"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Abdullah Gül ne diyecek?

Ahmet BATTAL
18 Şubat 2017, Cumartesi
Referandumda AKP’nin önde gelen kurucu kadroları ne diyecek?

Bence bu sorunun cevabını kendilerine sormak ya da şimdiki beyanlarına bakarak bulmaya çalışmak yerine, doğrudan yakın tarihe ve gündeme ilişkin fikirlerine bakmak lâzım.

Bunlardan biri de Abdullah Gül.

Geçen hafta gazeteciler referandum sürecini sorunca iki kelimeyle cevap vermiş: “Gülüyorsunuz, evet!”

“Sen sus gözlerin konuşsun” derler ya. Onun gibi bir şey!

Bu günlerde birçok siyasetçi ve bilhassa bürokrat bu cevabı veriyorlar: “Dilime değil, gözüme bak!”

Abdullah Gül için neden böyle? Açıklayalım.

Bildiğiniz gibi, önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM On Beş Temmuz Araştırma Komisyonuna yazılı cevap vermişti. (Bu cevapta Komisyonun kendisine sorularla kurduğu tuzaklara karşı sitemlerini de sık sık dile getirmişti!)

Gül, o cevabının sonuç paragraflarında bizce referandumda ne diyeceğini de söylemiş oldu. 

Şöyle: “Bütün bu acı ve ülkemize büyük tahribat yapan hadiselerden alınacak ders kanaatimce şudur. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan haklarını garanti altına alacak, kuvvetler ayrılığına dayalı yüksek standartlarda demokratik bir sistemi inşa etmek gerekmektedir. Böyle bir ülkede insanlar inançlarından, düşüncelerinden, etnik farklılıklarından dolayı hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmadan eşit vatandaşlık ilkesi çerçevesinde muamele görecektir. Şeffaf olmak şartıyla şiddet ihtiva etmeyen düşünce ve örgütlenmenin serbest olduğu böyle bir toplumda hiçbir grup veya kişi kendisini saklama, gizleme veya herhangi bir devlet hizmetinde hak ettiği konuma yükselmek için farklı bir dayanışma içerisine girme ihtiyacı hissetmeyecektir.

“Bütün bu olaylar şunu bir kez daha göstermiştir ki insanlar gerek dinî gerek ideolojik gerekse siyasî mülâhazalarla akıl ve fikirlerini bir kişiye veya gruba emanet etmemeli, özgür ve hür iradeleriyle muhakeme kabiliyetlerini hiçbir zaman kaybetmemelidir. Nesilleri bu anlayış içerisinde yetiştirerek fikri hür ve vicdanı hür bir toplum oluşturmamız gerekmektedir.”

Bu cümleler içinde özellikle ikisi önemli: “Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan haklarını garanti altına alacak, kuvvetler ayrılığına dayalı yüksek standartlarda demokratik bir sistemi inşa etmek gerekmektedir.”

Bu cümlelerin gerçek anlamını kavramak için önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Anayasa değişikliğini TBMM’de AKP adına açıklayıp savunurken, özetle, “Atatürk anayasasına dönüyoruz, ne var bunda” dediğini ve dolayısıyla kuvvetler birliğine ve “tek adam rejimi”ne dönüleceğini açıkça itiraf ettiğini hatırlayalım.

Sonra yukarıdaki cümlelerin sahibini düşünelim. Böyle bir anayasaya “evet” diyebilir mi?

İkinci cümle de şu:

“… insanlar … siyasî mülâhazalarla akıl ve fikirlerini bir kişiye veya gruba emanet etmemeli, özgür ve hür iradeleriyle muhakeme kabiliyetlerini hiç bir zaman kaybetmemelidir.”

Böyle diyen ve böyle düşünen birinin, yasamayı yürütmeyi ve yargıyı -milletin ekseriyetine dayanarak da olsa- bir tek adamın seçeceği bir rejime hakikaten “evet” demesi mümkün mü?

Cevabı biliyor musun? O halde;

Sus, sus, sus, kimseler duymasın.

Sus, sus, sus, başkası duymasın!

Okunma Sayısı: 8193
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hatice

    23.2.2017 08:29:50

    insanların rahatlıkla seçimini dile getirememesi bile bu referandumda neden hayır denilmesi gerektiğinin sebebidir...

  • timur

    18.2.2017 16:52:46

    mazlumlar suçsuz yatanlar bunların aileleri kapatılan okullar ünüversiteler.hep aydın ve aydın yetiştiren hocalar. ve önlerinde sandık aceba sonuç. sonuç ne çıkarsa çıksın mazlumların çektiklerini geri getirebilecekmi.ailelerinin çektiklerini telafi edebilirmi.sessis çığlık duyan varmı. selamlar ve sevgiler sayın battal.

  • Emre gören

    18.2.2017 15:50:38

    Neden gazetecilere evet yanıtı veriyor. Bence hayır vermesinin pek bir kıymeti yok. Mhp muhalifleri gibi mert olmalı

  • 672 khk magduru

    18.2.2017 10:21:54

    Ne günlere kaldik Ya Rabbi! Güya adı özgürce seçim. Tövbe Estağfurullah . Habunallah ve nimel vekil.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı