Başlık Türkçede pek de iyi durmuyor, ama İngilizcesi çok iyi. Anlatalım. Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü kadrosu boşalmış.
Müdürlük deyince sıradan idarî bir birim sanılmasın. Fakülte Dekanlığı gibi bir iş. Ancak ve sadece Profesörler atanabiliyor. (Profesör olsun da taştan da olsa olur. Keyif Kanunu öyle diyor.).
Hocalar teamüle uymuş, kendi aralarında seçim yapmışlar.
Prof. Dr. Ünal Zenginobuz tek aday imiş. Hocalar tarafından oy çokluğuyla SBE müdür adayı olarak seçilmiş.
Ancak mancınıktan atılma paraşüt Rektör Prof. Dr. Melih Bulu bu seçimi tanımamış ve İşletme Bölümü’nden bir öğretim üyesinin SBE müdürü olarak atandığını ilân etmiş.
Fakat o da ne! Bahsi geçen öğretim üyesi çeşitli gerekçeler göstererek görevi kabul edemeyeceğini belirtmiş. (Anlaşılan Devlet Bahçeli’nin görevi reddedecek olan hocalarla ilgili geçen ayki tehditleri işe yaramamış!).
Bunun üzerine geçen gün kayyum Rektör yeni atamayı gerçekleştirmiş. Veeee…
Kendisine yardımcı atadığı Prof. Dr. Naci İnci’yi bir de bu müdürlüğe atamış.
Ama küçük bir problem var:
Profesör İnci Fizik bölümü öğretim üyesi.
Memlekette hoca kıtlığı var tabiî. Hele Boğaziçi’nde… Kıtlıktan geçilmiyor.
(Gençler bilmez, bu “adam kıtlığı”na eskiler kaht-ı rical mi kahtalı rical mi öyle bir şey derlerdi!).
Dolayısıyla bunlar normal atamalar.
Değil mi Sayın Yükseköğretim Kurulu Başkanı ve üyeleri?
Hem üniversitelerde artık liyakate önem verileceğini YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç önceki hafta açıklamıştı. (Açıklama henüz Boğaziçi’ne intikal etmediği için bunlar normal!).
Başlığa gelince.
Naci İnci’nin görev yazısı –fake değilse- aynen şöyle (Emin olunuz hiç dokunmadık):
“Konu: Prof. Dr. Mehmet Naci İnci vekâleten görevlendirilmesi hk.”
“01.03.2021 tarihi itibari ile Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevine Prof. Dr. Mehmet Naci İnci vekâleten görevlendirilmiştir.”
“Nin”siz “İnci görevlendirilmesi” iyi yakışmış. Geçelim.
“Tarihi itibari ile”deki hatayı da hataydan(!) saymayalım.
“Görevine görevlendirilmiş” olmak İngilizceye çevrildiğinde muhteşem bir anlam çıkıyor.
Atanan kişi değil sadece, atama yazısı bile tam bize ve Boğaziçi’ne lâyık.
Ne de olsa “şen gönüller otağı” orası.
Memleket de şenleniversin artık.