Cemaatler duâ şirketleridir.
Duâları çoğaltmaya yarar.
Duâsı olmazsa insanın ne ehemmiyeti var ki?
Başkalarının sana duâsı olmazsa senin duânın bu çağda seni kurtarmaya katkısı ne kadar olabilir ki?
İnsanın insanla duaları müşterek olmazsa başka neyi müşterek olabilir ki?
Cemaat bir sevap ve maneviyat imalat şirketidir.
Amî adamları öyle bir harekete geçirir ki onlardan “âlim heyetler” çıkarır.
Kusurlu ve hatta günahlı kulları öyle bir birleştirir ki onlardan “insan-ı kâmil” ismine lâyık “şahs-ı maneviler” çıkarır.
Buz parçalarını öyle bir eritip kaynaştırır ki onlardan tatlı ve ılık Kevser havuzları çıkarır.
Her cemaat manevî bir ordudur.
Güç verir, ümit verir.
Elbette diğer bütün İslâm cemaatleri ile aynı ordunun bir parçası olmakla güç verir.
Karşısındaki batıl fikirleri parçalama gücü verir.
Karşısındaki batıl akımları ve günahkârlık akınlarını durdurma ümidi verir.
Cemaatler ölüme karşı siperdir.
Hakikî cemaate ihlâsla giren ölümden kurtulur.
Zira ölüm gelse bir ruhu alır. Oysa her cemaat mensubunun kardeşleri adedince ruhları vardır.
Cemaat mensubu kişi öldüğünde cemaati ve kardeşleri de ölmez, onlar yaşamaktadır.
Cemaat ehli öldüğünde sadece günah cihetinde ölmüş olur. Sevap cihetinde ise cemaati devam ettikçe yaşar.
Cemaat ehli ölünce amel defterinin sol yanı kapanır.
Sağ sayfası ise açık kalır ve o sayfaya kardeşlerinin sevabı adedince sevap yazılmaya devam eder.
Kısaca cemaat ölüme karşı siperdir.
Siperde ölenlere ölü denmez, zira onların sevap sayfası hayatlıdır, canlıdır.