"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur hayatımızın neresinde?

Adil SÖYLEMEZ
24 Nisan 2016, Pazar 11:55
Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin büyük bir itinayla kaleme aldığı Risale-i Nur Külliyatı, hem yazıldığı dönem içerisinde hem de günümüz şartlarında birçok meseleyi kesin hükümler vererek açıklamış ve açıklamaya da devam eden bir Kur’ân tefsiridir.

Gücünü şanı yüce olan Allah-u Teâlâ’nın kitabı Kur’ân-ı Kerîm ve Allah Resulü’nün Sünnet-i Seniyyesinden alan Risale-i Nur, halen dertli gönüllere derman ve şifa olmaya devam etmektedir. Üstad Hazretleri, Risale-i Nur’un zaferini ve onu okuyanlarda ne gibi tesirler meydana getirdiğini şöyle açıklamıştır: 

‘’Ehl-i velâyetin perdeler arkasında müşahede ettikleri iman hakikatlerine amel, ibadeti, seyr-u sülûk ve riyazetle yol açmış olmalarına mukabil Risale-i Nur, ilim içinde, mantıkî bürhanlarla ilmî deliller içinde hakikatler hakikatine yol açmış; İlm-i Tasavvuf ve Tarikat yerine doğrudan doğruya Kelâm, Akaid ve Usûlü’d-Din içinde bir velâyet-i Kübra yolu açmış ki, böylece felsefi dalâletlere galebe çalıyor.’’ (Emirdağ Lâhikası)

Risale-i Nur eczanesi, onunla irtibata geçen her insanda derin tesirler bırakmıştır. Bu tesir halen geçerliliğini korumaya devam etmektedir. Öyle ki, maddiyyun ve tabiiyyun felsefesi ile aklı ve imanı zedelenmiş her insan bu eczaneden istediği ilâcı kendi kapasitesine göre alarak tahribata uğramış aklî ve imanî yönlerini onarabilir. Bunun sağlanabilmesi için öncelikle Risale-i Nurları hakkı ile okumak gerekmektedir. Okuduğu Risale Nur’u anlamak ise ikinci merhaledir. Üçüncü merhale ise okuyup anladığı hususları hayatına tatbik etmektir. Bu üç merhale yapıldığı takdirde Risale-i Nur’dan tam anlamıyla istifade etmiş oluruz.

Allah-u Teâlâ’nın biz insanlara bahşetmiş olduğu ömür sermayesi gerçekten çok kısadır. Öyle ki, çocukluk zamanlarını hatırlayan yetmiş yaşındaki bir dedeye ömrün nasıl geçti diye sorduğumuzda ‘’daha dün gibi hatırlıyorum çocukluk zamanımı, çok çabuk geldi geçti’’ diye cevap verir. Gerçektende öyle, dünyaya gözümüzü açmakla kapatmamız bir oluyor. İşte böylesine kısa bir ömürde yapmamız gereken en önemli iş, Allah’ın rızasını kazanmaktır. Allah’ın razı olduğu bir kul şüphesiz en zengin kuldur. Kısa olan bu ömür sermayesinde biz Mü’minlerin pusulaları bellidir. Bu pusulalar; Allah’ın kelâmı Kur’ân-ı Kerîm, Hazreti Nebi’nin (asm) Sünnet-i Seniyyesi ve Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Risale-i Nur’udur. 

Risale-i Nur’ların Kur’ân-ı Kerîm’in en büyük tefsiri olduğunu söylemiştik. Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir etmede Risale-i Nur gerçektende bir başvuru kaynağıdır. Allah’ın kelâmını anlatma ve açıklama hususunda Risale-i Nur bir muallim hükmündedir. Peki, bizler Risale-i Nur’u hayatlarımıza tatbik edebiliyor muyuz? Risale-i Nur’dan yeteri kadar istifade edebiliyor muyuz? Risale-i Nur’ları hayatımızın merkezine koyabiliyor muyuz? Bu mühim sorulara cevabımız ‘’hayır’’ ise o zaman oturup düşünmemiz gerekmektedir.

‘’O şakirtlerin gayet keskin kalb basireti şöyle bir hakikati anlamış ki: Risale-i Nur’la hizmet ise, imanı kurtarıyor; tarikat ve şeyhlik ise, velâyet mertebeleri kazandırıyor. Bir adamın imanını kurtarmak ise, on mü’mini velâyet derecesine çıkarmaktan daha mühim ve daha sevaplıdır. Çünkü iman, saadet-i ebediyeyi kazandırdığı için bir mü’mine, küre-i arz kadar bir saltanat-ı bakiyeyi temin eder. Velâyet ise, mü’minin Cennetini genişlettirir, parlattırır. Bir adamı sultan yapmak, on neferi paşa yapmaktan ne kadar yüksek ise, bir adamın imanını kurtarmak, on adamı velî yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir.’’ (Kastamonu Lâhikası)

Risale-i Nur’la hizmet etmenin insanın imanını kurtardığından bahseden Üstad Hazretleri, bizlere de açık mesajlar vermektedir. Hayatımızda ne kadar çok Risale-i Nur’la meşgul olursak, imanımızı o derece kuvvetlendirebiliriz. Adalet, uhuvvet, hizmet, cemaat ve meşveret konularını Risale-i Nur ölçütlerine göre ifa edebilirsek, işte o zaman gerçek mânâda Risale-i Nur’u hayatımızın merkezine koymuş oluruz. 

Okunma Sayısı: 3230
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı