Tarihimizde kritik seçimler çok olmuştur. Ama bazıları adıyla yaşar. Meselâ tarihte, “tekten seçmeli! seçim”lerimiz olmuştur, “sopalı seçim”lerimiz vardır, “yasaklı seçim”lerimiz vardır.
Bu hafta sonu yap ılacak seçimler de gerçekten kritik ve önemli. O kadar ki, diğerlerinden farklı olarak, gelecekte bu seçimden bahsedilirken seçimin tarihine atıfla yetinilmeyecek. Meselâ, beş on sene sonra geriye döndüğümüzde bu seçimin bir isimle anıldığını göreceğiz.
Muhtemel isimler:
1. İktidarın beka seçimi
Hiçbir iktidarın baki olmadığını bilmeyen zavallılar bu seçimle bekanın ne anlama gelmediğini nihayet öğrenebilecekleri için bu isim tutabilir.
2. Hakarete tepki seçimi
Bu seçim süreci de gösterdi ki bir iktidar bir muhalefeti ancak bu kadar aşağılamaya kalkabilir. İşin zirvesindeler ya da dibinde, her neredeyse…
Ters teptiğini görünce muhalefet her halde bu seçime bu ismi yakıştırır.
3. Son pışpış seçimi
Havuz TV’si önünde “uyusun da büyüsün” ninnileriyle ipnotize edilmiş halde pinekleyen akıllı telefon mahrumu seçmenin seçim sonuçlarına yüksek oranda etki edeceği son seçim olacak. Sonraki seçimlerde artık sosyal medya etkisini tam gösterecek.
Geleceğin gençleri bu seçimi her halde bu isimle anacaklar.
4. İttifak yasak seçimi
İktidar partisinin ve liderinin eski siyasî kanlısıyla kanka olup el ele vermesinin “şahane serbest” ama muhalefet partilerinin -birbiriyle el ele vermeyi bırakın- birbirine uzaktan el sallamasının bile yasak ve suç sayıldığı bir seçim geçireceğiz. Tarih yazılıyor.
5. Yalanların ve yalancıların seçimi
Bilhassa ittifaklar ile ilgili olarak yalan ve tezviratın had safhaya çıktığı bir seçim geçiyor. Milletin bu yalanlara ne kadar kandığını sonuçlar çıkınca göreceğiz.
6. Medyaya rağmen seçilenlerin seçimi
Seçim sonuçlarından da göreceğiz ki bazı partiler ve adayları medya desteğinin neredeyse hiç olmamasına rağmen seçmenden ciddî oy alacak. (Benzeri 2002’de farklı sebeplerle AKP için de olmuştu).
7. Devlet destekli parti seçimi
Seçim sistemimizin kalitesizliği sebebiyle eskiden beri devlet imkânlarını kullanmak yönünden eşitsizlikler hep olmuştur. Ama bu durum bu seçimlerde zirve yaptı. Belediye imkânlarının ve kadrolarının miting meydanlarında, emirle, tepe tepe ve bir kurşun asker gibi kullanıldığı bir seçimi geride bırakacağız.
8. Tehdit seçimi
Anayasaya göre seçimlere yani partilerin yarışma hakkına ve adayların adaylığına ilişkin tek meşrûiyet otoritesi Yüksek Seçim Kurulu. Oysa iktidar YSK’yı adeta hiçe sayarak, meşrû muhalefet partilerinin adaylarını, hem de hukuken hiçbir değeri olmayan istihbarat raporlarıyla ve besleme basın eliyle peşinen suçlu ilân edip “bizden başkasını seçerseniz derhal görevden alırız” diyor.
Yani siyasî müsabakanın dip ve haksız rekabetin tavan yaptığı ve YSK’nın da seyrettiği bir seçim dönemindeyiz. Allah encamımızı hayretsin.
Sizin tercihiniz hangi isim?
“Hepsi güzel, hangisini seçeceğimi bilemedim” mi diyorsunuz? Siz de haklısınız. Ne de olsa Hoca Nasreddin’in torunusunuz!