"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet hepsine sahip çıksa

Ahmet BATTAL
27 Haziran 2020, Cumartesi
Devlet Bahçeli birine sahip çıktı ve şöyle dedi:

“Bugün Ülkücü şehidimiz Mustafa Türköne’nin şehadetinin 41. yıldönümüdür. 23 Haziran 1979’da 21 yaşındayken şehit düşmüştü. Ağabeyi Mümtaz’er Türköne ise cezaevindedir. Mümtaz’er Türköne’yi öğrencilik yıllarından itibaren tanırım. Aleyh de pek çok yazısı ve beyanatı olmuştur.

“Ülkücü şehidimizin ağabeyi olan ve geçmişte dâvâmıza emek vermiş Mümtaz’er Türköne’nin gerçekten suçlu olup olmadığına karar verecek yegâne merci Türk adaletidir. Âdil ve hakkaniyetli yargılamayla Mümtaz’er Türköne’nin üzerine atılı isnatların netleşmesi de mümkün olacaktır.

“Dileğim, bir haksızlık varsa bunun âcilen düzeltilmesidir. Osman Kavala’nın, Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak’ın ve daha pek çok sorunlu kişinin masum gösterilmeye çalışıldığı bir yerde şehit ağabeyi Mümtaz’er Türköne’nin dâvâsı tekraren ve titizlikle değerlendirilmelidir. … Ahde vefa imandandır diyorum. Ve adaletin tecellisini ümit ediyorum.”

Bahçeli, olsa olsa “âdil yargılamayı sağlamaya teşebbüs” sayılabilecek olan bu konuşmasında özetle diyor ki “Ben Mümtaz’er Türköne’yi tanırım, dosyasını da pek bilemiyorum, ama suçlu olmadığını, terörist olmadığını düşünüyorum, kefil olmaya da hazırım, bakın bakıştırın, beraat ettirmeye çalışın.”

“Sanığın suçlu olmadığına kefilim” türünden bu referans olma biçimi “…ÖCÜ” dâvâları vesilesiyle ortaya çıktı ve sık kullanılır oldu.

Öncelikle şu cümle önemli: “dâvâmıza emek vermiş … Mümtaz’er Türköne’nin dâvâsı tekraren ve titizlikle değerlendirilmelidir”.

Dâvâ şuuru, dosta vefa ve dâvâya sadâkat yönünden alkışlanacak ve hatta ibret ve ders alınacak bir cümle.

Ama devamı daha ilginç: “… ve daha pek çok sorunlu kişinin masum gösterilmeye çalışıldığı bir yerde” diyor.

“Sorunlu kişinin masum gösterilmesi” ne demektir?

“Sorunlu kişi” ile kast edilen, her halde, “fikirleri itibarıyla bize uymayan” ya da “suçlu olma ihtimali de olan” demektir.

Fikirleri “bize uymayan” kişiler için birileri “bunlar masumdur” dediğinde bu birileri “aslında suçlu” olan kişileri “masum göstermeye” mi çalışmış oluyorlar? Masumiyet karinesi ne anlama gelir?

Aslında bu cümleler bu dâvâlarda işlerin doğru gitmediğinin de siyasî cenahtaki birinci elden tesbiti ve itirafıdır.

Bu sebeple yeniden ve ısrarla diyoruz ki Ey Yüksek Hâkimler, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, Ey Anayasa Mahkemesi Üyeleri, gelin bu dâvâlardaki bu esaslı yanlıştan dönün. 

Hiçbir somut suçu ortaya konulmadan sırf fikri ve tavrı sebebiyle ya da cemaat bağlantısını gösteren deliller yardımıyla terör örgütü üyesi sayılanları yeniden düşünün.

Okunma Sayısı: 2464
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A.Kadir

    27.6.2020 20:35:18

    Ahmet Bey tekrar teşekkür ediyorum.Sizin yazılarınızı sürekli takip ediyorum .Siz ..."öcü davalarının sorunlu olduğunu "ve bu nedenle Anayasa Mahkemesinin bu konuda yeni bir " İçtihat"yapmasının zorunlu olduğunu yazmıştınız.Galiba sizin teklifiniz "zorunlu"olarak gerçekleşecek gibi...

  • sami

    27.6.2020 13:44:07

    İşte bu ya Ahmet Bey!

  • Oğuz Yiğiter

    27.6.2020 03:32:18

    Allah razı olsun Hocam. İhtisas ve titr'inizin gücünü hîni hacette kullanmanız dua ve tebrikleri fazlasıyla hak ediyor. Cenab-ı Hak bu vadide size açtığı istihdam edilme nimetini devam ettirsin inşaallah...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı