"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Akıl ve meşveret

Ahmet BATTAL
18 Aralık 2014, Perşembe
Meşverete uymak… Güzeldir derlerdi, derdik.

Biri dedi, “siz meşvereti kutsuyorsunuz”.  

Düşündük: 

Acaba meşvereti kutsamamalı mıyız?

Evet, bir ölçüde evet. Kutsamalıyız.

Zira meşveret ortak aklı ortaya çıkarır. 

Zira meşveret şahsî aklı hizaya sokar. 

Zira meşveret “dikine dikine giden” şahsî burnu yerlere sürttürür. (Musibetle sürttürmektense meşveretle sürttürmek yeğdir).

Zira meşveret “benim aklım bana yeter” bencilliğini bitirir. (Ben ki ben, hele bah ne ben…)

O halde meşveret iyidir. Hem de emirdir. Akıl da emreder din de. 

O halde “haklı meşveret” mukaddestir. 

Şunu da düşündük:

Meşveret hakkında şöyle diyenler var: 

“Meşveret ederim, meşverete uyarım da. Ama meşveretin kararı aklıma uyarsa. Yani meşveretin kararı benim aklıma uyarsa ben de karara uyarım.”

Bir de şöyle diyenler var: 

“Meşveret ederim, meşverete uyarım da. Hatta meşveretin oluşma/çalışma biçimi ve meşvereti oluşturanlar aklıma ve vicdanıma uyduktan sonra, meşveretin kararına –aklıma uymasa da- uyarım.”

Hangisi doğru? Bizce cevap belli. 

Ama son zamanlarda, bizce yanlış cevabı verenler, bizim gibi düşünenleri, yanlış karar vermekle veya yanlış karara uymakla itham ediyorlar.  

Dikkat edile... “Yanlış meşveret etmek”le itham edemiyorlar. Sadece “kararınız yanlış” diyorlar. 

Biz de soruyoruz: “Bizim bir kararıMIZ var sizin neyiniz var?” 

Bu sebeple şunu da düşündük:

Meşveret edenleri “yanlış karar vermek”le itham edenler kendileri meşveret ediyorlar mı? Kiminle? 

Kimseyle meşveret etmeden kendi aklına tabi olanların meşveret eleştirisi yapması ne kadar mantıklı? 

Hani derler ya “aklımı seveyim!”

Biz de diyelim ki, “sen önce ortak aklını sev ki ben de seni seveyim”. 

Zira “ben kendimi beğenmiyorum, beni beğeneni de beğenmiyorum”. (Bu cümledeki “ben”, her türlüsünden “ben”dir, unutmayalım.)

Yani “ben ‘biz’i oluşturmayı beğeniyorum. Sen kimi beğeniyorsun, ey münekkit!”

Yani “maksadın iyi ise yıkmak için değil yapmak için gayret et, yoksa gölge bile etme”. 

Doğru düşünmüş müyüz?

Okunma Sayısı: 2571
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hasan Muharrem okur

    27.12.2014 00:19:08

    Dualarımız sizinle.Desteğiniz için teşekkür ederim.

  • mustafa

    21.12.2014 14:13:16

    abı mantık kurgunuz analıtık dusunce sıstemınız mukemmel tebrık ve tesekkurlerımı sunuyorum

  • Hasan Çetin

    19.12.2014 23:59:40

    Yazıdan anladığım kadarı ile meşverete direnenler, Meşveret bizim aklıma uyuyorsa ben kabul ederim, yani çoğunluk fert'e uysun. Fertlere uyanlar ne hale geldikleri beli oluyor zaten.

  • Mustafa BİTER

    18.12.2014 17:51:18

    Hocam öncelikle Allah Razı Olsun diyorum. Maalesef bu ülkede iki satır okuyan kendini alleme sanıyor. Allah bizi böyle bir halden korusun.Fakat Risale-i Nurlardan ve az çok Kur'an-ı Kerim Tefsirlerinden ve Yeni Asya'ın muhterem kalemlerinin yazı ve kalemlerinden öğrendiğimiz kadarıyla bir Kur'anî kudsi bir emir ve Hz.Peygamberin hayat tarzı olmuş ve hatta ayet hükmü olduğundan bir nas olan Meşveret'e karşı çıkmak,tenkit etmek küstahlığında (özür dilerim,gaflet kelimesi yetersiz olduğundan) bulunanlara bu yazınızdan sonra söyleyecek bir söz yoktur herhalde.

  • Hüseyin İLHAN

    18.12.2014 16:52:12

    Hocam ALLAH razı olsun.HUKUK adamı olamnız hasebiyle daha da şık akli izahlarla meşveretin lüzumuyetini ve faydalarını belirtmişssiniz.Ancak hem meşverete uyarım deyip istediği şekilde karar çıkmayınca buna uymuyorum diyemeyen ve meşvereti çürütmeye çalışanlar acaba ŞAHISLAR ın arkasından gittiklerinde hangi uçurumlara yuvarlandıklarını görebiliyormu,zzannetmiyorum.Eğer görebilmiş olsalardı şu an uçurumların dibinde debelenmemiş olurlardı.

  • ali yeşilkaya

    18.12.2014 15:22:35

    'meşvereti kutsamak' yani meşvereti mukaddes bilmek. evet; MUKADDES kitabımızın emri elbette mukaddestir. ALEMLERE RAHMETolan peygamberimizin sünneti elbette rahmettir. AZİZ üstadımızın telkini elbette azizdir. 'asyanın bahtının miftahı meşveret ve şuradır' hakikatini ezbere bilmeyen nurcu yoktur.ama hala asyanın ve alem-i islamın dindar tekadamcı zihniyetle ayağa kalkabileceğini sanan bir gaflet de aynı nurcuları sarmış.sizden istirhamımız meşveret hakikatini işlemeye devam etmeniz. not:yan tarafta bir kitabın reklamı ve satışı yapılıyor:istişare adabı.sadece 5 tl.okuyup okutmak bu meselenin hallinde çok faydalı olacaktır.

  • süleyman

    18.12.2014 14:46:23

    Şayet meşveret'e akıl sızması gerekmiş olsaydı Rabbimiz bunu ayeti kerimelerinde tebliğ ederdi değil mi? Kaldı ki bu elzem meseleye biz kullar aklımızı karıştırmayalım diye ayetteki beyan katidir “Yapacağın işleri halkla istişare et, karar verince de artık Allah’a güven. Doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever”(Şura S. 38. buyurmaktadır. Bu emirden sonra akıl karıştırılabilir mi meşveret edilmiş bir konuda. Şahs-ı manevimiz karar verdimi artık bana tam bir sadakatle ve teslimiyetle uymak düşer. Tenkit değil.

  • TATAR RAMAZAN

    18.12.2014 12:15:45

    Hocam akılları liderlerinin, hocalarının, efendilerinin vs.vs. cebinde olanlar sizi anlayamazlar. çünkü bunlar kendi akıllarıyla hareket edemezler.Sen kur ani yolu, hz peygamber efendimizin sünnetini anlatırken onlar seni anlamak yerine kurulmuş plak gibi (papağan da denilebilir)ezber tekrarı yapıyorlar.

  • Akif ARSLAN

    18.12.2014 10:35:56

    1)Meşveret ve kararlarına uymak "VACİP" olduğundan Allah'ın emridir,ki bu emre uymayan ihlasını kaybetmiştir.Çünkü ihlas sırf Allah rıza için yapmak,Allah rizasını kazanmaya gayrettir. Emre uymayan nasıl "Sırf Allah rızası için yapmış olabilir ki?!" 2)Uhuvvet-tesanüd e aykırı tavır sergilemiş olur. Çünkü birlikte alınan karara zıdlık göstermek tesanüde terstir..uhuvvete terstir..Kardeşerinde fani olan kardeşlerin ortak kararlarına riayet eder.Etmeyen uhuvvetten ve tesanüdden nasıl bahsedebilir ki. 3)Enaniyet göstermiş olur. Çünkü meşvereti kale almamak aslında "kendi fikirlerine ters geldiğinden" dolayı enaniyetine yanik düşme hezeyanıdır."Bana mantıksızsa ben yapmam" diyen nasıl tevazu sahibi olabilir ki. 4)Siyasete tam ilişiliyor,çünkü zaten asıl rahatsız eden kararlar,rahatsız olanın siyasi anlamda desteklediği ve tarafgir olduğu siyasi partinin hoşuna gitmeyen kararlar. Bandrol vs..

  • Akif ARSLAN

    18.12.2014 10:35:38

    Risale-i Nur Talebesi olmanın hepimizce malum bazı hasletleri var: 1)ihlas 2)uhuvvet-tesanüd 3)terk-i enaniyet 4)siyasete ilişmemek 5)Meşveret 6).. 7).. Meşverete itibar etmeyip meşveret kararlarını hiçe atmanın ve meşvereti itibarsızlaştırmaya vesile olmanın etkileri/neticeleri nedir/nelerdir?

  • Ali KANDİL

    18.12.2014 09:49:18

    Doğru düşünmüşsünüz..."Veakîmu-ssalâte" emri ile "Ve şavirhum fi`l-emr" arasında emir noktasından hiçbir fark yoktur. Birini kabul edip diğerini önemsememek, Bektaşinin meşhur namaza yaklaşmayın hikayesine benzer...

  • muammer dağdaş

    18.12.2014 08:13:50

    hocam, meşveret kur'an da yer alıyorsa ve allah'ın emriyse elbette ki kutsaldır. şahısların fikirlerinin isabet noktasında meşveretin fikrine ulaşması mümkünmüdür? daha fazla akıl daha fazla beyin, daha fazla göz. me'haz belli, usul belli, esas belli. selamlar.

  • Garib Doğu

    18.12.2014 00:44:03

    Evet doğru düşünmüşsünüz.Aynen katılıyorum.Meşveret çok önemli olmasaydı,meşveretle ilgili iki ayeti kerime olmazdı.Meşveret ortak akıldır.Kolektif düşünmektir.Meşveret nasıl yapılır?usul ve kaideleri nelerdir? kimlerle meşveret edilmeli?Meşverete katılanların özellikleri nelerdir?Bunlar üzerinde müzakereler yapılabilir.En iyi şekilde meşveret yapılmalıdır.Meşveret zemininde enine boyuna meseleler görüşülür.Herşey bu meşru zeminde görüşülüp karara bağlanmalı.Karar çıktıktan sonra da asla bu karar tartışılmamalıdır.Çünkü gıybet olur, fitne doğurur.Bir aksaklık ,yanlışlık tesbit edilirse bir sonraki meşverette müzakere ederek tashih yapılabilir.

  • AHMET AKBAŞ

    18.12.2014 00:15:42

    münekkitler meşveret için biraraya gelmekten korkarlar ahmet abi. zira meşveret edecekleri zaman ortak akıl bizim aldığımız kararlar gibi kararlar alacağını bildiklerinden en iyisi meşveret etmektense şöhretli kimselerin buyruklarına sorgusuz sualsiz uymak daha evladır derler. ee ne yaparsın meşveret etmek zihnini ve bedenini tembelliğe alıştıranlar için pek zahmetli bir iştir. zinhar kafa, mide, beden ve maneviyat konforlarına halel gelmemeli...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı