"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ahiret sayfası ilaç gibi geldi

05 Nisan 2018, Perşembe 00:13
Fedakârlık dersini Bediüzzaman’dan alan, Sakarya Nur Talebelerinden rahmetli Saadettin Çelik’in hanımı Münevver Hanım, gazetemizin ‘Ahiret Sayfasına’ konuştu.

-Risale-i Nur’u tanımanız hayatınızda ne gibi değişiklikler yaptı?

Risale-i Nur’u eşim vasıtasıyla tanıdım. Risale-i Nur’u tanıdıktan sonra insan gerçekten insan olduğunu anlıyor. Yani, dünyaya ne için geldik? Bu dünyadaki gayemiz nedir? Nereye gideceğiz? Öldükten sonra ne olacak? Bunları hep Risale-i Nur sayesinde öğrendim.

- Risale-i Nur’u tanımadan önce ölüme nasıl bakıyordunuz?

Her an düşünmüyorduk zaten, uzak görüyorduk kendimizden. Risale-i Nur ise ölümü hatırlatıyor, ölümün hakikatini gösteriyor. Dünyaya sadece yiyip içmek, keyif sürmek için gelmediğimizi öğretiyor. Hele de yaş ilerledikçe dünyanın ne kadar boş olduğunu daha iyi idrak ediyorum. Ölümü düşündükçe imanın verdiği güçle rahatlıyorum.

- Ölüm insanlara endişe, korku verirken siz rahatladığınızı söylüyorsunuz. Bu nasıl oluyor biraz anlatır mısınız?

Ölümün hiçlik, yokluk olmadığını, fena bulmayacağımızı, ebedî hayata geçiş için kabrin bir bekleme salonu olduğunu; sıkıntısız, daimî huzur ve mutlu bir hayata geçişin ölüm kapısıyla olduğunu Risale-i Nur ile öğrenince insan sevinç duyuyor. Ölümü seviyor, daha ölmeden ölümü arzuluyor elhamdülillah. Bu şekilde ölümü düşünmek insanı rahatlatıyor. Ebedî hayata gönderdiğim Saadettin Bey ve diğer yakınlarım için duyduğum ayrılık hüznünü sevince çeviriyor.

- Hastalığıyla ilgili size neler söyledi?

Hastalığın mükâfatlarını anlattı hep bana. Ölümden hiç korkmuyordu. Yalnız “Eş ve dostlardan, çocuklarım ve torunlarımdan ayrılığın hasreti beni üzüyor, yoksa ölümü, Resulallah’a (asm), Üstad’a, ahirete gitmiş ahbaplara kavuşmak için arzuluyorum” diyordu.

- Saadettin Çelik Ağabey, vefat edeceğini hissetti mi? Size vasiyeti oldu mu?

Hastanede iken belli olmuştu vefat edeceği. Kendi de hissetmişti zaten. Son anlarında konuşamıyordu. Sadece “Üstad geldi mi?”diyordu. Başka kelimeleri söyleyemiyordu. Hastalandığında da çok ağrısı olmasına rağmen hiç şikâyet etmedi.”Nasılsın?” diye sorunca “Elhamdülillah” diyordu. Bir gün bile yapabileceği ibadeti büyük bir kâr görüyordu. Sadece hizmet için sıhhatini arzuluyor, duâ ediyordu. 

“Ben ölünce hizmetime sahip çıkın, gazetemi devam ettirin, aksatmayın. Sen de ölürsen torunlarım gazeteme sahip çıksın, devam ettirsin” dedi. Bende her sabah kalkar, önce gazetemi alıp okurum. Sanki her gün müjdeci, tesellici geliyor gibi. Sanki Saadettin Bey’den bana haber getiriyor. Gazetemin ‘Ahiret Sayfası’ şifa gibi, ilâç gibi geliyor bana. Emeği geçenlerden Allah ebediyyen razı olsun...

Röportaj: Aslınur Torun Akçay

 

Okunma Sayısı: 3192
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulaziz Gökoğlan

    11.8.2018 23:53:45

    Ölüm haberini daha yeni, yani aradan iki yıl geçtikten sonra öğrendim..ve çok üzüldüm ve bir o kadar da kendime kızdım.İki yıl öncesinde aradım, Şükürki sesini duydum ve helalik istedim. Şuan içim çok buruk ve göz yaşlarımı tutamıyorum.Bizler kişiliğimizi onlarla buldum. Üniversite de kaldığım süreçte yaz kış demeden kaldığımız daireye gelerek, asker duruşuyu kalkın sabah namazına demesindeki saadası hala kulaklarımdan çınlıyor... Risalei nuru ben kendisiyle tanıdım..Risalei Nuru Içseleştirmekle yetinmemiş , hayatının her karesinde yaşayayan bir ağabeyimizdir... Yaz ayına doğru Geyvede kampa giderken , kalktığımız ahşap kulübede ikindi namazını kılarken namaz sonrası yaptığımız toplu tesbihattan sonra "keçeli biliryormusun Şuan melekler bizleri kaydediyor, mahşer gününde bu yaptıklarımızı bir sinema filmi gibi önümüze getirecekler.."dedi bana.. Allah bizleri doğru yoldan ayırmasın.. Onların yaptıkları hizmetlerde , ististikametten ayırmasın.

  • Hasan Yüksel

    5.4.2018 22:28:09

    Sadettin Ağabey'in vefatından sonra bir rüya gördüm. Mezarlıkta gezerken, bir mezardan Kuran sesinin geldiğini işittim. Emin olmak için kabrin yanına kadar gittim. Kabrin içine girdim. Baktım ki Sadettin Abi'nin kabridir. Maşallah dedim ve uyandım. Allah rahmet eylesin. Mübarek ve hamiyetli bir ağabeyimizdi.

  • Özdemiroğlu

    5.4.2018 08:49:26

    C. Allah Ağabeyimizi ebedi saadetiyle mükafatlandırsın, bizleri de İman ve Kur'an nasibiyle o insana komşu ve arkadaş eylesin. İnşaallah bu hizmet devam edecektir. Hani derdin ya: ''Allah istikametten ayırmasın''.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı