"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaatlerde eksen neden kayar?

Ahmet BATTAL
25 Mayıs 2017, Perşembe
(Bir Densiz’in kendi Baş’ı yerine başka kalplere attığı değersiz taş vesilesiyle…)

Eksen kayması deyimini biliyoruz. Bazen bazı hareketli nesneler rayından ve yörüngesinden çıkar ya da çıkarılır.

Bu durum cemaatler için de geçerlidir. Kaynaklardan okuyoruz ve hatta zaman zaman şahit oluyoruz. “Şu maksat için” ve hatta “şu ilkelerle” kurulan bir cemaat, bir de bakıyoruz ki değişmiş ve dönüşmüş, “şunun yerine bu” geçmiş.

Bu tür kötü ve yanlış örneklerden yola çıkan kimileri ise, hükümlerini genelleştirerek tüm sosyal grupları töhmet altında bırakıyorlar, kendileri de büyük günaha giriyorlar. 

“Cemaatlerde eksen kayması neden yaşanır” sorusunu cevaplandırmaya, bir hatırayla başlayalım. 

On beş yirmi sene önce, Türkiye’deki liberallerin o tarihlerdeki önemli liderlerinden biri, kendisiyle sohbetimiz sırasında, Nurculuk hakkında bilgi sahibi olduğumuzu varsaydığı için ve muhtemelen cevabı kendi ekibini de ilgilendireceği için şöyle bir soru sordu: 

Nurcular derin devletin ya da dış istihbarat örgütlerinin kendi içlerine ve işlerine parmak karıştırmalarından ve Nurcuları amaçlarına alet etmelerinden korkmuyorlar mı? Korkuyorlarsa önlemek için nasıl bir tedbir alıyorlar? 

Biz de cevap verdik: 

Nurcuların böyle bir endişesi yok. Çünkü Nurculuk şahıs merkezli değil kitap merkezli bir hareket. Kitabı tahrif etmedikçe hedef de, yöntem de değiştirilemez. Bir liderin ya da şeyhin arkasından gidilmediği için “lider nereye, cemaat oraya…” gibi bir risk yoktur. Dolayısıyla, Nurcuların, “eksen kayması” ya da “hedef ve yöntem şaşması” gibi bir meselesi olmaz. İlkelerini güncele uyarlama konusunda meşveret ederler ve her meselelerini ortak akılla çözerler. Meşveret edemeyip münferit hareket edenlerin fikri de, tavrı da bu babda zaten kâale alınmaz.  

Muhatabımızın hayıflanmayla karışık cevabı ise şuydu: 

Türkiye’de önüne gelen “ben de liberalim” diyor. Keşke biz liberallerin de böyle sadakat gerektiren değişmez ölçüleri içeren bir kitabı olsa da bu ismi kimse suistimal edemese veya bize “siz yörüngenizden çıktınız” diyemese! 

Benzer bir tecrübeyi, kendi deyimiyle “ülkücülüğün cefasını çekmiş” bir meslektaşımızla sohbetimizde de yaşamıştık: “Keşke Ülkücülerin de sizin kitaplarınız gibi kitapları olsa” demişti, hayıflanarak.

Evet, Türkiye’de ve Dünya’da, dünyevî veya uhrevî amaçlar için kurulmuş cemaatler ve sosyal gruplar, amaç ve yöntem bozulması riski altındadır. 

Meselâ, bir siyasî parti “liderin partisi” ise liderin ekseni kayınca partinin de ekseni zırt pırt kayar gider. Hem de kâh seraya, kâh süreyyaya, kâh şarka, kâh garba. “Baş dönerse ayak da döner” derler. Bu yüzden, liderin de, onun ardından gitmeye çalışanların da hep başı döner. 

Meselâ bir tarikat şeyhinin hiçbir dünyevî ara hedefi ve meselesi yoksa, müritlerinin dünyevî ve siyasî meselelerdeki fikirlerine ve tavırlarına hiçbir şekilde yön vermiyorsa, “tarikatımın gereğidir” diyerek cemaatinin işleri için müessese kurmuyor ve kurdurmuyorsa, herhangi bir ekseni yok demektir. Ekseni olmayınca kayma riski de olmaz. 

Meselâ bir tarikatın ya da dinî cemaatin sosyal ve siyasî yönünü ve görüşlerini, bir lider tek başına belirliyorsa, lideri etki altına alan ya da elde eden, cemaati de elde eder. Baş’ı koparan gerisini de koparır.

Oysa bir cemaat, lider merkezli değil de kitap merkezli ise, aslolan kitaptaki prensiplere sadakattir. Kitap durdukça yörünge değişmez, eksen de kaymaz. O cemaatte, sadece söz söyleyenin kim olduğuna bakılmaz. Söylenenler kitaba bakılarak doğrulanır ya da yanlışlanır. 

Ama bu cemaatin böyle bir cemaat olduğunu “kukla liderin hokkabazı zavallılar” anlayamaz. 

Zira herkes dünyayı kendi aynasından seyreder.  

Yamuk aynadan düz fotoğraf çıkmaz! 

Okunma Sayısı: 4786
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah TUNÇ

    25.5.2017 06:42:25

    Yalnız kitap merkezli Nurcuların şöyle bir handikabı yok mu? Prensipler ile hayat arasında doğru bağ kuramama...Yani Risaledeki şablonu, içtima-i ve siyasi hayata doğru oturtamamak riski. Meselâ her kesimin şikayet ettiği on iki Eylül hareketi siyaseti islamiyeye darbe mi ,yoksa lehine mi? Lehine deyip alkışlayanları gördük.Bu bir eksenden kayma değil mi? Halbuki Risale-i Nur külliyatının hiçbir yerinde ihtilali ve ihtilalcileri desteklemek yoktur.Her türlü ihtilalin karşısında olmak temel prensiptir. İhtilala sebebiyet veren hareketlerden ise şiddetle kaçınılmaktadır.Çünkü ihtilal; istibdattır,zorbalıktır,keyfiliktir, şiddettir,kanunsuzluktur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı