"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Selâmete kavuşturan yol

Adil SÖYLEMEZ
26 Ekim 2016, Çarşamba
Ahir zamanın içerisinde olduğumuz bu asırda imanımızı muhafaza edebilmek için öncelikle Kur’ân’a ve Sünnete tabi olmalıyız.

Zira ömrümüzü, Kur’ân ve Sünnet dairesinde geçirdiğimiz takdirde imanımızı muhafaza ve müdafaa edebiliriz. Bunun yanı sıra Risale-i Nur’u düzenli okuyan bir insan imanını her gün yeniden tazeleyebilir ve muhafaza edebilir. Bu hakikati Üstad Bediüzzaman Hazretleri Sözler’de şu şekilde anlatmıştır: 

‘Şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektup, imanı olmayanı inşaallah imana getirir, imanı zayıf olanın imanını kuvvetleştirir, imanı kavi ve taklidî olanın imanını tahkikî yapar, imanı tahkikî olanın imanını genişlendirir, imanı geniş olana bütün kemalât-ı hakikiyenin medarı ve esası olan marifetullahta terakkiyat verir, daha nuranî, daha parlak manzaraları açar. 

İşte bunun için, “Bir pencere bana kâfi geldi, yeter, diyemezsin. Çünkü, senin aklına kanaat geldi, hissesini aldı ise, kalbin de hissesini ister, ruhun da hissesini ister, hatta hayal de o nurdan hissesini isteyecek. Binaenaleyh, her bir pencerenin ayrı ayrı faydaları vardır.”1

Risale-i Nur’u okuyan bir insan, eğer ki imanı taklidi ise o imanını iman-ı tahkikîye çevirebilir. İmanın da çeşitli mertebeleri bulunmaktadır. Risale-i Nur’da imanın en zayıf mertebesinin taklid-i iman en güçlü mertebesinin ise tahkikî iman mertebesi olduğu açıkça zikredilmiştir. İman-ı tahkikînin de kendi içerisinde mertebeleri vardır. Bu mertebenin en yükseği ise aynelyakin ve hakkelyakin mertebeleridir. Risale-i Nur’da zikredilen bu mertebelere uygun bir ölçüde yaşadığımız vakit dünya ve ahiret hayatımızı düzene sokabiliriz. 

Selâmet ve huzurlu bir dünya hayatı için İslâm ve İman’a ihtiyaç vardır. İslâmî ve İmanî bir düzenin kurulması bütün insanlığın lehine olacak bir durumdur. Bu hakikat Sözler kitabının İkinci Söz’ünde şöyle anlatılmıştır: “Demek, iman bir manevî Tuba-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise manevî bir Zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor. Demek selâmet ve emniyet yalnız İslâmiyette ve imandadır. Öyle ise biz daima İslâm dinini ve mükemmel iman nimetini ihsan ettiği için Allah’a hamd olsun demeliyiz.”2

Evet, iman hem nurdur, hem huzurdur, hem selâmettir, hem nimettir, hem de kuvvettir. İmanın ne kadar mühim bir nimet olduğunu hakikî manada bir bilebilsen bütün ömrünü ona lâyık olabilmeye adarsın. Binaenaleyh hayatın geriye kalan şu kısmında da bütün bu hakikatleri öğrenip müşahede ettikten sonra onu muhafaza edebilmeye vakfetmeli vesselâm…

Dipnotlar: 1 -Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, İstanbul: Yeni Asya Neşriyat, 2016, s. 1124. 2 -Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, İstanbul: Yeni Asya Neşriyat, 2016, s. 34.

 

Okunma Sayısı: 2045
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı