oluştuklarını görüyoruz. Elmas ve kömür değer bakımından taban tabana zıttırlar. Karbon atomunun mana itibariyle kömürden elmasa geçmesi veya elmas olması inkılâba bir örnektir. Ayrıca ruhlar insanı imtihana sevk eden bir mahlûktur. İnsan ruhlarına takılan kuvve-i akliye, kuvve-i gadabiye, kuvve-i şeheviye gibi cihazlar birdir. Fakat imtihan dünyası olması ve şeytanların yaratılması ve cüz-î irade ile ruhlar kömür ve elmas mesabesinde olabiliyor. Buna ise Ebu Cehil-i Lain ile Ebu Bekir-i Sıddık’ın (ra) ruhlarının elmas ve kömüre inkılâp etmesi en açık bir örnektir. 

Diğer benzer kelimeleri yani inkılâb kelimesine yakın anlamda olan tebeddül, tegayyür, tahavvülat kavramlarını da hatırlayalım… tebeddül kavramına misal olarak her sene insan bedenindeki hücrelerin ölüp, yerine onun misli gelmesi ile hücrelerin tazelenmesi ve insan bedeninin devam etmesi aktarılabilir. Aynı zamanda insanlığı bir kavram olarak aldığımızda Hazreti Adem’den (as) kıyamete kadar insanların mevtleri ve dünyaya gelmeleri tebeddülü gösteriyor.  Ferd olarak insanların ölüp dirilmeleri insanlık kavramının devam etmesine bir zarar ve etkisi olmuyor…

Tegayyür kelimesini anlamak için suyu misal verebiliriz, zira su  yapı olarak hidrojen ve oksijenin birleşmesiyle oluştuğundan maddenin üç halini görebiliyoruz.  Su hidrojen ve oksijenden birleşmiş olmakla maddenin gaz halinde bulunabiliyor. Gaz halinde de hidrojen ve oksijen bileşiği olduğu gibi sıvı ve katı hali olan buz halinde de hidrojen ve oksijen bileşiğidir. Bu noktada değişen madde değil maddenin halleridir. Su sıvı iken tagayyür eder, buharlaşır gaz olur. Su sıvı iken tagayyür eder ve incimad ederek katı hali olan buz olur…

Tahavvülat kelimesini anlamak için, maddenin yapı itibariyle sabit kalması ve hareket halinde olması halleri misal olarak aktarılabilir. Bir atomu ve çevresindeki proton ve nötronları incelediğimizde proton ve nötronun daimî olarak faaliyette olması tahavvülatı ders veriyor.

 Elhasıl,  Risale-i Nur’da öyle kelimeler var ki sahteleştirildiğinde aynı anlama geliyor, fakat Risale-i Nur’da orijinal metninde çok farklı manaları ifade ediyor. Risale-i Nur’un hakikî ve sadık talebeleri bu tarz girişimlerden daima uzak durmuşlardır ve duracaklardır. Bu tarz girimde bulunanlarında daima karşısında hakikati haykıracaktır...

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

[email protected]   

 

Okunma Sayısı: 2856
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı