Demokratlarla ilgili yazılarımız hayli değerlendirme alıyor.
Yanlış anlamaları önlemek için bir hususu yeniden paylaşalım: Maksadımız arayış içinde olanlara fikir vermek. Yoksa “Ak Parti bence yeterince demokrattır” diyenlere “senin demokratın sana…” demekten başka diyecek sözümüz yok!
Bazı internet okuyucularımız siyasetin de önemli prensiplerinden olan “iki şerden ehven olan şerri tercih etmek” prensibini AKP ve CHP arasında uygulayıp kendilerince CHP’nin şerrini AKP’ninkinden daha ehven gördüklerini yazıyorlar.
Bazıları da “CHP’ye oy verelim ama iktidara getirecek kadar değil de AKP’nin anayasayı değiştirmesini engelleyecek kadar verelim” diyorlar. Bu nasıl olacaksa!
Bizce ikisinden birine mecbur değiliz. Zira hazır ve doğru alternatifimiz var: Demokratlar.
Bazı mazibilmez dostlarımız DP’yi “küsur partileri” dedikleri partiler gibi görüyorlar ve adını zikretmemize içerliyorlar.
DP küçük parti mi? Bakalım…
Seçime girmeye hazırlanan ve Meclis’te temsil edilen dört partiden başka, halen çok sayıda küçük parti var.
Bazı okuyucularımız, kendilerince haklı sebeple, ama bizce aslında görünüşe aldanarak, “bu küçük partilerin birbirinden farkı yok, hepsinde oylar ziyan olur” diyorlar.
Bu tesbit de hüküm de yanlış.
Şöyle: Küçük partilerden bazıları parti bile değil. Bir şekilde bir şöhret elde etmiş siyasi bir kişinin bir ekip kurarak partileşme gayreti. “Aç tavuk ve darı ambarı” meselindeki gibi. Bunları hesaba katmak yanlış olur.
Bazı küçük partiler ise, evet, şeklen bir parti gibiler, ama iktidar iddiaları yok. Hep küçük kalmak üzere var olan bir parti durumundalar. Bunları büyütmek genetik yapıları sebebiyle mümkün değil. Aslında bunlar “bir tür dernek”ler. Bunları da kaale almamak ve destek vermemek lâzım.
Buna karşılık Demokrat Parti yukarıdakiler gibi değil. Aslında büyük iken küçük görünüyor. (Kendisi değil dünkü oyları küçük. Yarınkini siz bilirsiniz!).
Zira DP Türkiye’de demokrasinin partisi. CHP’nin gerçek ve ezelî rakibi. Bu parti, oylarının, kadrolarının ve ekibinin bir kısmını siyasal İslâmcı çekirdek kadronun siyasî çekim gücüne kaptırmış olması sebebiyle “şimdilik küçük”.
Dini siyasete alet eden ve dine faydadan çok zarar veren o siyasî merkez dağılınca o demokratik güç yeniden açığa çıkacak. Ankara’daki güncel arayışlar da gösteriyor ki, o güç çok yakında Türkiye çapında kendisine bir merkez arayacak. Eski merkezinin yani Demokratların bünyesinde toparlanması lâzım. O günlere hazırlık için de şimdiden o merkezi canlı tutmak ve olabildiğince büyütmeye çalışmak lâzım.
Küçük partilere verilecek oylar kime yarar?
“Gerçekten küçük” ve “küçük kalmaya mahkûm” partilere verilecek oylar elbette kimseye yaramaz. Siyasete etkisi de olmaz.
Ama büyümesi mümkün olan ve büyümeye hazırlanan bir küçük partiye verilecek her oy nihayetinde o partiyi büyütmeye yarar!
Siyaseti yönlendirmek isteyenlerin ve bilhassa halka dayanan Demokratların işi, Demokratlara kelepçe vurucu ve sevenlerini yönlendirici anketlere bakarak yön bulmak olamaz!