"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ben Diyanet İşleri Başkanı olsaydım...

Ahmet BATTAL
06 Haziran 2017, Salı
(Elbette bizden Diyanet’e başkan olmaz. Olmamalı. Ama faraziyeler bazen iyidir.).

Yarın mesaiye başlayınca ekibime ne derdim? 

Ey Personelim, Ey Ekibim…

1. Kendinizi ve size bağlı personelinizi siyasetten uzak ve yüksek tutun. 

Zira dinî nasihat siyasetler üstüdür. 

Siyaset, dine hizmet açısından, derenin suyu gibidir. Bazen coşar, bazen kurumaya yüz tutar. Siz siyaset suyunun üstündeki yaprak değilsiniz. O derenin suyunu hizada tutan su bendindeki ağır taş olduğunuzu unutmayın. 

Siyaset güreştir, bazen biri yener, bazen diğeri. Siz ne oyuncusunuz ne de antrenör. Ya da ne amigosunuz ne de seyirci. Hatta ne de hakemsiniz. Siz o minderin tepesinde sallanan ve oyuncuyu da seyirciyi de aydınlatan ışıklarsınız. Değerinizi düşürmeyin. Ta ki elinizdekinin de değeri düşmesin.

2. Çocuklara ve çocuklarınıza hedef verin. 

Ama hedef derken kastım dünya değil. Sizin ve bizim işimiz ahireti kurtarmak. Dünyayı değil. Dünya ehlinin dünyası onun başını yediğinde başına da siz gideceksiniz yasına da… 

Çocuklarımızı “adi valiler” yapmaya değil “evliya aktablarına merci olacak” “veliler heyeti”nin bir üyesi yapmaya çalışın. 

Zira biliyoruz ki bu zamanda vali adayı bulunur ama veli adayı zor bulunuyor. Hele “ben” demeyip “biz” diyebileni. “Ben”den geçip “biz” olabileni. 

3. Diyanet camiasının imajını daha da düzeltmek için proje geliştirin, uygulayalım. 

Bilhassa, ihlasla yapılan “az” din hizmetinin ihlassız yapılan “sayıca çok” din hizmetine nazaran daha kıymetli olduğunu bütün resmi ya da sivil din görevlilerine tam anlatacak işler yapalım. 

Ki böylece, imanı zayıf olanlar, şeytanın kendilerine kurduğu, “din adamlarının bile kendi dünyası için araç yapıp sattığı bir dine sen neden tabi olasın ki” tuzağına düşmesin. 

4. Maaşınıza “ücret” diyenlere zaten inanmazsınız ama onlara kızmayın da… 

Zira hatalarını tashih edip yanlışlarını düzeltecek olan da yine sizsiniz. Ücretinizi de ahirette alacaksınız.

Bunu nasıl yapacağınızı siz bilirsiniz. Ama öncelikle kendinize ve sonra “sizin ücretinizi vergilerimizle biz veriyoruz” demeye kalkan o muhataplarınıza “in ecriye illâ alallah” ayetinin mealini ve tefsirini okuyun. 

5. Camileri cemiyetin iman ve ahlak merkezi haline getirmek için yeni projeler geliştirin. 

Cenazeleri, düğünleri… din görevlilerinin evvela hâl diliyle nasihat etmesi ve İslam’a tertemiz ayna olması için vesile haline getirecek projeler geliştirin, uygulayalım. 

6. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı yayınlarını daha ulaşılabilir ve daha okunabilir yapmak için tekliflerle gelin. 

Okumayı artırmak için, kitap merkezli bilgi yarışmaları başta olmak üzere proje geliştirin, uygulayalım. 

7. Kardeşlik hukukunu muhafaza etmek ve güçlendirmek için proje geliştirin, kardeş kardeş uygulayalım. 

Ta ki toplumda, bilhassa siyasi ve kültürel sebeplerle yaşanan kırgınlık ve dargınlıklar son bulsun. Hiç değilse görünür biçimde azalsın. 

Mesela vatanseverliği, “başkalarıyla paylaşılamayacak bir vatan” fikrine bina etmeyin, ettirmeyin. 

Mesela ümmeti “benim fikrim ve yolum tek doğru olanıdır” inhisarcılığından uzaklaştırın. Bilin ve bildirin ki “inhisar fikri”, kişinin ya da grubun nefsini sevmesinden kaynaklanır.

8. Sivil din hizmeti veren gönüllülerle kardeşliğimiz öncü projeniz olsun. 

Mesela Allah’ın ipine siz ve cemaatiniz sımsıkı sarılırken başka sarılmak isteyenlere de yer açın. Onları ayağınızla tepmezsiniz, dirseğinizle de itmeyin. 

Unutmayın, cami cemaati “tek cemaat” değildir. 

Cami cemaatini artıran her cemaat ve her faaliyet iyidir, sizin yardımcınızdır. 

9. Adliyelere ve bürokrasiye hakiki adaleti öğretebilmek için projeler yapın, elbirliğiyle uygulayalım. 

Zira en iyi siz biliyorsunuz ki adliyeler ve devlet masumu koruyamazsa suçluyu cezalandırmasının da manası kalmıyor. 

Ve zulüm arttığında, olan, bizim takviye etmeye çalıştığımız adalet inancına şeklen mensup olanların imanına oluyor. 

Bir de…

Bunları yapın ey hizmet-i diniye erbabı. Allah öyle istediği için yapın. 

Ha, bir de, “kaldırın lütfen web sayfamızdan o 28.10.2016 tarihli talihsiz hutbeyi!” 

… derdim.

Okunma Sayısı: 5172
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Vefalı

    6.6.2017 11:10:17

    Sayın yazar kardeşim, Diyanetin de gönüllü mü gönülsüzmü desteğiyle, islam dininin yönü değiştirildi, neyin günah, neyin haram, yalan , zina, hırsızlık olduğu bilinmez oldu. Muta olayını bile bu millet bilmezkenen, şimdi köylere kadar biliniyor

  • Ömer yetim

    6.6.2017 08:53:31

    Bin tebrik ederim hocam. Allah ilminizi artırsın. Amin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı