“Ölümle öyle bir bağ kurulmalı ki…”
Üstad Bediüzzaman İhlâs Risalesi’nde ‘rabıta-i mevt’ten (ölümle bağ kurmak) bahseder. Üstad, ölümü hatırlamanın da ötesinde insanın bugünden istikbâle bakarak sanki kendi ölümünü seyrediyormuş gibi olması gerektiğini, böyle olursa dünyaya ait lezzetlere olan tamahın azalacağını söyler. Burada önemli olan bir gün öleceğini bilmek değildir, sorulduğunda herkes bir gün öleceğini söyler. Asıl istenen şey, ölümle öyle bir bağ kurulmalı ki her an öleceğini bilen ve ona hazırlıklı olan, yolculuk için gereken hazırlığını yapmış bir yolcu gibi tetikte bekleyen bir insana dönüşebilmektir.”
(Yazar Murat Gülnar)
***
“Ölümü düşüneceksin”
Ölüm gelecek.. Ama ne zaman gelecek?.. Belki de beş dakika, beş saniye sonra.. O zaman beklemeye vakit yok.. Kaçmak iyice aptalca.. Düşeceksin yaşamın peşine, her anı değerlendirerek.. İçinden gelen, yapabileceğin hiçbir şeyi ertelemeyerek..
Yaşamın belli bir süresi var, kâğıt üzerinde.. Ama o süreyi yaşayacağın da garanti değil.. Orhan da, Vedat da benden gençtiler.. Ben babamdan 12, dedemdem 40 yaş büyüğüm.. Buyrun!.. Ama büyük dedeme ulaşmak için daha yarım asır yaşamam gerek..
Yani..
Yanisi manisi yok..
Yani şair haklı..
“Ne ölümden korkmak ayıp, ne de düşünmek ölümü..”
Ölümü düşüneceksin ki, yaşamın, yaşadığın her anın kıymetini bilesin!..”
(Yazar Hıncal Uluç)
***
Edebiyatçılar Konuşuyor
Hazırlayan: Şüheda Kale
Ölüm eskimeyen yenidir
Ölüm eski bir şeydir, ama her insana yeni görünür.
Turgenyev
İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki, düşmanınız bile ölümünüze ağlasın.
Hz. Ali
İnsanların bazısı yaşayıp, bazısı ölseydi ölüm dayanılmaz bir acı olurdu.
La Bruyere
Ölüm, insanı kızdıracak ölçüde eşitlikçidir.
Renan
Gençler ölebilir, ama yaşlılar ölmelidir.
Longfellow
Hayattan sanki evimden değil de, bir handan ayrılıyormuş gibi ayrılıyorum.
Çiçero