"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbecinin ceza hukukunu yazalım mı?

Ahmet BATTAL
28 Temmuz 2016, Perşembe
(Önce bir tekrar notu: Menhus darbe teşebbüsünde vatanın selameti ve milletin iradesi uğrunda yaralananlara acil ve bereketli şifa, şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyor ve şefaatlerine nail olmayı umuyoruz.).

Son yazımızı şöyle bitirdik:

“Yakında İnşallah sükûnet sağlanacak ve şu sorular sorulacak: Bu hain planda kuru kim ve cezası ne? Yaş kim ve nasıl belirlenecek? Nemli de var mı, varsa kim? Ya da bazılarının dediği gibi acaba şimdi adalet-i mahza zamanı değil de adalet-i izafiye zamanı mı? Şefkat mesleğinin mensupları bu sorulara ne cevap verir?”

Elimizden geldiğince bu soruları cevaplandırmaya çalışalım.

Biliyoruz ki bu hadiseyle ilişkili görülerek tutuklananların veya diplomasından-lisansından, işinden-aşından, maaşından-servetinden mahrum olanların kendi iç alemlerinde durumları net:

Bazıları bu facianın azmettiricisi, tertipçisi ya da faili ve iştirakçisi durumundalar ve -eğer varsa- vicdanlarıyla başbaşalar. Tövbe ederlerse umulur ki lehlerine olur. Zira bu dünyada alacakları ceza ne olursa olsun, muhtemelen günahlarından temizlenmelerine yetmeyecek. Ahirette de yanacaklar.

Bazıları ise; bu menhus darbe teşebbüsüne fikren bile taraftar değilken hapse girmiştir ya da liyakatiyle bir makama gelmiştir ama şimdi işsiz kalmıştır veya bir jurnalcinin ihbarıyla adı çıkmıştır, mağdur durumundadır …; ve kadere rıza ile bakarak sabredip şükreden her musibetzede gibi mükafatını ahirette almayı ummaktadır. Elbette alacaktır.

Buna karşılık, ehil ve layık olduğunu gördüğü memuru hakkında “bağlantısı sebebiyle” hüküm vermek zorunda olan amirin işi zor.

“Ben masumum” diyen sanık hakkında hüküm verecek olan hakimin de bilhassa bu dönemde işi çok zor.

Bu kudret ve hüküm sahiplerinin adaletine yardımcı olmak üzere adalet terazisini ve şefkat mesleğini işletmemiz lazım.

Bu maksatla şu soruları cevaplandıralım (Sorulardaki varsayımların samimi itiraflarla ya da net delillerle kesinleşmiş olduğunu da varsayarak elbette):

Darbeyi planlayanlara ne ceza verelim?

Darbeyi planlayanlara?

Darbeyi fiilen yönetenlere?

Darbede, yaptığının darbe olduğunu bilerek ve yönetenlere destek olarak aktif görev alanlara?

Darbede, yaptığının darbe olduğunu bilerek ve “başarılırsa faydalanırım” diyerek aktif görev alanlara?

Darbe yapılacağını bilen ve “başarılırsa fayda elde edeceğim” diye düşünerek hazır bekleyen menfaatperest sivillere?

Darbe yapılacağını bilen ve “başarılırsa örgütümüzün hedefleri açısından fayda elde edeceğiz” diye düşünerek hazır bekleyen sivillere?

Yukarıdakilerin bu niyetini bilen eşlerine ve çocuklarına ve yakın ya da uzak akrabalarına?

Yukarıdakilerin bu niyetini bilmeyen eşlerine ve çocuklarına ve yakın ya da uzak akrabalarına?

Demokrasiyi reddeden, İslam’ın iktidara ancak bir darbe ile geleceğine inanan ve bunu uman, ama “Ilımlı İslamcılar”a da “Diyalogcular”a da “kafir” diyen ve elbette 15 Temmuz’dan da habersiz olan radikallere?

Radikallerin bu yanlış ve anti demokrat fikirlerini hoş gören akrabalarına?

Ne ceza verilmeli?

Gördüğünüz gibi, darbeye ve darbe taraftarlığına ilişkin ihtimaller oldukça farklı olabilir. Cevaplarının da farklı olması kaçınılmazdır.

Yargı, suçlu gördüklerine ne ceza tayin etmeli?

Mesela idam gelecek ve eski suça da uygulanacak olsa, yukarıdakilerden hangileri idam edilmeli?

Mesela hangileri yurt dışına sürgün edilmeli?

Mesela hangileri kamu görevinden ve siyasetten ilelebet ya da belli süre için yasaklanmalı?

Hangilerinin elinden tüm serveti müsadereten alınmalı?

Hangilerinin devletten kazandıkları geri alınmalı?

Hangilerinin eşleri ve çocukları da sabıkalı sayılmalı? Bu sabıkaya başka kimler dahil edilmeli?

Hangilerinin cenaze namazı ne zamana kadar kılınmamalı?

Hangileri Müslüman mezarlığına kabul edilmemeli ve hangilerine Hainler Mezarlığı bile çok görülmeli?

Hangileri yurt dışında iseler ülkeye girişleri yasaklanmalı? Girerlerse hangi ceza ile cezalandırılmalı?

Yargının yukarıdaki ihtimallerle ilgili olarak vereceği kararı beğenmeyecek olanlara yargı ne ceza vermeli?!

Haydi çalışalım. Adalete yardımcı olalım…

Okunma Sayısı: 3558
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sebahattin Ünal

    28.7.2016 17:54:02

    Adalet-i Mahza´yı kabul edelim. Ve bu şekilde istikrara kalbleri fethederek güvenli adımlarla ilerleyelim. İslam Âlemi için en güzel niyazlarla...

  • cemal özkaya

    28.7.2016 09:53:17

    ne kadar zor sorular soruyorsunuz? şu selde bunları takip etmek ciddi manada zor. ama bize bakan tarafı herhalde bu soruların cevabının verildiği risalei nur penceresinden değerlendirerek manen mesul olmamaya çalışmak. yoksa afyon müdafaasında üstadın dediği gibi risalei nurun bir düsturu esasisidirki siyasete, idarenin işine, hükümetin icraatına karışmaz.

  • M.Said

    28.7.2016 01:58:09

    Toplumun bu bilince sahip olup bu sekilde olaylara bakmasini,yorumlamasini ve hareket etmesini umuyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı