Düzen ihtiyacıyla başladık, akıl ve kalp ihtiyacı ile devam ettik. Seriyi tamamlayalım.
Düzen çerçevedir, haddimizi bilir ve içinde rahat ederiz. Düzen kaidedir, gücümüzü bilir ve üstünde sağlam dururuz. Bugün bunları bize veren bir düzenden mahrumuz, o halde yenisi lâzım.
Akıl terazidir. Dengeyi kurar. Denk- lemi çözer. İşimize yarar. Ama aklımız bir karış havada.
Kefeler sallantıda. Âkil geçinenlerimiz kıt akıllıların maskarası. Bize yeni bir ortak akıl lâzım.
Kalp denklemdeki neticeyi alır ve üzülür ya da sevinir. Ama ya kendi adına ya gerçek sahibi adına. “Allah adına” söze başlayanlar bile merhametsiz nefsini konuşturuyorsa elbette bize ve bizimkilere yeni bir kalp de lâzım.
Ama hepsi için bir vicdan lâzım. Vicdan terazidekilere değer biçmemizi sağlar. O olmadan ölçmenin, sağlamanın, sağlama almanın… imkânı da anlamı da yoktur.
Demek bize yeni bir vicdan da lâzım.
Bize “ben hakikaten insanım” diyen kulun vicdanı lâzım.
Bize kul hakkının kıymetini bilecek bir vicdan lâzım. Ta ki helâlleşerek gidebilelim. Zira o büyük hesap günü geldiğinde hakkını lokma lokma yediklerimiz affetmezse Allah da affetmeyecek.
Bize ölümlü kul olduğunun şuurunda olanların kamusunun karması olan bir kamu vicdanı lâzım.
Devlet hakkımıza girdiğinde ona “dur” diyecek bir kamu vicdanı lâzım.
Devlet aramıza girdiğinde “çekil, çık” diyecek bir ortak vicdan lâzım.
Emen bebeği anasının memesinden ayıran devlete “sen ne yapıyorsun, ne hakla yapıyorsun” diyecek bir tokses lâzım.
Kardeşi kardeşe düşman edenlere,
İntikam duygusunu mizansız ve adaletsiz kullanmayı teşvik edenlere,
Bir kişinin suçu için bir grubu mahvedenlere,
Kardeşini manen öldürüp gayb etini yiyenlere,
Çiğ et sofrasına çevresini zorla ortak edenlere,
Bu hatadan uyandırmak isteyenleri de aşına baharat niyetine katanlara,
“Yanlış yapıyorsunuz, size hakkımı helâl etmiyorum” diyene “sen zaten …öcüsün” deyip kulak tıkayanlara,
…
“Yeter artık dur” diyecek bir kamu vicdanını hep beraber inşa edeceğiz.
Başka yolumuz ve gidişimiz ve işimiz yok.
Birbirimizi tesanütle desteklemekten başka çaremiz de yok.