"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân’da astronomi

Adil SÖYLEMEZ
29 Kasım 2015, Pazar 13:01
Biz Müslümanlar için hem dünyevî hem de uhrevî hayatta temel kitabımız olan Kur’ân-ı Kerîm, sadece İmanî hakikatleri açıklamakla kalmayıp, İlmî hakikatleri de 1400 yıl öncesinden insanlığa açıklamış olan mukaddes bir kitaptır.

Kur’ân-ı Kerîm, bu yönüyle birçok ilmî hakikatin sırrının çözülmesinde ilk kaynak kitaptır demek yanlış olmasa gerek. Kâinatı ve uzayı anlamak isteyen bir insan, Kur’ân-ı Kerîm’in kâinatla  alâkalı âyetlerine baktığında rahatlıkla yeterli bilgiye sahip olabilir. Kur’ân bu hakikatleri açıklarken, tevhid inancını nazara vererek, bütün bu yaratılış harikalarının tek bir yaratıcı tarafından meydana getirildiğini her defasında vurgular.

Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm, Uzay Bilimleri, Astronomi ve Kozmolojiye dair çok önemli hakikatleri insanlığa açıklamıştır. Dünya ve uzayın yaratılışından gezegenlerin dönüşüne, gece ve gündüzün oluşmasından gezegenlerin madde yapısına kadar birçok gerçeği Kur’ân-ı Kerîm’in bu konularla ilgili âyetlerinde görebiliriz. 7. Yüzyıl’da gönderilmiş bir kitap olmasına rağmen, içerisinde bulunduğu çağın çok ilerisinde olan o dönemin ilmî seviyesinin çok çok ilerisinde olan Kur’ân-ı Kerîm, işte bu özelliğiyle bile Allah’ın kelâmı olduğunu apaçık bir şekilde gösterir.

Kur’ân-ı Kerîm’de Astronomi ilmiyle alâkalı birçok âyet-i kerime bulunmaktadır. Astronomi ilmini anlamada bu âyet-i kerimeler bizlere yardımcı olmakta, uzayı ve oluşumunu anlamamızda bizlere kolaylık sağlamaktadır. Allah-u Teâlâ bir âyetin de insanlara şöyle seslenmiştir: ‘’Gökte ve yerde olan şeylere bakın’’ (Yunus Sûresi 101). Bu âyet açık bir şekilde insanlara hitap ederek Allah’ın, gökte ve yerde yarattığı varlıklara işaret etmektedir.

Başka bir âyette ise göğün nasıl yaratıldığı insanlığa soru sorma yöntemiyle benimsetilmeye çalışılmıştır: ‘’Başlarının üzerindeki göğe bakmadılar mı? Biz onu nasıl bina ettik ve nasıl tezyin ettik?’’ (Kaf Sûresi 6). 

Kâinatın yaratılış hususunda en dikkat çekici âyet ise şudur: ‘’Kâfirler görmediler mi ki, gökler ve yer birbirine bitişik idiler, onları biz ayırdık ve her canlıyı sudan yarattık. Hâlâ iman etmezler mi?’’ (Enbiya Sûresi 30). Bu âyette açıkça gök ile yerin ilk başta bitişik olarak yaratıldığını daha sonrasında ise ikisinin ayrıldığı anlatılmaktadır. 

Allah-u Teâlâ madde ve kâinatı, kâinatta hiçbir şey yok iken yaratmıştır. Bu yoktan var oluşun nasıl olduğunu Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm şöyle açıklar: ‘’O’nun emri, birşeyi dileyince ona sadece «Ol!» demektir. O da oluverir.’’ (Yasin Sûresi 82). 

Allah (cc), kâinatı ve onun içindeki her bir varlığı yaratırken onların boşlukta durmalarını sağlayacak düzeni de meydana getirmiştir. Modern bilim buna çekim kanunu demektedir. Kur’ân’da çekim kanunu ile alâkalı bir çok âyet vardır. 

Bunlardan bir kaçı şöyledir: ‘’Allah gökleri, görebileceğiniz direkler olmaksızın yükseltendir.’’ (Rad Sûresi 2). ‘’O gökleri görünür direkleri olmaksızın yarattı.’’ (Lokman Sûresi 10). ‘’Semayı yeryüzüne düşmekten alıkoyan O’dur. Ancak kıyamette O’nun izni ile düşecektir.’’ (Hac Sûresi 65).

Gök cisimlerinin yaratılışı ve yörüngeleri hakkında Kur’ân’da çok açık Âyet-i Kerimeler vardır. Bu âyetlerden birisi şöyledir: ‘’Allah geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yarattı. Bunların her biri kendilerine mahsus hareketleriyle bir yörünge üzerinde hareket ederler.’’ (Enbiya Sûresi 33). Âyet apaçık bir şekilde gökcisimlerinin yaratılışını, gece ve gündüzün oluşumunu ve gezegenlerin yörünge hareketlerini anlatmıştır. 

Kur’ân’da astronomik kavramlarla alâkalı birçok kelime bulunmaktadır. Kur’ân’da 120 yerde sema, 190 yerde semavat, 2 yerde felek ve 4 yerde burç kelimesi geçmektedir. Ayrıca Kur’ân’da, Necm (Yıldız), Şems (Güneş), Büruc ve Kamer (Ay) isminde âyetler bulunmaktadır. Bütün bu ilmi gerçekler ışığında biz Müslümanların yapması gereken en önemli şey Rabbimize şükredip O’nun yarattığı âlemlere bakarak O’nu tefekkür etmektir.

Okunma Sayısı: 2722
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı