"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ali Bulaç’a kısa cevap - 3

Ahmet BATTAL
18 Nisan 2015, Cumartesi
Son iki yazımızda Ali Bulaç’ın geçen hafta Zaman’daki köşesinde İslâmcılık ve Siyasal İslâmcılık hakkında yazdığı ve Nurcular’ı da dahil ettiği eleştiri yazısındaki bazı temel hataları değerlendirdik. Devam edelim.

Bulaç yazısında özetle siyasetle ilgilenen dindarların ve İslâmcıların İslâm’ı temsilde başarılı olamadıklarını yazıyor. Nurcular’ı da bu tahlilde işin içine katıyor ve Nurcular’ın bütün kabahati İslâmcılık denilen akıma yüklemeye ve böylece sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını yazıyor. 

Hangi Nurcular nerede bunu söylemiş tam bilemedik, ama neyse… Geçelim. 

Yazısının bir yerinde şunu söylüyor: 

“Aslında Müslümanlar adil olmayan bir iktidardan pek de rahatsız değiller. Adaletsizlik kendilerine uygulandığında bas bas bağırıyorlar, iktidara geldiklerinde başkalarını bas bas bağırtıyorlar. Belki bu yüzden kolayca adaletsiz, milliyetçi, devletçi, militarist, kendine sömürge arayan, gösterişe, tüketime, saray hayatına düşkün, sonradan görme, toplumsal çözülmeye, ailenin parçalanmasına, rüşvet ve yolsuzluklara, sürüp giden ahlâksızlıklara ve zulümlere duyarsız olabiliyorlar; icabına göre darbecilerle kol kola girebiliyorlar.”

“İcabına göre darbecilerle kol kola” giren dindarların çok olduğu ve bunların bir kısmına da Siyasal İslâmcı denildiği bir ülkede Nurcuların da öyle sanılması bir aydın için adil mi? Hiç de değil.

Nurcuların mazisi temiz. Ama Bulaç bile bilmiyorsa! Ört ki ölem…

İlk “İslâmî darbe” 1977’de Pakistan’da oldu. Dindar generaller ve Ziyaül Hak Pakistan’ın CHP’sini ve lideri Butto’yu iktidardan devirdi. 

Bunun üzerine İslâm dünyasında ve Türkiye’de Siyasal İslâmcılar heyecanlandılar. “Acaba bizde de olur mu, olursa güzel olur” dediler. 

Yeni Asya bu darbeye “darbe” dedi ve karşı çıktı. “İslâm bir cemiyete darbe ile gelmez” dedi. 

Zira Yeni Asya şu hikmeti himmetine ders etmişti:

“Bu zamanda ehl-i İslâmın en mühim tehlikesi, fen ve felsefeden gelen bir dalâletle kalblerin bozulması ve imanın zedelenmesidir. Bunun çare-i yegânesi nurdur, nur göstermektir ki, kalbler ıslâh olsun, imanlar kurtulsun. Eğer siyaset topuzuyla hareket edilse, galebe çalınsa, o kâfirler münafık derecesine iner. Münafık, kâfirden daha fenadır. Demek, topuz böyle bir zamanda kalbi ıslâh etmez. O vakit küfür kalbe girer, saklanır, nifaka inkılâp eder. Hem nur, hem topuz-ikisini, bu zamanda benim gibi bir âciz yapamaz. Onun için, bütün kuvvetimle nura sarılmaya mecbur olduğumdan, siyaset topuzu ne şekilde olursa olsun bakmamak lâzım geliyor.” 

Yeni Asya Türkiye’deki ve İslâm dünyasındaki bütün ihtilâllere bu sebeple karşı çıktı. “Demokratların iktidarı”na da yine bu sebeple taraftar oldu, destek oldu. 

Nurcuların bazıları maalesef bu konuda–sonradan kendilerinin de çoğunlukla pişman olduğu–ilkesel kırılmalar yaşadılar, o ayrı mesele. 

Ama her halde, Bulaç, ihtilâl taraftarlığı yapmış o Nurcuları eleştirmiyordur. Zira onları tanımaz. 

Yeni Asya’yı ise, daha iyi tanımasını ve takip etmesini arzu ve talep etmek, hakkımız ve vazifemiz. Zira ittihada mükellef kardeşleriz ve “ittihad cehl ile olmaz”!

Okunma Sayısı: 3490
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • serdar

    20.4.2015 15:26:53

    sayın yazarımız nur dünyasını Yeni Asya dan ibaret sanıyor. seçimlerde boy boy ilan verip Biz Üstadın talebeleri bu seçimlerde AKP yi desdekliyecez, RTE yi destekleyeceğiz günlerini unuttu galiba.

  • Garib Doğu

    18.4.2015 10:49:36

    Bir kısım nurcuların,Ali Bulaç'ın şablonuna uygun olduğu gözden kaçırılamaz.On iki eylülü destekleyen nurcu olmadı mı?,Bir ihtilal ürünü olan ANAP'ı desteklemediler mi? En barizi de bugünkü iktidarı destekleyen büyük bir nurcu grubu yok mu?Yeni Asya'yı hariç tutarsanız, diğerlerin tümü Ali Bulaç'ın şablonuna uymaktadır.Bugünkü kaosun büyük bir nedeni de bu yanlış tavırda buluyorum.Nurcular yek vücut oldukları zaman siyasi ve içtima-i sahada büyük hizmetler yapmış,dehşetli belaların önüne geçmişlerdir.Ne zaman ki siyasi ve içtima-i istikamet kaybedilmiş,belalar, musibetler yakamızı bırakmamıştır.Çare ittihat ve istikamettedir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı