Kimsenin itiraz etmeyeceği iyi şeyleri, birilerinin kendince haklı olarak itiraz edeceği iyi/kötü şeylerle birleştirip, bir torbaya doldurup teklif yapmak.

Böylece sıra referanduma geldiğinde kafa karıştırmak.

Bunları ve geçmişteki bazı kötü örnekleri yazdık. Böylece Hükümetin kanun yapma ve anayasa yazma konusunda iyi niyetli, hakça ve demokratça davrandığı yolunda şüphelerimizin olduğunu da yazmış olduk.

Bazıları rahatsız oldular. Eleştirmemizi istemiyorlar. “Dalga mı geçiyorsunuz” diyorlar.

Ne münasebet? Biz dalga geçmiyoruz. Doğruları yazıp söylüyoruz. Yazmaya devam. (Dalgaysa da dalgaya devam!).

Soralım onlara. Şu doğru değil mi?

Siyasette de, ticarette de sağlam bir ekip, etrafına bir kitle ve başına da bir lider bulursa büyük ve kalıcı işler yapar.

Yere sağlam basan bu ekip piramidin düz duruşuna benzer.

Ya bir de piramidi tepesinden yere çakmaya çalışanlar.

Ya da -televizyon yarışmasındaki gibi- bir bardağın üstüne iki bardak ve onun üstüne dört bardak ve onun üstüne sekiz bardak ve ... koymaya çalışanlar…

Ne yapmaya çalışıyorlar? Bilen var mı?

“Reis yalnız, reis tek adam, reis kitleyi omuzlarında taşıyor, reis, reis, reis… Reise güven, gerisini merak etme sen…”

Soralım böyle diyenlere.

Bunca yıl iktidarda olup da koskoca ordunun içerisinde kendisine yaver yapacak güvenebileceği kimseyi bulamamış ve hemen hemen hep yanlış adamlara güvenmiş olan bir Reise millet neden güvenmek zorunda olsun?

Hain yaverlere kızmakla yetinmeyip böyle bir reise de güvenmemek ve etrafında kimlerin bulunduğunu merak etmek, neden ikaz değil de tahrip olsun?

İbretlik bir örnek de bir hatıra ile beraber gelsin:

Yeminli Malî Müşavir Yalçın Kotanoğlu Beyefendinin bürosunda hatıralarını dinlediğimiz eski TRT Genel Müdür Yardımcılarından Nevzat Avcı Bey 1952 senesinde Sıhhiye’deki Ankara Atatürk Lisesi’nde okuyor. Sınıf arkadaşlarından biri de merhum Adnan Menderes’in oğlu Merhum Mutlu Menderes.

Ortalama günlük harçlık 25-50 kuruş ve başbakanın oğlu Mutlu Menderes’in harçlığı da en çok 100 kuruş.

Bir gün nöbetçi öğretmen tuvaletten bir sigara kokusu duyuyor. Kim olduğuna bakmadan kapının tepesinden bir maşrapa suyu boca ediyor ve sigara içen öğrenciyi kendi usûlünce cezalandırıyor. İçeriden çıkanın Mutlu Menderes olduğunu görünce de yine azarlıyor ve hatta biraz da hırpalıyor. Ardından da kolundan tutup evine gönderiyor.

Sonrasında o öğretmen soluğu nerede alıyor dersiniz?

Hiçbir yere gitmiyor. Aynı yerde aslanlar gibi hocalığına devam ediyor!

Ders çıkarma sırası sizde…