"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beni halk seçti. İn! Beni de … tısss!

Ahmet BATTAL
19 Şubat 2019, Salı
Aslında başlık size her şeyi anlatıyor.

Gerisini yazmamıza bile gerek yok. Ama yine de anlamakta zorlananlara anlatasınız diye yazalım.

Yazacaklarımızın dünya ile ilgisi yok, uzayda bir yerde…

Dünyada bile olsa uzakta bir yerde… 

Yakında bir yerde olsa bile uzak bir zamanda olmuş. 

Şöyle olmuş: Birileri iyi bir PR ile kendisini halka seçtirmiş. Ardından ne yapmış etmiş ve “tek adam” haline gelmiş. 

Partisinin milletvekili aday listelerini o hazırlıyor. Belediye başkan adaylarını o belirliyor.  

“Ne var bunda” diyebilirsiniz. Belki de haklısınız. 

Zira ne de olsa o partinin adı bile buna uygun: Adamın Kendi Partisi! 

Ama o adam “seçilmişleri istifaya zorlamak suç olsun” diyor ve bunu ceza kanununa yazdırıyor.

Sonra halka seçtirdiklerinden bazılarını istifaya “zorluyor”. (Halbuki o da biliyor ki istifa hür iradeyle olursa istifadır, yoksa bir nevi darbedir). 

“Beni halk beğendi ve seçti ve ben şimdi seni beğenmiyorum, in o makamdan” diyor.

Muhatabı “beni de halk seçti, ben de bu beldenin reisiyim, yargı kararı olmadıkça inmem, sen yargıç mısın ki?” diyemiyor. 

Sadece “tısss” diye bir ses duyuyoruz. 

Bu ses balon sönmesi sesi gibi. 

Ağzı gerilip pırt pırt eden balonun sesine de benziyor bazen. 

Belki de yılan tıslaması gibidir. Pek tehlikelidir yani.

Neyse…

İşte o uzak ülkede o uzak zamanda bir seçim vakti daha geliyor. 

Ve o halk, tıssss edecek başkanlarını seçmek için sandığa gitmeye hazırlanıyor. 

Ve o başkan ve arkadaşları buna demokrasi diyor. 

Ve bu da demokrasi oluyor. 

Başkan ne derse o!

Tek seçim, tek reis. 

Tek adam, tek ülke.

Tek… tek…

Tek tek basaraktan… 

Orda bir ülke var uzakta,

Gitseniz de, görseniz de o ülke sizin ülkeniz değil.

Hatta içinde de yaşasanız. Yabancısınız. 

Öz vatanınızda garipsiniz. Öz yurdunuzda parya…

Yeter artık çok süründünüz, ayağa kalkınız Adapazarı!

Okunma Sayısı: 3500
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp

    19.2.2019 12:57:11

    Sayın Battal, bu kaçıncı mizahlı izah yazınız artık bilemiyorum. Anlamakta zorlananlara (istemeyenlere mi desek) anlaşılabilir ve basit örneklerle anlatıyorsunuz ama...nafile. 'Kellim kellim lâ yenfâ!' 'Kendine demokrat' olanların sisteminde yaşıyoruz artık. Seçimde sandıktan kendileri çıkmış ise demokrasi ve millet iradesi oluyor değilse 'seçim yenilenir.' Mesela, halkın seçtiği başkanları üç vakte kadar istifaya zorlamak bir haktır bu demokraside. İstifaya zorlanan da 'demokratik tercihini' kullanır ve seçmen iradesini elinin tersiyle iterek başkanlıktan pırrr.... Okuduğumuz yıllarda ilkokullarda bize sıkça: "Orda bir köy var uzakta /O köy bizim köyümüzdür/ Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür" şarkısını söyletirlerdi. Rahmetli Vali Yazıcıoğlu da protest bir bürokrat olarak tersini söylerdi:"Gitmediğin köy senin köyün değildir!" Maalesef sıkıntı, haksız ve hukuksuzluk karşısında tam sivilleşememiş ve protest bir toplum olmayışımız(mıdır acaba?)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı