"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aile: Çocuk sultanlığı

Ahmet BATTAL
31 Mart 2015, Salı
Batıyı taklide yeltendik, ama beceremedik, kendi yürüyüşümüzü de unuttuk.

Batı kadın erkek eşitliği meselesini abartıp aile kurumuna da sirayet ettirdi ve “ailenin reisi olmaz” noktasına geldi. Aile başsız ve disiplinsiz (“kavvam”sız) kaldı. Dağılıyor.

Aynı Batı insan haklarını abarttı ve çocuğa fiske vuran ana-babayı ve öğretmeni cezalandırmaya başladı. Böylece çocuk da disiplinsiz kaldı ve şımardı. 

Günümüzde batıda bazı lokantaların girişinde “kedi-köpekle ve çocukla girilmez” ikazları var. Zira “laftan durdan anlamayan” şımarık çocuklar ortamın huzurunu bozuyorlar. 

Çocuklar kedi köpek gibi yani!

İşte abartılmış ve fıtrata muhalif yola sokulmuş “İnsan Hakları” tatbikatının Batıyı getirdiği alçak nokta.

Biz henüz böyle değiliz. Ama o yoldayız. 

Bizde şöyle oldu:

1926 tarihli eski Medeni Kanunumuz özetle “ailenin reisi kocadır; karı onun otoritesine tabidir; koca, vazifesinden kaynaklanan bu yetkiyi suiistimal ederse hakim müdahale eder” diyordu. 

Yine eski Medeni Kanunumuz özetle “çocuk da ana babanın ve anlaşamadıkları konularda babanın otoritesine tabidir” diyordu. 

1990’lı yıllarda hazırlanıp 28 Şubat alacakaranlık kuşağında hakkıyla tartışılmadan kabul edilen ve 2002 başında yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ise özetle şöyle diyor: 

“Ailenin reisi yoktur. Karı-koca eşittir. Anlaşamadıkları durumlarda mahkemeye giderler. Çocuk üzerinde de ortak otorite kullanırlar ve anlaşamadıkları takdirde yine bu konuda da hakimi yardıma çağırırlar.”

Oysa bu “çözüm” yanlıştı. Zira ailenin her meselesini hakime aktarmak ne mümkündür ne de doğrudur. Bu çözüm aileyi çözer.

Ailenin hakimden önce, karşılıklı anlayışa ve gönüllü otoriteye ihtiyacı var.

Son yıllarda çok satan bazı mizahî kitapların ve çok izlenen bazı filmlerin ana temasının “kocam olsun da ne ve nasıl olursa olsun” vurgusunu işlemesi boşuna değil. Bir yara var ve kanıyor. 

Ailenin elbette hakeme ihtiyacı var. Ama o hakem de mahkemedeki umumi hakimden önce çevredeki hususi hakemler olmalı. “Kol kırılsa da yen içinde kalmalı” ki tamiri olay olsun. 

Bir karı koca tartışmasını çocuklar duyarsa sonrakini de komşu duyar, komşunun duyduğunu bir sonraki aşamada sokaktaki duyar. Sonrakini ise herkes duyar ve artık o kavga kolaylıkla bitmez ve bitirilemez. Hakim ne yapsın? Boşasın gitsin... de ya çocuklar?

Oysa kol yen içinde kalırsa hususi hakemlerle çok acıtmadan tamiri yapılabilir.

Eş adayları için çok konuşulan denklik ise kadın erkek eşitliğinden başka bir anlama daha gelmeli.  Birinin boşluğunu diğer doldurmalı ki denk olsunlar. O boşluk otorite boşluğudur. 

Aksi halde aile dağılıyor veya “çocuk sultanlığı”na dönüyor. İkisi de kötü.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanına davetimizdir:

Gelin “yeni” denilen Medeni Kanunu bu yönden yeniden tartışmaya açalım. Gecikmeden.

Okunma Sayısı: 2496
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • BİLAL BOZKURT

    31.3.2015 12:03:23

    Ağabey Allah Razı Olsun Evet maalesef bizim toplumumuzda bir çöküş evresine girmiş bulunmakta. Bu vahim durumdan ancak ve ancak İslam esaslarına tabi olmakla kurtulabilir. Terbiye-i İslamiye ve Ahkam-ı Kuraniye ile müteeddip olmak zaruri lazım ve elzemdir... selam ve Dua ile...

  • Kenan Şirin

    31.3.2015 00:53:06

    Tebrik ederim abi, öncelikle ciddi bir sorundur aile meselelerinin bu denli çöküşü ve şunu da belirtmek isterim ki, bugün bu konuyu biraz farklı varyantlarıyla düşünüyordum yazınız ilaç gibi sorularıma yetişti. Allah razı olsun. Selametle...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı