"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKMHP’yi kim yönetiyor?

Ahmet BATTAL
01 Aralık 2018, Cumartesi
Uzunca bir süredir devleti AKP ve MHP koalisyonunun yönettiği açık. Defalarca yazdık.

Bu ikilide “ideolojik siyaset” anlamında siyaseten etkili ortak AKP değil MHP’dir. Bunun böyle olduğunu da defalarca yazdık ve ispat ettik.

O halde baştaki soruya cevap olarak “AKP’yi kim yönetiyorsa AKMHP’yi de o yönetiyordur” diyemeyiz.

Bizce başlıktaki sorunun cevabı şu: MHP’yi kim yönetiyorsa AKMHP’yi de o yönetiyor!

Peki MHP’yi kim yönetiyor?

Bu soru hem MHP’ye oy ve gönül verenlerin ve hem de genel olarak memleket meseleleriyle ilgilenenlerin kafasını karıştırıyor. Şüphelerinde haklılar.

MHP’nin ve liderinin iki üç seneden bu yana AKP ve lideriyle ilgili tüm eski söylemleri bir kenara bırakarak koalisyon ortağı olması birilerine hep garip geldi. Oysa bu kendi içinde tutarlı bir tercihti. Neticede koalisyon. Al gülüm al gülüm!

Bu koalisyon kararını MHP adına kimin ya da kimlerin verdiği de hep sorgulandı. Bazıları “karar parti içinden verildi” dediler, bazıları da “bu kararda parti dışından ve hatta yurt dışından etkenler rol oynadı” dedi.

Biz de bu kararın memleket menfaatleri gerekçesiyle ve parti içinden verilmiş bir karar olduğu varsayımını geçerli saydık.

Son manevraya kadar da şüpheli de olsa bu fikirdeydik.

Ancak gelecek mahalli seçimler öncesinde yapılan son manevra bizim de kafamızı karıştırdı.

Bahçeli önce “bu seçimler için Cumhur İttifakı yok” dedi. (Bu tercihin isabeti elbette tartışılır. Gerekçelerinin bahane mi mazeret mi olduğu da tartışılır, ama neticede bu bir karardı ve şeklen bir parti kararı idi.).

Ama bir iki hafta sonra Bahçeli fikir değiştirdi ve gelinen noktada mahalli seçimlerde de fiilî bir Cumhur ittifakı oluştu.

Birileri bunu vatan için tahttan feragat ve fedakârlık olarak görüp gösterdi. Birileri de bunu Bahçeli’nin pazarlık ve siyasî manevra kabiliyetinin bir yansıması olarak gördü ve gösterdi.

Kanaatimizce bu iki yaklaşım da isabetli değil.

Zira Bahçeli, pazarlığını basın önünde ve “bir ileri bir geri” manevralarıyla yapacak türden bir siyasetçi değil. Üstelik bu konu MHP’nin bir iki il-ilçede daha belediye başkanlığı kazanmasını sağlayacak basit bir pazarlık ve bir manevra konusu da değil ve MHP’nin böyle bir “kazanç”a ihtiyacı da yok.

O halde ne oldu da MHP mahalli seçim koalisyonu hususunda önce ak dediğine sonradan kara dedi?

Üstelik biliyoruz ki “lider sultası” yönünden MHP AKP’den dahi daha “lidercil” bir partidir.

Bu manevra aslında “MHP’yi kim yönetiyor” sorusunun da cevabını veriyor.

Bu manevrayla anlaşıldı ki MHP partinin dışından yönetiliyor.

Ve bu partiyi yönetenler her kim iseler devleti de –şimdilik- onlar yönetiyorlar. Hem de pazarlıkta Bahçeli’nin aldığından daha fazlasını alarak!

Okunma Sayısı: 4067
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    1.12.2018 18:44:43

    Ben merhum ve muazzez Üstadimiz Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Ahirzamanin kiyamete kadar son iki asrinin MÜCEDDININ Kur'an ve Sünnet mihengine göre söylediklerine bakarim. Menfi milliyetciligi Risale-i Nur Külliyati REDDEDER ve reddetmekte Veda Hutbe'sine istinaden haklidir " Arab olanin Arab olmayana üstünlügü yoktur üstünlük TAKVADADIR!. Yüce Islam Dinini siyasetine vesile yapmak hatta hizmetci yapmayi; yani siyasal Islamciligi Risale-i Nur Külliyati reddediyor. AKP ve MHP ittifaki iki REDDEDILENLERIN ITTIFAKIDIR. Ikisi de menfidir, ittifaklari da menfîdir. DEVE IGNENIN DELIGINDEN GECTIGI AN BU IKI REDDEDILEN PARTININ ITTIFAKI MÜSBET OLUR.

  • Gündüz Alp

    1.12.2018 17:00:48

    Sayın Battal, uyarıcı ve uyandırıcı, aydınlatıcı ve cesaretlendirici yazınızın yanında bizlere beyin jimnastiği yaptırıcı bu tür yazılarınız için de teşekkürler. Aslında bir parti ya da partilerin kimler tarafından yönetildiğinden daha çok, ülkenin kimler tarafından, nasıl yönetildiği sorusu daha önemlidir. Zira böyle bir soru ülkenin ve milletin bugünü ve yarınıyla ilişkilidir. Demokratik parlamenter hukuk devletinin tekçi sisteme evrilmesi, kendi lisanı ile bize ülkenin kimler tarafından yönetildiğini söylemiyor mu? Kanaatim odur ki; hürriyetçi demokrasi ve hukukun üstünlüğünden kim ya da kimler hazzetmiyor, çağın gerisinde kalmış tekçi sisteme kimler güzelleme yapıyor ve antidemokratik bu sistemin devamı adına kimler birbirine destek veriyor ve payanda oluyor ise....müttefik güçler/koalisyon halinde ülkeyi sevk ve idare edenler de onlardır. Mesela, Cumhur İttifakı, sizce, "cumhurun" ittifakı mıdır? Değilse....

  • Özdemiroğlu

    1.12.2018 08:15:24

    Acaba; Ergenekon diye anılan davanın geldiği nokta, bu konuda bir fikir vermiyor mu?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı